Yazdır

Parkinson hastalarını hayata bağlayan köprü

Tarih: 30 Aralık 2015 - 14:15

Ayakkabısını bağlayamaz, gömleklerini ilikleyemez halde olan Parkinson hastaları, beyin piliyle eski sağlıklı günlerine yeniden kavuşuyor

Ameliyata girmeden önce kaşık bile tutamayan, yazı yazamayan, çayını içemeyen ve yardımsız yaşayamayan hastalar, beyin pili ameliyatından sonra özgürlüğüne kavuşuyor

Medipol Bağcılar Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh; yaşlılık hastalığı olarak bilinen Parkinson hastalığı ve hastaların eski sağlıklı günlerine kavuşmasını sağlayan beyin pili tedavisiyle ilgili merak edilenleri anlattı:

* Sıklıkla toplumda ileri yaşlarda görülen Parkinson, beyinde dopamin adı verilen maddenin eksikliği ile ortaya çıkıyor. Zamanla yaşın ilerlemesiyle beyinde dopamin salgılayan hücrelerin azalması veya hasara uğramasıyla ortaya çıkan hastalık, hareket bozukluklarına ve istem dışı hareketlere yol açıyor.

* Vücudun bir tarafında daha fazla olmak üzere ellerde ‘para sayar’ tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi, bakışlarda donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalma ile birlikte ‘maske yüz’ diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme; bu hastalığın başlangıç safhasında olunabileceğini düşündürmeli.

GÜNLÜK YAŞAMDAN KOPARIYOR

* Ortaya çıkan belirtiler ile günlük hareketi kısıtlayan Parkinson hastalığında kişilerin hareketleri yavaşlıyor. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte kişiler günlük hayattaki aktiviteleri tek başlarına yapmakta zorluk çekerken, başkalarından yardım istemek durumunda kalıyorlar. İstem dışı oluşan hareketler nedeniyle hastalar su içemiyor, kıyafetlerinin düğmelerini iliklemekte zorlanabiliyor. Tüm bunlar da kişinin hem iş hayatından hem de sosyal hayatından uzaklaşmasına neden olarak moral olarak da olumsuz etkilenmelerine, içe kapanmalarına veya depresyona girmelerine neden olabiliyor.

İLAÇLAR ZAMANLA YETMEMEYE BAŞLIYOR

* Parkinson hastalığında başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir ve Parkinson hastalarının önemli bir kısmı medikal tedaviye iyi cevap verirler. Ancak aradan yıllar geçtikçe; bir yandan hastalığın ilerlemesi, bir yandan da ilaca tolerans gelişmesi nedeniyle, eski doz ve sıklıkta ilaçlar yetmemeye başlıyor.

* Medikal tedavide daha fazla doz ve daha sık ilaca rağmen; hasta açılıp rahatlayamazsa, ilaçların yerinde duramama, çırpınma ve dans eder gibi istem dışı hareketlere yol açan yan etkileri artarsa, tedavide cerrahi yöntem düşünülmeye başlar. Yüzde 10-15 hasta uzun dönemde cerrahiye aday hale geliyor.

* Bunlara ilave olarak, özellikle titremenin ön planda olduğu hastaların bir kısmı, daha baştan ilaç tedavisine yeterli cevap veremiyorlar. Bu gibi başta ilaç tedavisinden yarar göremeyen hastalar da cerrahi tedaviye uygun aday iseler daha erken dönemde ameliyat edilebiliyorlar. Ayrıca son yıllarda erken yaşlarda ortaya çıkan olgularda, yan etkileri nedeniyle, dopamini çok erken yaşlarda başlamak yerine Beyin Pili tedavisi uygulamak, giderek benimsenen bir tedavi yöntemi haline gelmekte.

KONTROL EDİLEBİLİR VE AYARLANABİLİR BİR TEDAVİ YÖNTEMİ

* Beyin pilleri; başta Parkinson hastalığı olmak üzere, pek çok hareket bozukluğunun cerrahi tedavisinde son yıllarda giderek yaygın olarak kullanılan karmaşık elektronik cihazlardır.

* Beyin pili, özellikle Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılıyor. İlaç tedavisine yanıt vermeyen ve şiddetli titreme nöbetleri geçiren Parkinson hastalarında, beyin pili başarılı sonuçlar veriyor.

* Çatalını bile tutamayan, iğneye ipliği geçiremeyen hastaların ameliyattan sonra bir-iki hafta içerisinde titremeleri geçiyor, yakınmalarının önemli bir kısmı ortadan kalkıyor.

* Depresyon, obsesif - kompülsif bozukluklar, Alzheimer gibi hafıza problemleri, epilepsi ve obezite hastaları için de çalışmalar sürüyor.

* Beyin pilinin avantajı; kontrol edilebilir, programlanır ve ayarlanılır bir tedavi yöntemi olması. Yani bir yan etki gördüğümüzde, başka bir ayara alabiliyor, ayaktan poliklinik kontrollerinde o hastaya en iyi gelecek pil ayarlarını yapabiliyoruz.

