KAYHAN ÖZTÜRK – FINANSGUNDEM.COM
Türkiye’yi zirveye çıkardı, tehlikeleri kadar 2017’nin müjdelerini saydı, profesyonel yöneticiliğin tarifini de yaptı, şirketlerin ikinci jenerasyon haritasını da çıkardı. Hem de kendisini hiç öne koymadan...
İtalya merkezli Value Partners MENA Bölgesi Yönetici Ortağı Ali Güven’le sohbet ediyoruz. Sorularımız kritik, yanıtlar da bomba!
Türkiye’ye büyük güven duyuyor
Türkiye zorlu günlerden geçiyor. 15 Temmuz darbe girişiminin yıprattığı bir ekonomi, ABD ve AB ile gergin giden ilişkiler, Suriye, Irak ateşi, terör ve son günlerin kabusu kur krizi her gün gündemde. Biri bile bir gün düşmüyor! Ülke tüm sektörleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, büyük bir mücadele içinde. Korkan da var korkmayan da. Kimsenin kimseye ‘haklısın, haksızsın’ deme lüksü yok. Ama ‘umut’ en büyük silah. İşte Ali Güven. Ve Türkiye’ye duyduğu büyük güven...
Ali Güven, “Türkiye’nin yapısı çok sağlam. Bize bir şey olmaz” diye giriyor söze. Devam ediyor. “Bundan sonra göreceksiniz, Türkiye’de önümüzdeki dönemde katma değerli üretim artacak.”
1.5 trilyon dolarlık ekonomimiz olmalıydı
Bu kadarla da kalmıyor. “Türkiye’nin bugün 800 değil, 1,5 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip olması gerekirdi.” Yani geç bile kalındı demeye getiriyor. Eksikleri sayıyor. “Türkiye’nin bugün en az 5-6 tane dünya devi olmalıydı.” Gerekçesi net. “Çünkü Türkiye bu potansiyele sahip...”
Prensip olarak ‘hiç bir zaman kötümser olmadığını’ vurguluyor Ali Güven. Evet geride iyi bir yıl bırakmamış olabiliriz ama Güven’e göre, kötü izler geçmişte kalmaya mahkum. “Kriz, resesyon tehlikesi olan yıllar şirketler için de, devletler için de kendine gelme zamanıdır. Kendini sınıyorsun, eleştiriyorsun, zindeleşiyorsun...”
Türkiye 10 kere düşer 11 kere kalkar
Her ne kadar içinde bulunduğumuz günlerde nefesimiz daralsa da Ali Bey, 2017’nin nefes alma yılı olduğuna inanıyor. “Verimlilik yılı olacak. Ben Türkiye’de üretimde ve inovasyonda katma değer bekliyorum bu sene...”
Ve bombayı patlatıyor. “Türkiye’ye hiçbir şey olmaz. Türkiye 10 kere düşer 11 kere kalkar....”
Güven adeta ilaç gibi, her derde deva cümleleri..
En büyük endişesi Çin hırçınlaşırsa...
Tek belki de en büyük çekincesi ise Trump. ABD’nin koltuğa oturmadan kıtalararası korku salan yeni ‘patron’unun Çin politikasının Asya devini hırçınlaştırmasından korkuyor. Buna bir de Hindistan’la rekabeti yan yana getirince... Karşımıza devasa bir endişe çıkıyor.
Sonuna kadar işimizin başındayız
Güven, finans, telekom ve otomotiv sektörü başta olmak üzere global yönetim danışmanı olarak ‘operasyonel, taktiksel, stratejik’ hizmeti Türkiye’ye taşıyan Value Partners’ın farkını dile getirirken, “Biz sonuna kadar tüm süreçlerde varız. Ne önerdiysek, ne tavsiye ettiysek, ona ne gerekiyorsa uygulamasını yaparız” diyor.
Türkiye’de ‘kriz’ endişesiyle yoğrulmuş şirket kültürü içinde ‘hedef’ koyma olayına pek rastlanmadığı için geleceğe yönelik öngörüden ise uzak duruyor.
