Hüseyin Özkaya’dan önemli mesajlar
Tarih: 24 Aralık 2015 - 09:43
Odeabank Genel Müdürü Özkaya Finansgundem.com’a konuştu. Bank Audi Türkiye için ne düşünüyor? Büyük yatırımlar devam edecek mi? İşte yanıtlar…
SERAP SÜRMELİ – FİNANSGUNDEM.COM / ÖZEL HABER
Her görüşte, insanda kıskançlık yaratan müthiş bir enerji.
Duruşuyla, gülüşüyle, bakışıyla, sesiyle mutluluk dağıtan üst düzey bir yönetici.
Sportmen, fit bir bankacı.
Sıfırdan başlayıp tepeye ulaşmanın gururunu yaşayan, yaşatan bir CEO.
Hepsi ayrı ayrı değil, aynı kişi.
Hüseyin Özkaya…
Odeabanklı olmanın gururunu yaşıyor
Kolay değil, 3 yılda aldığı yol, kimilerinde bir ömür yiyip bitiriyor.
Levent’te dev bir bina. Hem akıllı hem 40 katlı. 7 katı Odeabanklı.
Ben,39’da, ‘makam’dayım.
Odeabank Genel Müdürü’nün yanındayım.
Bulutlar buradan o kadar yakın ki…
Bir de güneş.
‘Zirve’yle arkadaş olunca haliyle kıyak geçiyor.
Her sabah önce bu odaya doğuyor!
Özkaya’daki o canlılığın kaynağı kâinatın mucizesi mi acaba?
Düşünürken, aklıma takılıyor Angel Olsen birden.
Dinleyen bilir.
Sözleri, melodisi herkeste aynı tadı bırakmasa da o, “Mutlu müziği seviyorum” der. Hemen ekler: “Ama hiçbir zaman güneşle alâkam olmadı.”
“Nasıl yani?” travması yaratsa da Melek Olsen haklı.
Bence Özkaya da öyle.
Odeabank koridorlarında kıvanç rüzgârları estiren bir patron olarak Hüseyin Özkaya’nın da sırrı, güneşte saklı değil. Onun ruhunda, bedeninde taşıdığı, çevresine yaydığı enerji; ilgi, bilgi, tecrübe ve sevgi…
Devlerle rekabette, atak üstüne atak
Hüseyin Özkaya, genç Odeabank’ın heyecanıyla genç Cumhuriyet’in heyecanını buluşturmuş.
Çünkü öngörüleri, hedefleri ortak, ileriye dönük umutları da…
Odeabank tartışmasız Türkiye’nin büyük vizyonunun bir parçası. Katkısıyla…
Ay-Yıldız, rakip dinlemiyor, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine yolculuk yapıyor. Özkaya önderliğindeki Odeabank ise 49. sıradan girdiği sektörde, özel bankalar liginde atak üstüne atak içinde.
Türkiye devlere adım adım yaklaşırken, Odeabank 3 yılda bankacılık dünyasında ilk 10’a girmiş bile.
Zirveye tırmanışın silahlarını, “Türkiye’de şu anda en iyi likitide rasyolarına sahip olan bankalardan biriyiz. Türkiye’nin şu anda kârını artırma anlamında en olumlu trendine sahip bankasıyız. Ve hep yatırıma devam ediyoruz. Bence Odeabank gerçeğiyle ilgili bilinmesi gereken en önemli şey bu” sözleriyle anlatan Özkaya, kritik bir noktanın altını çiziyor: “Biz banka almadık, var olanı sürdürmedik. Biz sıfırdan bir katma değer yarattık. Türkiye’ye katkısı da milyarlarla ölçülüyor…”
Lübnanlı sermayedarı Bank Audi’ye de bir selam gönderiyor.
Başarının arkasında kim var?
“Müşteri sayımız 700 bin. 4 milyon tekil başvuru yapılmış. Bu inanılmaz bir teveccüh göstergesi” ifadesi dalga dalga, tepe’den 33. kata kadar yayılıyor. Zaten o da bu başarının arkasında, coşkulu bir tempoda, hedeflere odaklanmış bir ekibin olduğunu biliyor. Saklamıyor. Başarıyı tüm Odeabank çalışanlarıyla paylaşıyor. Ben’cillik yok.
Teknoloji yatırımı ilk sırada
39. katta Odeabank’ın 2016 penceresini açıyoruz. Yeni şube fırtınası esiyor. Ancak parayla değil sırayla! Öncelik teknoloji yatırımında. Bir de bomba! Özkaya, “Gıda perakende sektöründe müşterilerin daha çok faydalanacakları bir kart projemiz var. Bu şu ana kadar olmayan bir ürün ve 2016 da başlayıp yaygınlaşacağımız bir ürün olacak” diye konuşuyor. Daha çok detayı ise gizliyor.
