Tenis takvimlerinde yeni sezonun başladığının müjdelendiği şu günlerde, Profesyonel Tenisçiler Birliği’nin (ATP) imza attığı sponsorluk anlaşmaları adeta dudak uçuklatıyor. 
Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Emirates ile ATP arasında yapılan 5 yıllık anlaşma, havayolu şirketini ATP turunun ana sponsoru haline getirdi. Bu gelişmeyle birlikte 2013’ten beri sürdürülen ortaklık bir üst seviyeye çıkmış oldu. Anlaşmanın detayları gizli olsa da, Emirates’in yılda 10 milyon doların üstünde bir maddi destek sağlayacağı tahmin ediliyor.
ATP’nin diğer sponsorları arasında, ABD’li lojistik devi FedEx, Fransız Otomobil markası Peugeot, Hindistan merkezli danışmanlık şirketi Infosys, İtalyan enerji şirketi Enel, İsviçreli saat üreticisi Rolex ve Fransa merkezli şampanya ürecisi Moet&Chandon bulunuyor.

Oyundan endüstriye
Çoğu kendi sektöründe başa güreşen bu firmaların, bir Oyun olmaktan ziyade endüstriye dönüşmekte olan tenise yatırım yapmaları tesadüf değil. ATP’nin bu yıl açıkladığı verilere göre 2016’da oynanacak turnuva sayısı 6 kıtada 32 ülkeye yayılarak 62’ye çıktı. Oynanan maçları kortlardan ve televizyonlardan izleyen tenisseverler düşünüldüğünde, bu arenada olmak yaklaşık 880 milyon kişilik bir kitleye hitap etmek demek. Bu nedenle şirketler kortun içinde ve dışında markalarını görünür kılabilmek için yoğun çaba harcıyor. 
Rolex, tenis kortlarının içinde dev saatleriyle kendini gösterirken, Peugeot oyuncuların ulaşımında görev alıyor ve turnuvanın kazananı belli olduğu an,kupa şampiyonun ellerinde yükseldiğinde şampanyalar patlatılıyor. 
İşte bu ve bunun gibi anlarda seyircilerin gözü önünde yer alabilmek şirketlerin hedef kitlelerine ulaşabilmek için kilit bir öneme sahip.
Türkiye atakta Profesyonel birliğin yaptığı anlaşmalar ve elde ettiği sponsorluk gelirlerinin yanında bu yıl 62’ye yükselen turnuvaların da düzenlenebilmesi için birçok anlaşma yapılıyor. Turnuvanın isim haklarından televizyon yayınlarına, iletişim sponsorundan ulaşımına kadar birçok marka turnuvanın ortakları arasında yer alıyor. Tenis takviminde yer alan her turnuvanın uluslararası ve yerel olmak üzere onlarca sponsoru bulunurken, bu alanda öne çıkan şirketler ise Fransız BNP Paribas ve İsviçreli Rolex olarak dikkat çekiyor. Ülkemizde, bu yıl erkekler turunda ilk kez düzenlenen ‘İstanbul Open Tenis Turnuvası’ da TEB BNP Paribas bankasının isim sponsorluğunda gerçekleştirildi. Garanti Koza’nın ana sponsor olduğu turnuvanın diğer sponsorları arasında ise Borusan Otomotiv ve Rado yer aldı.

Grand Slam’ler çok kazandırır
ATP takviminde oyunculara en çok puanın yanı sıra en çok para ödülünü de Grand Slam turnuvaları sağlıyor. Her yıl ortalama yüzde 10’luk artış gösteren para ödülleri 2015 yılı itibariyle şöyle sıralandı:

