Ana SayfaGündemErdoğan'ın politikaları vatana ihanet---

Erdoğan'ın politikaları vatana ihanet

2 / 2
Erdoğan'ın politikaları vatana ihanet
05 Mart 2013 - 13:51 www.finansgundem.com

İmralı canisi AKP'yi topaç gibi çevirmekte
Bahçeli, Öcalan'ın AK Parti'yi "topaç gibi çevirdiğini, kum torbası gibi görerek türlü manevralarla kendisine bağladığını" savunduğu konuşmasında, "Gelişmeler bize, Başbakan Erdoğan'ın Abdullah Öcalan'la siyam ikizi haline geldiğini, aynı tarlanın mahsulü olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlamaktadır. Şu işe bakınız ki, AKP dümeni kırılmış metruk bir tekne gibi oradan buraya, şuradan oraya savrulmakta, bölücü terörün kıyılarında umut arayacak kadar dengesizliğin, densizliğin ve acziyetin dibini boylamaktadır" dedi.
Başbakan neyin pazarlığını yapmakta, neleri vaat etmekte?
Bahçeli, "Öncelikle şu hususun altını kalın olarak çiziyorum ki, Başbakan Erdoğan İmralı canisinin BDP'lilere hezeyanlar içinde açıkladığı düşüncelerin neresinde kendisine bir rol biçmektedir? Bu kepazeliklere onay vermiş, bu şerefsizliğe destek sağlamış mıdır? Başbakan Erdoğan İmralı canisiyle neyi görüşmekte, neyin pazarlığını yapmakta, neleri vaat etmektedir?" diye sorarak, "14 yıl evvel mevta olmuş, kadavra haline dönmüş, sinmiş, bitmiş, İmralı kodesine tıkılmış bir katili, tekrar Türk milletine ve devletine diklenen ve kafa tutan cürete getiren esas amil Başbakan'ın kapalı kapılar arkasında verdiği umutlar mıdır?" ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi yem olarak sırtlarına koydu
Başbakan ve hükümetin kanlı teröristle Türk milletini masaya yatırdığını savunan Bahçeli, "Ve Türkiye'yi yem olarak sırtlanın önüne koymuştur" diyerek şöyle devam etti:
"Başbakan ve canibaşı benzer kavramlarla, benzer fikirlerle ve süreç diye başlatılan sözde çözüm vasıtasıyla tam bir yıkım ikizi haline gelmişlerdir.
İmralı, Başbakan'ın göz yummasıyla teröristbaşının yeni karargâhı haline dönmüştür. Başbakan Erdoğan ile İmralı canisi müzakere yapa yapa benzeşmişler, birbirlerinden etkilenmişler, aynı düşünce kirine bulaşmışlardır.
En sonunda İmralı canisi de anayasa hazırlığına İmralı'dan müdahil olmuş ve tekliflerini TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na ulaştırmak üzere ulaklarına vermiştir. Görüldüğü kadarıyla AKP, PKK ile anayasa yapmak amacıyla kolları sıvamıştır. Acaba TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek bunlara ne diyecektir?
Yapılan hesaplar, içine girilen ihanet ilişkileri Başbakan Erdoğan'ın başkan olmasına, Öcalan ve militanlarının genel afla özgür kalmalarına kadar hız kesmeyecektir. Bu çerçevede özerk Kürdistan AKP iktidarda kalırsa gözle kaş arasında inşa edilecek ve Kürt kökenli kardeşlerimizin iliği kurutulacaktır."
