Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İstanbul'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle konferans salonunda görülüyor. Duruşmaya, Fırat Sarı ve İlker Gönenin de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 14 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Altıncı günde duruşma saat 10.35 itibariyle kimlik tespitlerinin ardından Yenidoğan çetesi lideri, Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibi doktor Fırat Sarı'nın savunması ile başladı.
'ÇOK İYİ ÇALIŞINCA BANA ORADAN İŞ TEKLİFİ GELDİ'
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık örgüt lideri doktor Fırat Sarı" Yaklaşık 2 ay önce bu savcı tehdidi olayından sonra kamuoyunda yoğun tepki artınca avukatlarım işten ayrıldılar. Bir süre önce memleketimden avukat akrabam geldi. Onlar katılmak istediler savunma için ertelemek istediler. Ben onlara katılmadım çünkü buraya çıkıp maddi gerçeklerini ortaya çıkmasını istiyordum. Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda gelişen infial nedeniyle herkesin etkilendiği bir durum oldu. Buraya gelmeyi çok istedim. Çünkü artık hayata karşı bir umudum kalmadı. Bütün hesaplarıma bakılsın istiyorum, öyle bir param yok. Olayların ortaya çıkması için her şeyi anlatmak istiyorum. 17-18 yaşında Tıp Fakültesine başladım. Üniversitede bir gösteriye katıldım ve terör örgütü üyeliğinden ceza aldım, cezaevinde yattım. Olduğum örgütte var olmaktan çok pişman oldum çıktım. Bu yaşananları herkesten gizlemek istedim. Devletle bağım koptu. Ben mesleğimi çok seviyorum, hekim olmayı çok seviyorum. O dönemlerde her şeyimi kaybettim. Bütün insani değerlerimi kaybettim, bir hiç kaldım. O yüzden burada konuşmak içtenlikle anlatmak istiyorum. Tıp fakültesini bitirdim. Zorunlu hizmeti Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yaptım. Orada yoğun bakım düzeyini arttırdım. Mekanik anlamda geliştirdim. Orada başarılı işlere imza atıp medyaya çıktım, daha sonra Reyap Hastanesi'nde işe başladım. Zaten orada Esenyurt Devlet Hastanesi'nde tanıdığım arkadaşlarım vardı. Esenyurt'un sosyo ekonomik durumu düşüktü. Hastanenin ekibi çok yetersiz, oradan sevk ediliyordu. Orada Medihouse Tıp Merkezi, Avrupa Tıp Merkezi, aklıma gelmeyen bir sürü tıp merkezi var. Bebek kötüyse oradan sevk hatta ben kendim bile götürürdüm. Orada da çok iyi çalışınca bana oradan iş teklifi geldi. İşletmeci olmam için. Beni aradıklarında işletme nedir diye inceledim. Yapabilir miyim diye düşündüm. Reyap'taki görevlerimi aksatmadan kabul ettim. İşletmede benim tıbbi yüküm çok yoktu. Ama oradaki çalışanlar bana nöbetçi hekimlerden daha çok güveniyordu. Bana soruyorlardı. Daha sonra İlker ile tanıştım. Kafamız uyuştu. İlker ile birlikte işletmelerimizin sayısını artırdık, herkesten teklif geliyordu. İşimizi iyi yaptığımızı düşünüyorlardı" dedi.
'İNSANLAR BANA GÜVENDİĞİ İÇİN HASTALAR BANA SEVK EDİLİYORDU'
Sarı "112 dışı sevk denilen olay şudur ki, biz sevkleri tıp merkezlerinden aldık. İnsanlar bana güvendiği için hastalar bana sevk ediliyordu. 112'den kimseye rüşvet vererek hasta almadık. Siz bile 112 komiteyi arasanız 1 tuşla hangi hastaneye kaç hasta gönderildiğini söylerler. 112 ile uygunsuz sevk gibi bir durum yok. Yenidoğan yoğun bakımında personel bulmak çok zor, çünkü maaşlar oldukça düşük. Nitelikli bir hemşire bile asgari ücretin biraz üzerinde çalışıyor. Ben özel işletmelerden yanayım. Her ne kadar özel işletmelerin insan sağlığı açısından daha iyi olduğunu düşünsem de aynı zamanda maddi açıdan da daha iyi kazanç elde etmeleri gerekiyor. Yaptığımız sözleşmelere göre ilaçlar, hemşireler ve doktorlar gibi her şey hastaneye aittir. Bunun dışında tüm ödemeler hastane kasalarına yapılır. Bizim mali birimler, insan kaynakları gibi diğer birimlere müdahalemiz olmaz" diye konuştu.
Hemşire Selen Bilgin'in ölümünde 'Yenidoğan Çetesi' detayı
Bakan Memişoğlu'ndan 'yenidoğan çetesi' iddialarına yanıt
'Yenidoğan Çetesi' davasında 'çocuğu öldür' sorusuna cevap
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.