Fitch sonrası piyasa haftaya nasıl başlayacak?

5 / 6

---

Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddelerinden biri olan kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch'in Türkiye'ye ilişkin değerlendirmesinde beklenen oldu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin ‘BBB-’ ile yatırım yapılabilir seviyede olan kredi notunu ‘BB+’ ile spekülatif seviyeye indirdi. Fitch’in kararı öncesinde ise 20 Temmuz’da Türkiye’nin ‘BB+’ seviyesindeki notunu ‘BB’ye düşüren ve not görünümünü negatif yapan ve kasımda görünümü durağana çeviren diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un kararı geldi. S&P Türkiye’nin görünümünü yeniden negatife indirdi.

S&P'nin takvimde yer almayan değerlendirmesi sonrası Türk Lirası cinsinden varlıklarda sınırlı negatif fiyatlama görülse de, Fitch kararının etkisi pazartesi günü açılışta USDTRY kurunda 3,94 seviyelerine kadar yükseliş şeklinde görebiliriz. Ancak bir süredir piyasada yüksek sesle telaffuz edilen ve fiyatlamaların içerisinde yer alan not indiriminin negatif etkisinin gün içerisinde telafi edilebileceği görüşündeyim.Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye için farklı zamanlarda farklı notlar verse de genelde birbirini takip ettiğini görmekteyiz. 2009-2010 ve 2012-2013 yıllarında her üç kredi kuruluşu Türkiye’nin kredi notunu artırmıştı. 2016 yılında ise önce S&P Temmuz ayında Moody’s ise Eylül ayında ülke kredi notunu düşürdü. Tarihsel gelişim izlendiğinde 19.Ağustos.2016’da kredi notu görünümünü negatife çeken FITCH’in de S&P ve Moody’s i izleyerek kredi notumuzu düşürmüş olması sürpriz olmadı.

Ülkelerin not değişimleri öncesinde; not değişikliklerine ilişkin sancılar fiyatlamalar bazında söz konusu değişiklikleri zaten resmediyor. Örnek olarak Moody’s’in görünümü düşürdüğü Nisan 2014’den bugüne 2 yılı aşan süredir BIST’in gelişmekte olan ülkelere kıyasla tarihi iskonto oranlarına yükseldiğini belirtebiliriz. Ancak tek yatırım yapılabilir ülke notunu veren kuruluşun not indirimini gerçekleştirmiş olması nedeniyle Borsa İstanbul cephesinde yabancı çıkışının artması gündeme gelse de, zaten bir süredir BIST takasta yabancı yatırımcı oranının %66’lardan %62’lere düşüşle çıkışın uzun süredir devam ettiği bir gerçek. Bu sebeple not indirimlerini tartışmak yerine bunun bir son değil aksine reformların harekete geçmesi için başlangıç olarak görmek gerekmektedir.

Bununla birlikte bizleri bekleyen haftada takvimin yoğun olması nedeniyle Fitch'in yaratmış olduğu negatif atmosferi çabuk atlatacağımız kanaatindeyim. Özellikle ABD'de istihdam raporu ile Fed'in 2017 yılnın ilk toplantısı takip edilecek. Söz konusu veri akışı ABD'de Trump dönemi öncesine ait olsa da, ABD verilerine piyasanın hassasiyet, giderek artmış durumda. Trump ise başkanlık koltuğuna oturması sonrası kısa süre geçmesine rağmen bir çok değişikliğe imzasını attı. Bu sebeple Trump dönemine ilişkin ilk çeyreği atlatmadan Fed'in para politikasında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceği görüşündeyiz.

Eda Önder Öztürk - Alan Yatırım