Usta bankacının, yurt dışı deneyimi, uzmanlığı ortada. “Küresel ekonomi” diyoruz. Konuya kritik bir uyarıyla giriyor: “Küresel ekonomi son yıllarda daralıyor. Bu iyi haber değil. Herkesin daha dikkatli olduğu bir dönemdeyiz.”
Judocu baba-oğul
Bankacılık dışında Özkaya, nasıl biri acaba?
Söyleyelim;
Ailesinin kıymetini bilen bir baba.
Kaskı artık rafta dursa da sıkı motor tutkunu.
Takım sporlarını seviyor ama bireysel takılıyor.
Yürüme, koşu, Kicbox, Kungfu’ya eklenen son merakı Judo. Üstelik oğluyla birlikte yapıyor. Aldığı keyfi anlata anlata bitiremiyor. Her hafta sonu bir kıtadan diğerine geçiliyor, birlikte antrenmana gidiliyor.
Ufukta madalya var; önümüzdeki yıl Yunanistan’da düzenlenecek Judo Şampiyonasında baba- oğul yarışacaklar.
Mutluluğun ‘resmi’ bankası
85 alternatif arasından seçtikleri, kış bahçeli, playstation cenneti, Türkiye’yi ve global gelişmeleri izleyen, sektörün nabzını tutan uzman bir kadronun konuşlandığı gökdelenden bakarken, kentin büyüsü cama yapışıyor. İnsanı ezercesine.
Hüseyin Özkaya şanslı çünkü Abidin Dino gibi kapanda değil.
Fırça darbelerine, renklere gerek yok, çünkü…
Mutluluğun resmi İstanbul. Tam karşısında.
Mutluluğun resmi, Odeabank. Kalbinde. Odasında, alt alta 6 katta…
ODEABANK’IN ‘EN’LERİ NELER
Finansgundem.com: 2015 nasıl geçti? Sektördeki konumunuz değişti mi? Şu anda bulunduğunuz yerden memnun musunuz?
Hüseyin Özkaya: Şu anda bulunduğumuz yerden, Allah’a şükür memnunuz. Ama daha iyi olabileceğimizi biliyoruz, zamana ihtiyacımız var. Çünkü üç yıl içinde geldiğimiz nokta özel bankalar arasında 10’unculuk. Hatta aktif büyüklük, kredi büyüklüğü ve mevduat büyüklüğü olarak dokuzunculuğa çok yakın bir durumdayız. Zaten ilk baştan beri amacımız özel 10 banka içinde olmaktı. Tabi bizim bu amaca yönelik çok iyi kaynaklarımız var. Öncelikle ilk kaynağımız insan. Bu amaca yönelik ve bunu isteyen insanlara sahibiz. Bakın iş modelimize birebir sadığız. Biz baştan beri, “Çok masraf yapmayacağız, çok şube açıp verimsizlik yaratmayacağız ama çok verimli çalışacağız, müşterinin özel ihtiyaçlarına göre ürünler yapacağız, onlara en kısa yoldan ulaşacağız ve onlara en avantajlı koşulları sunacağız” dedik. Bütün bunları yaparken de bankanın sağlıklı bir bilançosu olacak. Yani nedir o? Batıkları daha kontrol altına almış olacak; verimlilik rasyoları, likitide rasyoları çok likit olacak. Türkiye’de şu anda en iyi likitide rasyolarına sahip olan bankalardan biriyiz. Bunu çok net söylüyorum, Türkiye’nin şu anda kârını artırma anlamında en olumlu trende sahip bankasıyız. Bu da ileriye dönük bizi umutlandırıyor ve daha büyümek için sermayedarlarımıza güven veriyor. Modelimizin doğru olduğunu göstermesi açısından bize güven veriyor. Ve hep yatırıma devam ediyoruz. Bence Odeabank gerçeğiyle ilgili bilinmesi gereken en önemli şey bu. Bakın Odeabank tamamen taze bir kuvvettir. Yani Türk ekonomisinin her bir taşına, çalışanından, şubeleri yapan müteahhidinden tutun, bilgi işlem servislerini sağlayan tüm tedarikçilerden herkese net katma değer sağlıyor. Yani sektörü küçültmeden… Biz bir bankayı alıp o var olanı devam ettirmedik. Biz sıfırdan bir katma değer yarattık ve Türkiye’ye katkısı milyarlarla ölçülüyor.
Şu anda 700 bine yakın müşterimiz var. Bankamıza şu ana kadar 4 milyona yakın tekil başvuru yapılmış. Bu inanılmaz bir teveccüh göstergesi.