CHP'ye eleştiri
CHP'yi de sert sözlerle eleştiren MHP Genel Başkanı, "Ana muhalefet partisi CHP'nin de ne dediği, ne söylediği ve nerede durduğu belli değildir" dedi. Bahçeli, şöyle devam etti:
"CHP Genel Başkanı süreç denilen çöküş ve çözülme sürecine negatif yaklaşmadıklarını, ama bilgi alamadıklarını şikayetle belirtmektedir.Ana muhalefet partisi lideri ayrıca, ‘Neden ben yokum, ne konuşuyorsunuz bana da söyleyin, kredi verdim, paylaşın, şeffaf olun' türünden sözlerle rol kapmak derdine düşmüştür. AKP-CHP-BDP-PKK yapılanması, aslında Sevr masasının dört bacağı, bölünmenin dört gözü, yıkım ve çözülmenin dört ası olarak durmadan zehir kusmakta ve milletimize pusu kurmaktadır."
"Bize göre, cinayet örgütünden insanlık adımları beklenmemeli, Nevruz vadeli dillendirilen senaryoların daha maliyetli olarak milletimize fatura edileceği, terör örgütünün asla silah bırakmayacağı anlaşılmalıdır" diyen MHP lideri, "Kandan geçinen, kayıplarımıza neden olan ve Türkiye'yi küresel ölüm karaborsasında satışa çıkaran Başbakan ve hükümetidir" dedi.
Başbakan'a yanıt
Başbakan'ın "Hint kumaşı" ve "randevu" konusundaki sözlerine de Bahçeli şu yanıtı verdi:
"Doğrudur, biz Hint Kumaşı değiliz, olmaya da niyetimiz yoktur. Bizim İmralı canisine pazarlık yapan, sözde çözüm limanına demirleyen ve Türk milletini çöküşe götüren hiç kimseyle görüşecek bir şeyimiz yoktur. Başbakan tercih hakkını kullanmış ve teröristbaşıyla randevulaşarak tarafını belli etmiştir.
Bunun için bizimle görüşecek, konuşacak ve iletecek bir şeyi de kalmamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi Hint kumaşı değildir, ama Başbakan'ın panzehiri, bölücülük mikrobunun aşısı, terörün hasmı, kardeşliğin aşığı, huzurun bekçisi, istikrarın gözcüsü, gerçek barışın sözcüsü ve Türk milletinin ta kendisidir.
İmralı karanlığında yönünü kaybedenler, Kandil kuyusuna atlayanlar bizi anlayamaz, bizimle boy ölçüşemez. Terör postacılığına kadar işi götürenler bizimle aynı hizada ve seviyede bulunamaz. Mardin'de milliyetçiliğe ve Türklüğe küfür edip, Balıkesir'de tek millet diyerek münafıkça çark edenler bizimle buluşamaz, bizimle herhangi bir şey paylaşamaz. Çünkü biz Milliyetçi Hareketiz, zikzak çizenlerden, patinaj yapanlardan, kötülüğün çukuruna, karambolun kucağına, kimliksizliğin uçurumuna düşenlerden ve yaşarken siyasi ceset haline gelenlerden hamd olsun olmadık, asla da olmayacağız. Başbakan konuşmalıdır. Başbakan cevap vermelidir. Başbakan yüreği ve cesareti varsa susmamalıdır.
Başbakan Erdoğan kimin namına, kimlerin hesabına çalışmaktadır?Görevli olarak milletimizin içine mi sızmış, manevi değerlerimizi istismar ederek, yüce dinimizin buyruklarını siyasi malzeme yaparak gözleri mi boyamıştır?AKP'nin Türk ordusuna düzenlediği operasyonlar PKK'ya ve İmralı canisine verilmiş bir sözün mü gereğidir?
BDP'lilerin emirle başlattıkları mektup trafiğine eskortluk yapan, PKK'yı sözde çözüm sürecine monte eden, bölücülerin Türk milletini kundaklamasına seyirci kalan bir siyasi iradenin Türk milletini temsil ettiğinden bundan sonra nasıl bahsedilecektir?
Başbakan İmralı canisiyle ortaklık kurup, gemiciklerden oluşan filolarını bir bir denizlerde yüzdürürken hiçbir mesele yoktur da, şehit ve gazilerimiz acılarını paylaşmak ve seslerini duyurmak maksadıyla yasal dernekler kurunca mı sorun olmaktadır?
