Bizdeki ücret ve komisyonlar çok düşük

4 / 7

---

AVRUPA BANKACILIK SİSTEMİNDE ÇOK CİDDİ BEDELLER ÖDENDİ
-Garanti Bankası son yıllarda KOBİ ve bireysel bankacılığı daha ön plana çıkardı gibi görünüyor. Bu bir strateji mi? Öyleyse bu strateji devam edecek mi?
Ergun Özen: Sanırım her bankada aynı şey söz konusu… Penetrasyon oranları bu alanlarda hala çok düşük.  Bireylerin, KOBİ’lerin kredi kullanımları çok düşük… Toplam kredi pastasından aldığı paylar çok düşük. Bu iki segment önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı büyüyecek. Biz de buradan ne kadar çok pay alabilirsek o kadar fazla pay almak için uğraşıyoruz. Ama kurumsal ve ticari bankacılıkta da büyümemizi devam ettireceğiz, zaten çok iyi olduğumuz alanlar… Dijital bankacılık çok önemli ve giderek daha da önem kazanmaya devam ediyor. 2013 yılında da buradaki yatırımlarımız devam edecek.
-Global krizin seyri hakkında neler düşünüyorsunuz? Krizin daha uzun süreceğine ilişkin yorum ve analizler yapılıyor…
Ergun Özen: 2008 yılında bu krizin 3-5 yıl süreceğini söylemiştim. Krizin iki boyutu var. Birincisi yurt dışı bankacılık sektörü krizi, ikincisi de ülkelerin borçluluk oranlarının yüksek olması… Ülke borç çevirme oranlarında çok ciddi riskler vardı. Bankacılık krizi çözüldü gibi… Amerika’yı ele alırsak bankacılık sektörü tamamen temizlendi. Sermaye yapılanması yapıldı. Avrupa’da da bu büyük oranlarda halledildi. Artık Avrupa bankacılık sisteminde de büyük riskler görmüyorum. Çok ciddi bedeller ödendi ve çok ciddi temizlikler yapıldı. Bence krizin bankacılık ile ilgili kısmı halloldu.
Ancak ülke borçlulukları hala çok yüksek, bunun çözülmesi de zaman alacak. Burada çok ciddi önlemler alınması gerekiyor. Bu önlemler de halkların çok ciddi canlarını acıtıyor. Acı reçetelerle toplumun karşısına çıkmanız lazım ki bu da yapılıyor. Ama bunun daha uzun bir süre yapılması gerekiyor. Gayri safi milli hasılaya göre borçluluk oranı yüzde 150-200’ü geçmiş ülkelerde bu sorunu halletmek kesinlikle çok uzun yıllar olacaktır. Ama burada şöyle bir kıskaç var. Yüksek faiz ödüyorlar, büyüme yok, enflasyon yok, dolayısıyla hakikaten bir girdap.
Amerika’da büyüme başladı, yüzde 2’lerin üzerine çıktı. Bu çok önemli bir gelişme. Büyüyen ekonomide vergi gelirleri de artar ve borcunuzu ancak bu şekilde aşağıya çekebilirsiniz. 2014 yılında Avrupa’da da artık büyümenin başlayacağını düşünüyorum. 2013’te olmayabilir belki sıfır büyüme olabilir. Ama 2014’te Yunanistan’da bile büyümenin başlayacağı konuşulmaya başlandı. 2014 ve 2015 itibariyle yavaş yavaş krizi arkamıza almaya başlayabiliriz. Ama ülkelerin potansiyel büyümelerine dönmemiz en aşağı üç beş yıl daha sürecek gibi duruyor.
2001 krizi ekonomik yapılanmamız açısından bizim için çok çok önemliydi. Ama Türkiye ekonomisi 2001 krizinden sonra büyümeye çok hızlı döndü. 2002’den itibaren büyümeye döndük. Çok hızlı büyüme rakamları kaydettik ve bu bizim krizden çok hızlı çıkmamıza yardımcı oldu. Buralarda bunu görmeyeceğiz, 2008’den beri bir büyüme yok.  Birkaç yıl oldu ama oda aldatmaca, alınan mali teşviklerle elde edilen bir büyümeydi. O mali teşvikler enin de sonunda azaltmak zorundasınız.  Çünkü borçluluğunuz zaten çok yüksek, böyle bir kıskaç var. İşte bu kıskaçtan yavaş yavaş kurtulmaya çalışılıyor. 2014 itibariyle artık Avrupa da bir büyüme göreceğiz. Bu da artık krizi yavaş yavaş arkaya alacağımızın işareti olacak.