Bir süreç olarak bakıldığında İstanbul Finans Merkezi Türkiye ekonomisi için ne ifade ediyor?
Süreçte her şeyden önce bir ülke, bir kentini uluslararası olma iddiası ile finans merkezi olarak tanımladığı zaman bunun gerekleri olan dünya ülkeleri ortak paydasında liberalleşmenin asgari kurallarını sağlar şekilde piyasaları oluşturan düzenlemeleri yapmalıdır.
Bugün ulaşılan teknolojinin imkanları ile örneğin twitter, facebook gibi iletişim sistemleri gibi piyasalar hakkında her türlü bilgi alışverişini engeller düzenlemeler piyasalarda rekabetin şeffaflığı önünde bir engeldir.
SERBESTLEŞME POLİTİKALARI UYGULANMALI
Dünya finans merkezi yönünde serbestleşme politikalarının getireceği özgürleşme doğal akışında yeni finansal enstrümanların tedavüle girmesinin yolunu açacak ve mal ve hizmet hareketinde seyyali yet ve değer yaratacaktır. Bunlar fikrin liberal finans politikaları ile özgürleşmesinin kazandıracağı artıların finansal ürünlere dönüşmesinin yaratacağı kazançlar olacaktır ki, fikri ve sınaî haklarında beraberinde geliştirilmesi ve piyasasının oluşturulması da ayrı bir değerler silsilesi olacaktır.
İFM, TÜRKİYE’NİN AYNASI OLACAK
Denilebilir ki, tüketen ekonomi üretir. İktisat tüketim için üretimi anlatır. Ancak, bir farkla üretmeden tüketim olmaz. İstanbul Finans Merkezi, üreten Türkiye’yi dünyaya gösteren aynası olacaktır. İFM’nin ülkemiz ekonomisi için bir anlam ifade edebilmesi söz konusu finans merkezi olmak yönündeki proje fikrini doğuran beklentilerin neler olduğuna ve bu beklentilerin gerçekleşmesine yol açacak yol ve yöntemlere kısaca bakmakta fayda var. Doğru ya da yanlış ama her zaman doğrulanabilir olgulardır, eldeki verilere göre ki ben verilerin yalancısıyım; dünyada uluslararası günlük ortalama ticarete konu mal hareketi yanlış hatırlamıyorsam 52 milyar dolar. Bu rakamı Ordulu olduğum için trafik plaka numarasından hatırlıyorum. İnsan okuduklarını böyle söyleşilerde unutmasa bu söyleşiler nehir söyleşiler olur. Yaşlılık ezber kaldırmıyor sadece yaşanmış anıları biriktiriyor.
Dolayısıyla bu tür sorulara cevap verebilmem için bir ön araştırmaya ihtiyaç var. Ama hatırladıklarımla en azından mal hareketi tutarı kadar da bir para hareketi olması gerek. Bu söylemek istediğim Marks’ın para meta dolaşımı değil. Herhalde malın değerini oluşturan fiyatlar içinde nakliye, sigorta vs maliyetlerde olacağından bir yerden bir yere hareket eden mal beraberinde değeri kadarda parayı hareket ettirecektir. Aslında sermayenin günlük dolaşımda bulunan işlem hacmi günlük ticarete konu mal hareketinin çok çok üstünde seyrediyor.
İSTANBUL DÜNYA PİYASASINDAN PAY ALABİLİR
Piyasalarda malları temsil eden kağıtlar uçuşuyor ve finans piyasaları arasında günlük trilyon dolarlar bir yerden bir yere kar peşinde koşup duruyor. İstanbul, Asya ile Avrupa arasında değiş tokuşa girebilecek taraflara avantajlı bir mal hareketi piyasası yaratabildiğinde sadece mal hareketinden değil, mal hareketinin tetiklediği devasa finansal işlemlerden de rahatça pay alabilir. 17 Ağustos 1999 Depremi gibi onca ekonomik kayıplara yol açan badireler yaşadığı uzun yıllar terörizme karşı savunma harcamaları içinde olduğu halde Türkiye’nin halen G-20 ülkeleri içinde yer almayı sürdürüyor, yerini koruyor olması ülkemizin ekonomik potansiyelinin gücünü de teyit etmektedir. İyi bir ekonomi yönetimi ile öteki ülkelerin yatırım iştahlarını çekmek pek ala mümkündür. Bu da inandırıcı ve kalıcı rasyonel finansal düzenlemeler ile mümkündür. Dünya ekonomik formu tarafından yayınlanan finansal gelişmişlik endeksinde Türkiye’nin ekonomik gücüne göre çok gerilerde kalmamıza yol açan faktörleri sorgulamayı başardığımızda doğrudan ya da dolaylı sermaye hareketlerinden pay almamamız için hiçbir neden bulunmamaktadır. Ülkemizi dünyanın G-20 liginde büyük ekonomisi yapan reel sektörü asla ihmal etmeyen vizyoner bir bakışla, ülkenin ve dünyanın gerçeklerini dikkate alan bir finans sistemini önce ülkemiz için kurgularsak, dünya içinde kurgulamış oluruz.
VİZYONER BİR YAKLAŞIMIN ÜRÜNÜ
İstanbul Finans Merkezi’ne ben böyle bakıyorum. Finans probleminin halen ekonomilerde birinci sorun olduğu bir dünyada ben, İstanbul Finans Merkezi projesini bu yönde atılmış çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Vizyoner bir yaklaşımın ürünüdür. Çok boyutludur. Büyük bir iddiayı, bir iradeyi ortaya koymaktır. Eğer başarılır ise Türkiye finans tarihinde anlatılacak bir ders olacaktır. İFM ülkemiz ekonomisinin uluslararası ekonomik standartlara kavuşmasına rehber olacak bir projedir.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.