Ama kurun el yaktığı bu zaman içinde bir dost tavsiyesini de unutmuyor. “Benim şirketlere önerim artık işlerinin yarısını dışarıda yapsınlar, mümkün olduğunca dövizi hayatlarından çıkarsınlar. Malum faizi düşük diye dövizle borçlanmayı tercih edenlerin hali ortada.”
Bir yöneticinin şirketine yapacağı en büyük iyilik
Ali Güven, ODTÜ kökenli, bilgisayar müdendisi, 19 yaşından beri nefes almadan çalışan profesyonel bir yönetici. Kıskanılacak ölçüde yurt dışı tecrübesine sahip. Verdiği örneklerden yola çıkarsak anlaşılan o ki kendisinden sonra gelecek ismi bulup çıkarmakta usta biri. Düşüncesi basit. “Şirketine yapabileceğin en büyük iyilik, en iyi yönetici ile çalışmaktır. Çünkü problemlerin yüzde 90’ının nedeni kötü yönetimden doğmaktadır.”
Türk patronlar çok çalışkan ancak...
Haliyle sohbet şirket yönetimine kayıyor.
Türkiye’de şirketlerin geleceği büyük oranda, aile kanı taşıyan üyelerin elinde. Bu bir gerçek ve Ali Güven de zaten bunun altına kalın bir çizgi atıyor. Türk patronu için “Çok fedakar, çalışkan, 20 saat işin başından ayrılmaz, bir kere oflamaz” diyor ama ‘emanet’ noktasında bu kadar övücü konuşmuyor. Sözleri tamamen kaygılı değil ancak dertli! Ona göre, ailesinin devam etmesini istiyen iş adamı şans tanımalı; en aşağı 10 sene gençlerin kendi kararlarını vermelerini, kendi hatalarını yapmalarını izlemeli, oğlu, torunu piyasada pişmeli. Yoksa...
Hele bir de Güven’den, “Türkiye’de aile şirketlerinde ikinci jenerasyona geçişte büyük sıkıntılar olacak” sözlerini duyunca... Akibeti söylemek bile istemiyor insan. İşte tam da bu noktada, ‘profesyonel kurtarıcılar’ geliyor konuşmamızın ortasına. Diyor ki Güven, “Bir şirketin geleceği için profesyonel bir yönetici sistemine geçilmeli.” Yani özetle, ‘aile bir kenarda tutulmalı’ Türkçesi.
Koç’lar bu sıkıntıyı çoktan aştı
Gücünü kimseye bırakmak istemeyen örnek yerine, bu sıkıntıyı aşan profesyonelliğin kıymetini erken anlayan bir devi işaret ediyor: Koç Holding’i. Türk iş dünyasına katkılarını hatırlatıyor, Vehbi Bey’i rahmetle anıyor. Anlatıyor. “Koç çoktan bu sıkıntıyı aştı. Vehbi Bey yaşarken, 1960’larda 70’lerde Koç’un üst düzey yöneticileri Türkiye’de vergi sıralamasına giriyordu. Hâlbuki normal Türk patronu maaşla, primle zengin olan yönetici sevmez. Hoşuna da gitmez bu iş. Hâlbuki Koç bunun tam tersini yaptı ve bugün Koç çok önemli. Koç çok ayrı bir etüt konusudur, çok önemli yöneticiler yetiştirdi. “
Sözlerini önemli bir öngörüyle noktalıyor. “Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda birçok bildiğimiz büyük firmanın yönetim zaafiyeti yüzünden zarar gördüğünü göreceksiniz. Ama hala geç değil...”
Bir yanda başarılı olma oranı yüzde 4 olan ikinci jenerasyon patronlar, bir tarafta şirketini zirveye taşıma yüzdesi çok yüksek olan CEO’lar.. .
Seçim sizin beyler, bayanlar..
koç hariç demişş..yapı kredinin hali ortada borsada sürüngen formatında devam ediyor..daha doğrusu geri gidiyor.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.