-2016 yılı beklentileriniz ve hedefleriniz neler?
Hüseyin Özkaya: Teknoloji yatırımlarımız birinci sırada yer alıyor diyebilirim. Hatta önümüzdeki sene teknolojiye yapacağımız yatırım onlarca milyon dolar olacak. Çünkü bizim için teknoloji ve verimlik temel esaslarımızdan. O yüzden yatırım hiç azalmıyor, sürekli artıyor.
Daha fazla müşteriye ulaşabilmek için dağıtım kanalı ağımızı genişletmek istiyoruz ve daha fazla ürünümüz olmalı.
2016 yılında gıda perakende sektöründe müşterilerin daha çok faydalanacakları bir kart projemiz var. Bu şu ana kadar olmayan bir ürün ve 2016’da başlayıp yaygınlaşacağımız bir ürün olacak.
-2016’da nasıl bir Türkiye ekonomisi öngörüyorsunuz?
Hüseyin Özkaya: Yeni reform paketi çok olumlu ve Türkiye’nin önünü açacak bir paket. Mühim olan bunun bir an önce hayata geçirilmesi. Ama buna herkesin inanması gerekiyor. (Parlamenterler, işadamları, kurumlar, sivil toplum kuruluşları gibi…) Dediğim gibi reform paketinin içeriği çok iyi ama uygulanabilir ve belirli bir disiplin, master plan içinde herkesin katılımıyla olmalı. Eğer herkesin katılımı gerçekleşmezse o zaman eksik ve güdük kalır.
2016’DA 10 YENİ ŞUBE AÇACAĞIZ
-Şubeleşme ve dağıtım kanallarında herhangi bir artış düşünüyor musunuz?
Hüseyin Özkaya: Biz her sene doğru yerlerde 10-15 şube açıyoruz. Hiçbir zaman 500 şubeli bir banka olmayacağız ama 500 şubeli bankanın büyüklüğüne erişeceğiz.
En son Eminönü şubemizle beraber 55 şube olduk ve 2016 yılında da 10 yeni şube açacağız. Hatta ilk altısının nerede olacakları belli oldu. Üçü İstanbul içi, üç tanesi de İstanbul dışı. Bu şubelerimizden birisinin yeri Orta Karadeniz. Bunun dışında memnun olduğumuz şehirlerde ikinci şubemizi açacağız ve burası Bursa olacak. İstanbul’da da Bakırköy taraflarında yeni bir şube düşünüyoruz.
Bakın benim ideal şubem 500 metrekarenin altında değil. 250-300 metrekare olan şubelerimiz de var. Ama şubelerimizin 1000 metrekareye kadar çıkmasını arzu ediyorum.
-Rusya ve Suriye ile yaşanan krizden Ortadoğu da etkileniyor. Lübnan’dan, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu kriz nasıl okunuyor?
Hüseyin Özkaya: Tabii ki her yabancı sermayedar gibi endişeliler. Bank Audi buraya milyar dolar üzerinde yatırım yaptı ve yapmaya devam ediyor. Çalışanların güvenliği dahil, koyduğu sermayenin tehlikeye atılmaması için gerekli huzur ve refah ortamının, istikrarın olmasını ister. Ondan sonrası çalışanlarının performansıdır. Bank Audi Türkiye’ye çok güveniyor ve yatırımlarına devam ediyor.
Şunu özelikle belirtmek istiyorum, Türkiye ekonomisinin daha çok genişlemesi yolundaki en önemli üç unsurdan bir tanesi yabancı sermayedir çünkü, Türkiye’nin sermayesi bu kadar. Mutlaka yabancı sermaye girmeli. Yabancı sermaye neye bakar? İlk önce güvenli ortama bakar. İkincisi de gerekli makul bir kar ve iş potansiyeline bakar. Bakın huzur ortamı olmadan ikincisine bakmaz.
“BİRAZCIK RİSK GÖRÜYORUM”
-Özel sektör tarafında borç krizi riski görüyor musunuz? Geçen sene “Risk görmüyorum” diyordunuz, bu görüşünüz hâlâ geçerli mi?