Kandil'e giden bölücüler mal bulmuş mağribi gibi konuşmakta, en başta da PKK'nın kaçırdığı kardeşlerimiz üzerinden istismar kampanyası sürdürmektedir.
Başbakan Erdoğan İmralı'ya methiyeler düzerken, bölücü örgüt askerimizi, polisimizi ve kaymakam adayımızı kullanarak fırsatı ganimete çevirmenin kurnazlığıyla vakit kazanmaktadır."
İmralı canisiyle müzakereler bitirilmeli
İmralı görüşmelerinin bitirilmesin isteyen Bahçeli, partisinin görüşlerini de 8 maddede toplayarak şöyle dedi:
"Her adımı Türk milletine ihanet olan, Türk devlet geleneğine aykırılıklarla malul bulunan ve açıkça da anayasal suç haline gelen sözde barış ve çözüm süreci derhal kesilmeli, İmralı canisiyle müzakereler bitirilmelidir.
Dış politika uygulamaları süratle gözden geçirilmeli, komşu ülkelerin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü savunan ve koruyan, milli menfaatlerimiz doğrultusunda yeni bir dış politika konsepti kurgulanmalı ve kurulmalıdır.
Uluslararası hukuka aykırı şekilde, Irak'ın kuzeyinde yuvalanan başta Mahmur olmak üzere bölücü örgütün tüm kampları dağıtılmalı, Birleşmiş Milletler nezdinde lobi çalışmaları ve diplomatik girişimler yoğunlaştırılmalı, Kandil imha edilmeli, gerekirse bölgesel aktörlerle işbirliği halinde terör sorununun üzerine gidilmelidir.
Sınır güvenliğimiz her düzeyde ve tam olarak sağlanmalıdır.
Bölücü örgüt mensupları silahlarını ön şartsız güvenlik güçlerimize teslim etmeli ve militanlar Türk adaletine teslim olmalıdır.
Yeni Büyükşehir Kanunun, belediye sınırlarını il sınırı olarak düzenleyen hükmü iptal edilmelidir.
Anayasa çalışmalarında milletimizin birliğini, kimliğini, dilini sakatlayacak, devletin idari düzenini bozacak her türden düzenleme reddedilmelidir.
Bölücülükle mücadele eylem planı hazırlanmalı, terörün insan, mali ve finansal kaynakları kurutulmalı ve eylem sahaları yok edilmelidir."
Vatana ihanet suçu
"Başbakan Erdoğan unutmasın ki, yaptıkları ve tercih ettiği politikaları vatana ihanet suçunu oluşturmaktadır" diyen Bahçeli, "Böyle giderse kendisi ve hükümeti mutlaka hain damgasıyla damgalanacak ve Türk milletine hesap vermekten kaçamayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Çözülme ve bölünme sürecine", çözüm ve barış kılıfı geçirildiğini belirten Bahçeli, şöyle dedi:
"AKP ve kol kola girdiği bölücü şebekenin dili;Rahmani değil, şeytanidir.Birlik ve beraberliğe çağrı değil, kavgaya ve bölünmeye davettir.Çözüme değil çöküşe, barışa değil batışa ve bitişe neden olacaktır.Bunun için Milliyetçi Hareket Partisi AKP'nin sözde çözüm sürecine tümüyle karşıdır, ihanete direnmeye kararlıdır, her şeyiyle milletimizin yanındadır ve var gücüyle de melanetin aşamayacağı milli siper olmayı sürdürecektir."
8 Mart Kadınlar Günü
Konuşmasında 8 Mart Kadınlar Günü'ne de değinen Bahçeli, "Son yıllarda kadınlarımızın muhatap olduğu ve bizleri son derece kaygılandıran insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için başta siyasi sorumluluk sahipleri olmak üzere herkes üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir.Bu vesileyle her şeyin en güzeline layık olan Türk kadınının, Türk analarının Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, hepsine en iyi dileklerimle birlikte saygılarımı sunuyorum" diye konuştu.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster