Bankacılık sistemi kar etmezse ülke büyüyemez

6 / 9

---

BANKACILIK SAĞLIKLI BİR KARLILIK YÜRÜTEMEZSE RİSK BÜYÜR

Finansgundem.com: Yabancı kaynağın gelmesinin altında bu mu yatıyor? Yabancı kredilerin artması, yabancıların gelmesi de bir başka tartışma konusu…

Hüseyin Özkaya: Orada da “yabancılar geliyor” diye olumsuz bir algı var, değiştiremedik. Yabancının gelmesi kadar Türkiye’ye yararlı bir şey olamaz. Nasıl geldiği de önemli… Yani siz eğer sadece gayrimenkulleri yabancılara satmak istiyorsanız tamamen yanlış. O da olmalı ama ona yönelik finansman uzun dönemde olamaz, çünkü onu bir kere satarsınız, orada kalır. Onun için yabancının üretim yapacağı, ekonomiye destek olacağı bir çarkı finanse etmeniz gerekiyor. Mesela Odeabank geldi, daha önce olmayan bir pazar yarattı. Bu pazar bir rekabet ortamında tüketiciye yaradı, çok net. Bizim şu an yüzde 1’in üzerinde, bazen yüzde 2’nin üzerinde bir pazar payımız var. Rakiplerimiz fiyatlarında artık bizi dikkate alıyor. Odeabank’ın gelmesiyle kredi faizleri şu kadar oynamıştır diye ölçemezsiniz ama çok net bir etkisi var. Üç oyuncunun olduğu bir piyasada fiyatları daha iyi kontrol edersiniz ama 30 oyuncunun olduğu yerde kontrol etmek daha zorlaşır.  Hepsi rekabetçi, kesinlikle tüketici ve devlet kazanır.
Biz 45 şube açtık. Mobilyasından jeneratörüne kadar bir yatırım yaptık. Bu bir katma değerdir. Ülke ekonomisinin büyümesi katma değer ile ölçülür. Odeabank’ın veya diğer yatırımcıların girmesinin ülke ekonomisine inanılmaz faydası oluyor. Dış ticaret açığı, cari açıktan bahsetmiyorum, onların ötesinde bir faydası oluyor. Ekonomimizin büyümesi, zenginliğin tüm topluma yayılması ve genel ekonomik ve kültürel gelişme için mutlaka ek kaynağın gelmesi gerekiyor. Keşke bizim kendi kaynaklarımızla insanların gelir artışına bağlı olarak artsa, ama maalesef mümkün değil. Şirketlerimiz olmayan bir karı dağıtamayacağına göre herkesin maaşları o düzeyde artabiliyor. Ama rekabetin olduğu bir yerde çalışan da iyi para kazanıyor. O para kazandığı için daha fazla harcıyor.
‘Bankalar yüzde 15 kar etti’ diyoruz. Bankacılık öyle bir sektör ki tamamen sermaye işidir. Odeabank’ın sermayesi olmasaydı istediğimiz kadar iyi bankacılık yapalım mümkün değil. Kanunen mümkün değil çünkü ‘Sermayenizin şu kadarının üzerinde kredi veremezsiniz’ diyor. Başka hiçbir sektörde yoktur. Örneğin cam fabrikasısınız, istediğiniz kadar üretin, sermayenizle hiçbir ilgisi yok. Kar ettiğiniz sürece üretin. Ama bizde sınır var, onun için daha fazla sermaye getirmeniz gerekiyor. Sermayeyi nasıl getireceğim? Kar etmese niye sermaye versin ki? Dolayısıyla bankaların kar elde etmesi gerekiyor.
Hep, ‘Bankacılıkta komisyon olmasın, transferleri, havaleleri bedava yapalım, kredi kartlarını bedava verelim, her şey bedava olsun’ deniyor. Ben de şahsi olarak, ‘Restoranda servis ücreti olmasın’ diyebilirim, aslında aynı anlama geliyor. O şubede 30 kişi var, şubenin maliyeti 1 milyon lira, teknoloji yatırımı yapıyoruz. Teknolojimiz olmasa 1.5 yılda 300 bin müşteri kazanamazdık. Bankacılık sağlıklı bir karlılık yürütemezse, karlılıktan kaynaklanan risk bütün diğer risklerin üstüne çıkar. Belli bir süre sonra sermaye yeterliliği de sıkıntıya girer ve yabancı yatırımcı gelmez.