Oyuncuların payı büyük
Turnuvalar, sponsor şirketler ve hedef kitle olan seyircilerin yanı sıra oyunun asıl aktörleri de bu büyük pastadan pay alanlar arasında. Erkek ve kadın tenisinde Roger Federer, Rafael Nadal, Maria Sharapova ve Serena Williams gibi isimler turnuvalarda elde ettikleri başarılar kadar ülke ve şehir tanıtımlarına katkıda bulundukları için de ek gelirler elde ediyorlar. Turnuvalar ve özel etkinliklere katılmaları için ayrıca ücret ödenen sporcular, bazı durumlarda korta bile çıkmadan milyonlarca dolar kazanabiliyor. Kortta kullandıkları ekipmanlar için birçok markanın sponsor olduğu oyuncular kimi zaman da kendi markalarını yaratma yolunu seçebiliyor. Bu anlamda öne çıkan ve başarılarını kort dışına taşıyan oyuncuları şöyle sıralayabiliriz:
-  Roger Federer: İsviçre tenisinin bir numarası Roger Federer tenis tarihinde kırdığı rekorlar kadar saha dışında da en başarılı isimlerin başında geliyor. Kariyerinde turnuvalardan elde ettiği gelir 97 milyon dolar olan Federer, 2015 yılında sponsor ve turnuva gelirlerinin toplamında 70 milyon dolarlık kazanç sağladı. İsviçreli tenisçiye sponsor olan markalar arasında kıyafet ve ayakkabı sponsoru Nike, raket sponsoru Wilson, Rolex, Credit Suisse, Mercedes-Benz, Gillette, Moet&Chandon, NetJets ve Sunrise yer alıyor.
-  Novak Djokovic: Dünya sıralamasında 1. sırada bulunan Novak Djokovic, 2015’te sponsor ve turnuva gelirlerinden elde ettiği 55 milyon dolarlık gelirle Federer’in ardından en çok kazanç sağlayan ikinci tenisçi. Sırp oyuncu, kazancının 31 milyon dolarlık bölümünü marka yüzü olduğu şirketlerden sağladı. Japon giyim markası Uniqlo’nun kıyafet sponsoru olduğu Djokovic’in raket sponsoru Head, ayakkabı sponsoru ise Adidas. Sırp tenisçinin başarısını destekleyen diğer markalardan bazıları ise Jacob’s Creek, Peugeot ve Seiko’dan oluşuyor. 
-  Rafael Nadal: Geçtiğimiz yılın en çok gelir elde eden oyuncular sıralamasında üçüncü basamakta İspanyol tenisçi Nadal bulunuyor. Kariyerinde turnuvalardan elde ettiği gelir 75 milyon doları aşan Nadal, 2015’te kort içi ve dışında toplam 36 milyon dolar kazandı. Sponsorlarından Richard Mille markasının kendisi için özel üretilen ve 800 bin euro değer biçilen saatleri maçlarda takmasıyla dikkat çeken Nadal’ın, diğer sponsorları arasında kıyafet ve ayakkabı sponsoru Nike, raket sponsoru Babolat, Güney Koreli otomobil devi Kia, Tommy Hilfiger, Telefonica ve Mapfre bulunuyor.
-  Maria Sharapova: Dünyada kadın sporcular arasında en çok kazanan isim olma unvanını elinde bulunduran Rus tenisçi, 23 milyon doları sponsorlardan olmak üzere 2015’te 30 milyon dolar kazandı. Nike, Head, Avon, Evian, Samsung, Porsche ve TagHeuer gibi markaların yüzü olan Sharapova sıklıkla reklamlarda ve dergilerde de boy gösteriyor.
-  Serena Williams: Kadınlar dünya sıralamasında 1. sırada yer alan ABD’li Williams, 2015 yılını 12 milyon doları turnuvalardan olmak üzere 25 milyon dolar gelirle noktaladı. Nike, Wilson ve Pepsi gibi markaların destekçisi olduğu Williams kariyerinde 72 milyon dolar turnuva kazancı elde etti.
 
 
Bunlar çok özel!
Başarılı oyuncuların sponsorları tarafından kendilerine özel üretilen koleksiyonlar artık yaygınlaşan bir durum. Bunun yanında sporcular kendi alanları dışında özel işbirliklerine girerek yeni girişimler başlatabiliyor
-  Maria Sharapova 2013 yılında başlattığı ‘Sugarpova’ isimli şeker markasıyla gıda sektörüne adım atmış oldu. Turnuvalardan önce ve sonra markası için çeşitli etkinliklere katılan Sharapova, buradan elde ettiği geliri vakfı için kullanıyor.
-  Novak Djokovic, 2010 yılının sonunda glutene karşı olan alerjisinin fark edilmesiyle yeni bir beslenme programına geçerek kariyerini yeniden şekillendirdi. Bu programla beraber büyük bir yükselişe geçen Djokovic verdiği röportajlarda beslenmenin öneminden bahsediyor. Bu kapsamda Mayıs 2015’te ‘Djokolife’ projesini hayata geçiren Djokovic kendi adıyla, beslenme takviyesi olarak tüketilecek besinleri piyasaya sürdü.
-  Rafael Nadal, Movistar şirketiyle ortak bir girişim başlatarak ‘Rafa Nadal Academy’ projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Tenis ve okul eğitimini bir arada sağlayacak bir spor akademisi kuran İspanyol tenisçi, kendisinin de bizzat katılacağı kamplarda genç tenisçilerle birlikte olacak. İnşaatı süren akademinin Mayıs ayında açılması planlanıyor.