AMELİYAT KONUŞA KONUŞA YAPILIYOR

* Beyin pili taktığımız iki taraflı ameliyatlarda, beynin içinde tespit edilen hasarlı bölgelere iki tane elektrot yerleştiriyoruz. Elektrotların takılması esnasında hastalar uyanık oluyor. Bu elektrotları doğru yere yerleştirebilmek için ucu yaklaşık iki mikron kalınlığındaki bir elektrotu beyin içerisinde bilgisayar aracılığı ile ilerletiyoruz. Bunu bağladığımız karmaşık elektronik düzenekler sayesinde, beyindeki tek bir hücrenin elektriksel aktivitesini dinleyebiliyor veya çok düşük akımlı elektrik uyarıları vererek hastalıktan sorumlu hücrelerin ve etraflarındaki hayati oluşumların yerlerini hastanın tepkileri ölçülerek hata payı olmaksızın tespit edebiliyoruz.

* Göğüste cilt altına kalp pili gibi bir pil yerleştiriliyor ve cilt altından geçirilen uzatma bağlantıları ile elektrotlar pile bağlanıyor. Sistem tamamen kapalı ve dışarıdan görünmüyor. Sadece göğüste cilt altında bir kabarıklık görülüyor ve hissedilebiliyor. Daha sonra bilgisayar aracılığıyla hastaya iyi gelecek frekansları ve uyarı parametreleri ayarlanıyor.

* Ameliyat sonrasında, 2-3 haftalık dönemde, hastalar sık sık gelip gidiyorlar. Biz hastaya uygun optimum ayarları yaptıktan sonra normal yaşantılarına dönüyorlar. Ameliyat sonrasında hastalar, çarpıcı biçimde iyileşiyor ve normal yaşamlarına dönebiliyor.

BEYİN PİLİYLE HASTALIĞIN SAATİ GERİ ALINIYOR

* Ameliyat sonrasında Parkinson hastaları, çarpıcı biçimde iyileşiyor ve normal yaşamlarına dönebiliyor. Beyin piliyle hastalarımızı yeniden hayata bağlayabiliyoruz. Çatalını bile tutamayan, iğneye ipliği geçiremeyen, yazı yazamayan hastalar ameliyat sonrasında gerekli pil ayarlamalarının yapılması ardından eski sağlıklı günlerine dönebiliyorlar. Ayakkabısını bağlayamayan, gömleklerini ilikleyemeyen, yardımsız yaşayamayan, sosyal hayattan kopan hastalar, beyin pilinden sonra yeniden bağımsız yaşama, sosyal hayatlarını geri kazanma ve eski işlerini yeniden yapabilme şansını bulabiliyorlar.

* Ancak bu tedavi bir “kür” olmayıp, tamamen hastalığı ortadan kaldırmıyor. 10 yıllık bir Parkinson hastasını ameliyat ettiğimizde, hastalığının birinci veya ikinci yıllarına geri döndürebiliyoruz. Bunu bir çeşit “Hastalığın Saatini Geri Alma” diye tanımlamak daha doğru.

BEYİN PİLİ OLAN HASTALARA YÜZME SERBEST FUTBOL YASAK

* Pil takılan hastaların normal günlük yaşantılarında hiçbir değişiklik olmuyor. Hastalar çok sert olmayan, kafa travmasına neden olmayacak tenis, bilardo gibi her türlü sportif faaliyeti sürdürebilir ve yüzebilirler. Ama örneğin futbol ya da karate gibi sporlar yasak. Ayrıca hastalarımızın araba kullanmasını istemiyoruz.

* Pil takılı hastaların pil ayarlarını değiştirebileceğinden ve hastalar zarar görebileceklerinden çok mecbur kalmadıkça MR çektirmelerini istemiyoruz. Çekilecekse de bizim kontrolümüzde olmalı. Hastalarımızın güçlü manyetik alanlardan geçmelerini istemiyoruz. Bu yüzden örneğin havalimanında sorun yaşamamaları için üzerlerinde elektronik cihaz taşıdıklarına dair bir belge veriyoruz. Havalimanında belgelerini göstererek bu cihazlardan geçmiyorlar.

PİLLER SARJ EDİLMİYOR DEĞİŞİM YAPILIYOR

* Beyin pilinin de belirli bir ömrü var. Yaklaşık olarak pilin ömrü verilen elektrik akımına endeksli olmak üzere 4-7 yıl ve hastadan hastaya bu süre değişebiliyor. Eğer daha yüksek seviyede kullanıyorsa daha erken bitme ihtimali de var. Pilin ömrü bittiğinde ise yarım saatlik bir ameliyatla göğüsteki pil değiştirilebiliyor. Ancak daha yüksek elektrik akımına ihtiyaç duyan Distoni hastalarında dışarıdan şarj edilebilen piller de kullanılabiliyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/parkinson-hastalarini-hayata-baglayan-kopru/461309