Hüseyin Özkaya: Şimdi birazcık risk görüyorum. Aslında sağlıklı olmayan kredilerin oranında fazla bir değişiklik yok. Bu da bankaların riski iyi analiz etmelerinden kaynaklı. Ama bunun bir süreci var tabii ki. Belli bir süre sonra her eğride ve dönemeçte belli bir iniş ve çıkış olacağını öngörüyorum. Maalesef o iniş, FED, jeopolitik riskler ve iç politikadaki bir takım sorunların zamanına denk geldi. FED artık ortadan kalktı, iç politikadaki riskler ortadan kalktı. Bir tek jeopolitik riskler kaldı. Tabi Rusya ile iş yapan şirketlerin etkilenmeyeceğini ve kredilerinde sorun olmayacağını söylemek yalan olur. Bakın Rusya’yla iş yapan sektörler hangileri? İnşaat, gıda ve turizm şirketleri. Ama bir de bu şirketlerin tedarikçileri var. Yani Türkiye ekonomisinin her bir boyutunu büyük oranda etkileyecek bir olaydır Rusya krizi. Şu an gördüğüm kadarıyla da radikal bir değişiklik beklemiyorum. Ama bankalar üzerindeki risk profili biraz arttı diyorum.
-FED faiz kararı sonrasını nasıl yorumlarsınız?
Hüseyin Özkaya: Bankalardan yeni yılda 2015’e göre daha kötü bir performans beklemiyorum, hatta biraz daha iyi olabilir. Bunda da FED bağlantılı risklerin daha ılımlı hale gelmesi ana sebep.
İç ekonomide de düşen enflasyon ve olumlu ayrışabileceğine inandığım varlık fiyatlarındaki kısmi iyileşme nedeni ile daha olumlu bir hava bekliyorum.
-Küresel ekonomi sizce nereye gidiyor? Türkiye’nin pozisyonu hakkında yorumunuz nedir?
Hüseyin Özkaya: Genel olarak küresel ekonomi son yıllarda daralıyor. Bu iyi haber değil. Bu dağılmanın sonucunda küresel ekonomiyi etkileyen birçok emtianın fiyatı azalıyor. Bu fiyatın düşmesi bazılarına yarıyor bazılarına yaramıyor. Ama aslında yarayana da yaramıyor. Mesela biz, yaramayana mal ihraç ediyoruz. Yaramayanın parası azaldığı için o bizi de etkiliyor. Dolayısıyla bu işin kazananı ve kaybedenine çok iyi bakmak gerekiyor. Petrol fiyatı düştü, Türkiye bundan 10 milyar dolar tasarruf yaptı, tamam da Abu Dabi, Dubai, Suudi Arabistan, Irak gibi ülkeler de bizden mal almayacak. Çünkü bu ülkelerin parası azaldı ve bütçe disiplinine girdiler. Dolayısıyla daha az harcayacaklar ve Türk şirketlerine iş vermeyecekler. Doğal olarak bu bizi çok etkileyecek. Global ekonomi daraldı ve artık herkesin daha dikkatli olduğu bir dönemdeyiz.
JEOPOLİTİK RİSKLERİ UNUTMAMAK GEREKİR
-2016 yılı için büyüme, cari açık, enflasyon ve kur tahmini yapar mısınız?
Hüseyin Özkaya: 100 tane piyasa oyuncusuna, “Türkiye 2016’da ne kadar büyür?” diye sorsanız, büyük çoğunluğu, “Yüzde 3 veya 4” der. Bizim ideal değil normalize olmuş büyümemiz ise 3.5’tur. Ama istenilen, arzu edilen 5’tir.
Enflasyonun şu anki seviyesinin en az bir puan aşağısında olacağını öngörüyoruz. Hem petrol fiyatlarının etkisi hem kurun belli bir ölçüde istikrara kavuşması nedeniyle 2016 öngörümüz 2015’e göre biraz daha olumlu.
Dolardaki beklentim ise biraz değer kazanacağı yönünde. Yüzde 10’un üzerinde bir devalüasyon beklemiyorum. Ama jeopolitik riskleri de unutmamak lazım.
2016 yılı dünya için jeopolitik riskler haricinde, ekonomik büyümede daha ılımlı olacak diye düşünüyorum. Türkiye’nin de bundan faydalanacak çok büyük bir dinamiği var.
-Yeni yerinize taşınalı 8 ay olmuş. Biraz buradan bahsedebilir misiniz?
Hüseyin Özkaya: Yeni yerimiz Levent 199 numarada. 40 katlı bina. 33’ten 39’uncu katına kadar biz kiraladık. 400’ün üzerinde çalışanımız var. Burası bizim için yeni bir ev oldu diyebilirim. Burasını seçerken 50 farklı boyutu ele aldık. 85 tane farklı alternatif arasından seçtik ve bu süreç iki sene sürdü. Burayı seçerek doğruya yaklaştığımızı düşünüyorum. Bu nedir? Operasyondaki en kıdemsiz, en yeni, en genç elemandan, genel müdüre, genel müdür yardımcısına kadar herkes bir kere aynı yerde oturuyor ve ben de dahil aynı manzaraya bakıyoruz.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/huseyin-ozkayadan-onemli-mesajlar/460828