Ali Güven’den Türkiye ve profesyonel yönetici bombaları

6 / 14

---

PATRONLARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

-O zaman öyle yapmayanlar kendine güvenmiyor demektir?

Ali Güven: Yani öyle oluyor tabii. Bir yöneticinin patronuna olan en büyük görevi o şirketi sağlıklı bir şekilde yönetmekse, ikinci görevi o şirkete adam yetiştirmektir. Ben LOGO Yazılım’da çalışıyordum. Benden sonra yöneticinin kim olacağı belliydi. D-Smart’tan teklif geldiğinde kabul ettiğim an herkes o şirketin CEO’sunun kim olacağını biliyordu. Ben o kişiyi, Buğra’yı, iki yıldır hazırlıyordum zaten. Her gittiğim yere götürüyordum. Birçok yerde ona karar vermesini söylüyordum. Bazen “Benim bununla ne alakam var?” diyordu. “Hayır, sen karar vereceksin” diyordum. Dolayısıyla şimdi harika. Ben 2011’de 45 milyon dolarda bıraktım, şimdi LOGO’nun değeri 400 milyon dolar. Çocuk benden daha başarılı. Türkiye’de 400 milyon dolar değerinde bir yazılım şirketi var. Keza D-Smart da öyle. D-Smart’ta benden sonra rekabet çok güçlendi ama D-Smart olduğu gibi duruyor. Çünkü iyi bir ekip var, iyi bir CEO’ları var. Beraber çalıştılar. Kısacası her şey takım. Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda birçok bildiğimiz büyük firmanın yönetim zafiyeti yüzünden zarar gördüğünü göreceksiniz. Hala geç değil. Ama patronlara çok iş düşüyor. Zaten sizin şirketinizde çok parlak adamlar vardır. O parlak adamları birazcık yetiştirseniz, biraz destekleseniz olay biter.

-Yani birinci sorun patronlar, ikincisi şu anda o şirketi yönetenler mi?

Ali Güven: Ben bugüne kadar Türkiye’de yöneticisine güvendiği için ciddi bir zarar gören patron çok az gördüm. Yöneticiler genelde iyidir. Yönetici işini yapar. Şunu da unutmamak gerek. Patron çok büyük adam, çok vizyoner adam, işi kurmuş. Ama şu anda gelmiş olduğumuz nokta büyük bir kırılma noktası.

-Çünkü zaman değişiyor, kişiler değişiyor, tercihler değişiyor, adapte olmak çok kolay değil.

Ali Güven: Böylelikle Amerika’da her 10 yılda bir en büyük firmalar değişiyor. Bizde değişmiyor.

-Bizde büyüyen şirketler devlet ihalesi alarak büyümüş. Ama dediğiniz gibi teknoloji kullanarak büyüyen bir şirket hatırlamıyorum. Var mı böyle bir şirket?

Ali Güven: Yok. Şimdi bir örnek vereyim. Vodafone’nun değerini söyleyemeyiz çünkü halka açık değil. Ama Türkcell ve Türk Telekom’un Pazar değerleri toplamı 11-12 milyar dolar. Vodafone’nu bilmiyorum ama olsun, şu anda durum da kötü olmuş olsun, üçünün toplamı 20 milyar dolar olsun. Olmaz mı, olsun. Türkiye 75-80 milyon insan. Ben geçen hafta Malezya’daydım. Malezya 31 milyon insan. Üç tane mobil ve bir tane fixed telekom şirketinin Pazar değerleri toplamı 51 milyar dolar.

-Bunu neye bağlıyorsunuz?

Ali Güven: Bunların hepsi teknolojisi kullanma, yönetim, doğru yatırımları yapmakla ilgili. Orada bir Telekomünikasyon şirketi Pay TV şirketi kurmak istiyor. Beni ta buradan buluyor. Aslında Pasifik benim bölgem değil. Ve Malezya’nın en zenginlerinden biri olan bu patron oturdu, iki saat bana bu alanda ne yaptığımızı anlattırdı. Dolayısıyla bizim daha gidecek çok yolumuz var ve bizim ülkemizde danışmanlık yapmak çok zor iş. Ama aslında bu tür firmaların hepsinin danışmanlığa ihtiyacı var. Çünkü sen bir işle uğraşırken, kendini işten kopartıp, ”Benim gelecek 10 yılım ne olacak?” diyecek vaktin yok. Bunu birinin senin adın bakması lazım…