İhracatçıların ana bankası olacağız

3 / 5

---

“ING PAYDOS YOK HESAP”LA REKABETİN ODAĞINI DEĞİŞTİRDİK
KOBİ’ler ülke ekonomimiz ve bizim için büyük önem taşıyor. Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unu temsil eden, istihdamın %80’ine, toplam katma değerin ise %56’sına sahipler. Onların potansiyellerini ortaya çıkartarak sürdürülebilir gelişimlerine destek sunan, uzun vadeli gerçek bir iş olmak istiyoruz. Bizim için onları doğru anlamak, sahip olduğumuz global bilgi birikimi ile ihtiyaçlarına yönelik en uygun çözümü sunmak çok kıymetli. Müşteriyi en iyi sahada anlamanın mümkün olduğuna ve işin sahada kazanıldığına inanıyoruz. Bu nedenle Banka olarak sürekli sahadayız; Türkiye genelinde haftalık 1500’e yakın KOBİ’yi ziyaret ediyoruz. 2012 yılında da KOBİ ve ticari firmalarımıza basit, kolay, ulaşılabilir ve ihtiyaçlarına özel ve ufak miktarlı tasarruflarına bile değer katan ürünler sunduk. Bu kapsamda KOBİ’lerin nakit akışlarını daha iyi yönetmeleri için Ekim ayında “ING Paydos Yok Hesap”ı sunduk. Bu sayede rekabetin odağını değiştirdiğimize inanıyoruz. ING Paydos Yok Hesap kısa sürede yılsonu hedefi olan 40 bin müşteriyi sayısını aştı ve şu anda 45 bin müşteriye paydos ettirmiyoruz!
ING Bank olarak ana hedeflerimizden biri ihracatçı firmaların ana bankası olmak; bu paralelde firmalarımıza finansman çözümlerinin yanı sıra yurt dışında iş yapabilecekleri firmaları bulmaları ve iletişim kurmaları doğrultusunda da destek veriyoruz.  23 ülkede kurduğumuz Türkiye Kürsüleri aracılığıyla mevzuattan uluslararası pazardaki rekabetle başa çıkmaya, yer almak istediği pazarın gereksinimlerinden ihraç edilen ürününün tanıtım faaliyetlerine kadar cevaplanması gereken konularda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Doğru pazar seçimleri konusunda uzmanlığımızı paylaşıyoruz. Mevzuatlar doğrultusunda bütün bankacılık işlemlerini yapabiliyoruz. ING Grubu’nun güçlü olduğu Avrupa Bölgesi’ne ve Uzak Doğu’ya ihracat yapan müşterilerimizin iş fırsatlarını artırmaya yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.

İnsan Kaynakları tarafında ise liderlerimizi kendi içimizden yetiştirmek için bir dizi program oluşturduk. Tüm süreçlerimizi performans odaklı olarak yeniden düzenledik ve farklı pozisyonlardan belirlenen 300 kişilik bir yetenek havuzu oluşturduk.

İletişim çalışmalarımızı da farklılaştırdık. daha dinamik hale getirdik, tonumuzu farklılaştırdık ve marka bilinirliğimizi önemli ölçüde artırdık. ‘Paran burada değerli’ vaadimiz paralelinde, samimi, net ve açık iletişim kurmaya özen gösteriyoruz. Yeni reklamlarımızın markamızın bilinirliği ve satış üzerinde pozitif etkileri oldu; marka bilinirliğimiz 2 katına ulaştı, satışlarda %20’lerin üzerinde artış kaydettik. Aslan’ın beğenilirliği ise 4 aylık bir sürede 2.5 katına çıktı. Önümüzdeki dönemde, bu rakamları bir kez daha 2’ye katlayacağımıza inanıyoruz.