Riverbed’in geçmişi ve bugüne kadar olan faaliyetleri hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Thomas Boele: Riverbed 2002 yılında kurulan bir firma. Kuruluş amacı, şirketlere veri uygulamaları hizmeti sunmak. İlk uygulamalarımızı 2004 yılında sunduk. 2009’da ürünlerimizi ve hizmetlerimizi çeşitlendirmeye başladık. Aynı yıl, IT alanında çözümler sunan Mazu Networks şirketini satın aldık. İstikrarlı bir şekilde büyümesini devam ettiren Riverbed, sadece veri analizi yapmaktan çıkarak hizmet alanını genişletti. Şirketlere ve bireylere sadece IT çevrelerinde ne olup bittiğini sunmanın ötesinde, işlerini doğru yapabilmeleri adına yardımcı olmaya başladık. İlerleyen yıllarda büyük satın alımlar gerçekleştirerek büyümeye devam ettik. Bu satın alımlardan önemli bir tanesi, 2010’da gerçekleştirilen ve uydu çözümleri sunan Global Networks oldu. Bir diğeri, 2011 yılında satın aldığımızı web içerik düzenleme şirketi Aptimize’dı. Aynı yıl, sanal ve bulut ortamları için veri ve trafik kontrol uygulamaları üreten Zeus Technology şirketini bünyemize kattık. Hizmet çeşitliliğini ve ürünlerimizi çoğaltarak, IT optimizasyonu alanındaki performansımızı iyice artırdık.
Serdar Yalçın: Riverbed 2002 yılında San Francisco’da kurulduktan sonra, temel olarak bant genişliği alanında hizmet vermeye başlayan bir şirket. İlerleyen yıllarda yapılan satın alımlarla Riverbed performans ölçümlemesi alanına girdi. Bu alan kapsamında, şirketlerin uygulamalarının ne kadar iyi performans gösterdiklerini görüntüleyecek çözümler geliştirildi. Riverbed, küresel iş bağlantılarının ve mesafelerinin artması üzerine çözümlerini geliştirerek kontrol yapan çözümler üretmeye başladı. Bugün Riverbed’in tüm ürünleri, IT performansını ölçmeye, kontrolünü yapmaya yönelik. Bu kontrol ve ölçümlerin kısaca ne amaca hizmet ettiğine örnek verirsek; birçok farklı lokasyonda bürosu bulunan şirketlerin bu büroları arasında kullanılan uygulamaların hızının artırılması, bu görüntülerin nasıl çalıştığının görüntülenmesi ve takip edilmesi, uzak bölgelerdeki IT ihtiyaçlarının minimize edilerek genel IT yapısında dengenin sağlanması verilebilir. Kısaca Riverbed’in IT performansına odaklandığını ve bu alanda belirlediği çizgide yoluna devam ettiğini söyleyebiliriz.
Riverbed’in şirketlerin performansları hakkında hazırladığı çok kapsamlı raporlar, yöneticilere nasıl bir fayda sağlıyor?
Thomas Boele: Yaptığımız çalışma sadece teknik değerleri sunmanın ötesinde uygulama kullanan her şirketin performansına katkıda bulunmak. İstanbul merkezli bir şirketseniz ve Çin’de veya başka bir uzak mesafede ürün üretmek istiyorsanız, kullandığınız uygulama ağından bir tanesini çekip çıkarılsa istediğinizi yapamazsınız. Yapacağımız işte başlangıç aşaması çok önemli. Şirketin faaliyetleri ne? Ne tür veriler dönüyor? İşlemler arasındaki ilişki nasıl? Sonuçta bir şirket hangi uygulamayı veya hangi tür veriyi kullanıyor olursa olsun, elde edeceği performans önemli.
Hazırladığınız raporlar bana araştırma şirketi Comscore raporlarını hatırlatıyor. Raporlarınızı ComScore çalışmaları gibi kamuya bilgi sunmak amaçlı olarak düşünebilir miyiz?
Thomas Boele: Bu raporlar daha çok bir pazarlama stratejisi gibi düşünülebilir. Şirketlere ne kadar iyi bir performans kontrolü sunarsanız o kadar ilgilerini çekebilirsiniz. Bu raporlar sadece hizmet verdiğimiz piyasanın dikkatini çekmek değil, sahip olduğumuz kapasiteyle performans görünümünü ortaya sunmaya yarıyor. Şirketlerin satın alımında veya birleşmesinde iki veya daha fazla IT altyapısı bir araya gelebiliyor, 10’dan fazla veri merkezi iç içe girebiliyor. Biz sunduğumuz çözümlerin nasıl bir değişim gösterebileceğini sunmak adına farklı noktalarda ölçüm yaparak bu karmaşanın nasıl bir performans gösterdiğini ve geliştirilmesi halinde performansın nasıl değişeceğini ortaya koyuyoruz.
Serdar Yalçın: Riverbed IT uygulamalarının daha hızlı çalışmasını sağlayan çözümler sunuyor. Bu sayede sağlık, kamu, telekomünikasyon ve finans gibi her sektörde kullanılabilen çözümler sunuluyor. Amaç, uygulamaların ve IT altyapısının çalışma hızını artırmak.
Birçok firma IT altyapısını geliştirmek ürünler sunuyor. EMC, Google, Microsoft… Sizin farkınız ne?
Thomas Boele: Son 10 yıldaki gelişimimize bakarsak, bugün küçük-büyük ölçekli olarak küresel alanda 17 bin şirketle çalışıyoruz. Sunduğumuz performans artırıcı çözümlerin yanı sıra şirketlere her zaman yardımcı olan, danışmanlık yapan bir yönümüz de oldu. Ağızdan ağıza yayılan bilgiyle Riverbed’in adı ve dolayısıyla sunduğu hizmetin alanı da genişlemeye başladı. Riverbed, IT optimizasyonunda son yıllarda adı öne çıkan bir şirket oldu. En önemli kısım da bence bu.
Serdar Yalçın: Burada iki kritik nokta olduğunu söyleyebilirim. Birçok büyük ve başarılı şirket geleceğin IT altyapısını oluşturmak için çalışıyor. Bulut bilişimde, Büyük Veri dediğimiz çok büyük boyuttaki verinin aktarılması gibi alanlarda önemli çalışmalar yapılıyor. Riverbed, IT’nin gelişen her yeni alanına performans katkısında bulunmak istiyor ve bu alanlara performans katmanları getiriyor. Eğer bu yapılmazsa, soru işaretleri doğuyor. İki parametre karşımıza çıkıyor: Bu güvenli mi ve acaba doğru çalışacak mı? Riverbed işte burada devreye giriyor. Örneğin Microsft’un bulut için sunduğu Office 365 iletişim ve işbirliği hizmeti var. Riverbed bu hizmeti 100 katına kadar hızlandırabiliyor. Böylece Türkiye’deki bir KOBİ veya başka bir kurum, örneğin Microsoft’un İrlanda’daki veri merkezindeki Office 365’i çok düşük bir maliyete çok hızlı ve etkin bir şekilde kullanabiliyor.
Riverbed gelecek 5-10 yılın IT teknolojilerini oluşturacak gelişimleri çok yakından takip eden ve bu gelişimleri sağlayan şirketlerle çalışan bir firma. Microsoft ve EMC gibi bu alandaki başarılı şirketlerle beraber hareket ediyoruz.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.