8 uzmandan yatırım tavsiyeleri

1 / 9

---

Piyasaların yön arayışı ve dolarda dün yaşanan tırmanış, orta ve kısa vadeli yatırım tercihlerinin yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını doğurdu. Para ve sermaye piyasalarında yatırım pozisyonu almanın zorlaştığı sonbaharın ilk günlerinde, Türkiye’nin önde gelen finans uzmanları defansif hisseli, enfl asyona endeksli tahvilleri içeren TL enstrümanlar ve olası kur çıkışlarına karşı ABD Doları ile güvenceye alınmış portföy öneriyor.

Dünya'dan Uğur Yılmaz'ın haberine göre, Fed faiz artıracak beklentisi, ECB’nin faiz indirimi ve varlık alımı, büyük ekonomilerden gelen veriler derken dün, dünya piyasalarının yıldızı dolar oldu. Dolar, euro karşısında son 14 ayın, Türk Lirası karşısında ise 6 ayın zirvesine çıktı ve 2.20 TL’yi gördü. Türkiye’de de faiz tartışmaları devam ederken uzmanlara küçük yatırımcılar için portföy önerilerini sorduk. 

Türkiye’nin önde gelen yatırım uzmanları küçük yatırımcıya tek enstrümana yatırım yapmak yerine sepet yapmayı öneriyor. Sepette ise ağırlığı TL cinsi varlıklara veriyor. Fakat olası dalgalanmalara karşı da portföyde döviz bulunması gerektiğine inanıyor. Daha önceki yıllarda sepette dövize hiç yer vermeyen ya da oranı yüzde 10’un altında tutan uzmanlar arasında bu defa ‘yüzde 25’e kadar çıkartılabilir’ açıklamasını yapan da var. Doların portföylerde yerini sağlamlaştırmasının nedeni ise Fed ve ECB’nin hamlelelerinin uzun dönemde dolara olumlu yansıyacağı beklentileri. Ayrıca hisse senedi tarafındaki volatiliteye karşı da doların can simidi olacağı belirtildi. 

Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim kararı ve varlığa dayalı menkul kıymet alım programı açıklaması, dün Çin’de açıklanan ithalat verisinin beklentilerin altında kalması, İngiltere’de İskoçya’nın bağımsızlık referandumuna ilişkin tedirginlikler ve ABD Merkez Bankası (Fed) raporunda faiz artırım sürecinin piyasaya etkisinin beklentilerden daha kötü olabileceğine yönelik açıklamalar dolara olan talebin artmasına neden oldu. Para ve sermaye piyasalarında iç gündeme yönelik siyasi belirsizlikler yavaş yavaş dağılırken, küresel ekonomi ve siyasete ilişkin kaygılar ağırlığını koruyor. Ukrayna’nın bölünme tehlikesi piyasaların gündeminde geniş yer tutarken, tartışmanın tarafl arı Rusya ile AB arasındaki gerginliğin ticari ambargoya kadar ulaşması, finans piyasalarından sonra reel piyasaları da derinden etkiliyor. Ortadoğu’da NATO, İran ve ABD’yi ortak düşman olarak karşısına almayı başarabilen Irak – Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) ilerleyişi ise petrol ticaretini tehdit etmesi nedeniyle piyasa tarafından yakından takip ediliyor.