Cem Ceminay’dan motivasyon eğitimi

4 / 6

---

POZİTİF ENERJİYLE DÜNYALAR SENİN OLUYOR

-Sizce yüzde kaçı seviyordur Türkiye de?

Cem Ceminay: Bizdeki eğitim sistemi bunu gerektiriyor. Sen diyelim ki doktor olmak istiyorsun puanı tutturamıyorsun gidip madenci oluyorsun. Bambaşka bir şey. Ama o yaptığın işten de zevk alman ve yaptığın sürece nefret etmeden o iş te ilerlemen mümkün. Aynı anda başka işler de yapman mümkün. Bulunduğun ortamı, çalıştığın ortamı sevmen mümkün. Biz de insanlar çalıştıkları yeri de sevmiyorlar. Bence öyle. Bunun bir çok nedeni var. Patronlar da davranış şekilleriyle, ya da her sene buldukları para arttırmama mazeretleriyle insanları soğutuyorlar ve bir takım haksız yere terfiler oluyor. Bunları gözardı etmiyorum.  Bunların hepsi o insanın aklında beyninde bitiyor. Ama bunların hepsinin bir çözümü var.

Pozitif enerjiye sahip olduğun zaman dünyalar senin oluyor. O zaman senin vizyonun açılıyor. Türk insanı azla yetinmesini bilen bir toplum. Düşünsenize İstanbul’daki trafiğin durumunu, yine de hepimiz yola çıkma ve trafiğe girme cesaretini gösteriyoruz. Ben dünyanın hiçbir yerinde görmedim, iki saatte evden çıkacaksın işe gideceksin, dönüşte yine iki saat yollarda geçireceksin. Var mı böyle bir şey? O insandan bir verim beklenebilir mi? Sen işe vardığında da eve döndüğünde de zaten bitmiş durumda oluyorsun. Benim vereceğim seminerlerde insanların öncelikle kendilerine bir pozitif enerji aşılamaları, yaptıkları işi sevmek için çevresini, doğayı, insanları, her şeyi benimsemeleri ve her şeyi sevmeleri gerektiğini göstereceğim.

Amerika’da yaşadım ama inanın orada hiçbir şey yok. Biz Amerika gibi yerlerde mutlu olamayız. Türk insanı bunu yapamaz. Ben de bunun için döndüm Türkiye’ ye. Ben Türkiye yi son derece heyecanlı bir yer olarak görüyorum. Her gün yeni bir şey oluyor ve gündem her dakika değişiyor. Magazin gündemi ayrı, spor gündemi ayrı.  İsviçre veya Amerika’ya gidin, bir gün geçirin, Amerika biraz daha büyük olduğu için farklıdır ama ertesi gün yine aynıdır. Oralar sıkıcıdır. Gerçi bir sosyal güvenlik var ve bu tabi insanlara huzur veriyor ama biz genç bir toplumuz, öyle emeklilik yaşına gelmiş bir toplum değiliz. Biz yaşamasını bilen insanlarız. O açıdan bu ülkeden daha güzel bir ülke yok. Coğrafi olarak da öyle. Ama bunu daha yaşanır ve güzel bir şekle getirmekte bizim elimizde diye düşünüyorum. Ve bütün bunlar benim vereceğim seminerlerin konusu içinde. İnsanlar düşündükçe adapte olacaklardır demektir. Mesela mülakat konusu; biz her dakika mülakat yapıyoruz hayatta, farkında değiliz. Sen sadece iş için mülakat yapmıyorsun ki, sevgiline aşkını anlatmak için veya ilk tanıştığın kişiyi etkilemek için de mülakattasın o anda. Bakışlar bile bir mülakattır. Uzaktan birini görüyorsun, sözsüz, gözlerinle mülakat yapıyorsun, bu da sessiz mülakat. Mesela ben Amerika’dayken eşimden ayrıldım ve California’ya geçmiştim, yeni tanışmalarım oldu genç hanımlarla. Orada üç tane soru var. What is your name Cem? Diğer soru, what is your sign? Burcun ne? Amerikalıların böyle bir takıntıları var, ilk tanıştıklarına bunu soruyorlar. Önce “Cem” diyordum sonra “ikizler burcuyum” dediğim anda herkes benden kaçıyordu. Çünkü mutlaka ikizler burcundan bir kazık yemişler. Ondan sonra Allah’tan yükselen burç diye bir şey çıktı ve ben aslan burcu diye bir şey uydurdum, bana o uyuyormuş. Rahmetli anneme her sorduğumda farklı bir saat söylüyordu. O zaman durum kurtuldu, kendimi bir adım ileriye taşıyabildim. Bakın bu da bir mülakattır, adın ne, nerelisin, burcun ne… Sonuçta benim verebileceğim çok şey olduğunu düşünüyorum iş dünyasına çünkü, iş tecrübem var Amerika’da. Mesela yeni başkan adayı Trump’a biz mal sattık. Atlantik City Oteli’ne. Benim çalıştığım şirket bilgisayar sistemleri yapıyordu.  Bilgisayar yazar kasa sistemleri sayesinde Trump’tan Amerika’nın köylüsüne kadar her türlü insanı tanıdım. Bu işte 10 yıl kadar çalıştım. Daha sonra bir Japon firmasında Amerika çapında görev yaptım. Bütün Amerika’yı gezdim. Bütün Amerika’yı gezince çok insan tanıyorsunuz. Amerika o kadar büyük bir yerki aslında her gittiğin yerde farklı insanlarla, kültürlerle karşılaşıyorsunuz.

Bu işte de insanları tanımak, hele farklı gruplardaki insanları tanımak çok önemli. Belli bir kesim değil her türlü insana hitap edebilecek bir bilgi birikiminin ve deneyiminin olması gerekiyor.