Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, katıldığı bir TV porgramında son günlerde tırmanan Türkiye-Rusya arasındaki gerilimi ve Rusya'nın bu gerilimi daha da tırmandırma yönündeki tutumunu değerlendirdi.

Türk-Rus ilişkilerinin Osmanlı döneminden itibaren seyrine işaret eden Bulut, Osmanlı'nın ve Türkiye'nin sürekli olarak belli dönemlerde bizzat Rusya eliyle Batı'nın kucağına itildiğini söyledi.

Yiğit Bulut, tarihteki diğer örneklerin aksine bugünün Türkiye'sinin, bu oyuna gelmeyeceğini, bu numarayı yemeyeceğini ifade etti.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

Türkiye'de yeni stratejiler üretilmesi gerektiğini 20 yıldır söylüyoruz, tartışıyoruz. Türkiye'de, deve kuşu politikası şeklinde bir AB bağlılığının olmaması gerektiğini, kafayı kaldırıp her tarafa bakmamız gerektiğini yıllardır tartışıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız bunu Başbakanlığından itibaren ifade eden en önemli isim Türkiye'de.

OSMANLI HEP RUSLARIN ELİYLE İNGİLTERE'NİN KUCAĞINA İTİLDİ

Ama Rusların adımlardan yola çıkarak, özellikle denklemi 1800'lü yıllara kadar incelediğimiz zaman üzülerek bir şeyi gördüm. Ne zaman bu coğrafya Batı'ya alternatif bir arayış içine giriyor, ne zaman Doğu'nun Batı'ya baş kaldırabileceği bir dönem başlıyor, Ruslar Osmanlı'yı kendi eliyle her zaman İngiltere'nin kucağına itiyorlar. Osmanlı tarihinde bunun istisnası yok.

Ne zaman Ruslarla bir işbirliği başlıyor, Ruslar bunu sabote ediyor ve Osmanlı'yı doğrudan İngiltere'nin kucağına iterek, hatta İngiltere'yle Osmanlı'nın parçalanması için gizli anlaşmalar yaparak tekrar bu coğrafyayı Batı'nın eline vermeye çalışıyorlar.

BUNUN HİÇ İSTİSNASI YOK

Ben bunu çözemedim. Bunu açık ve seçik, net olarak burada söylemek istiyorum. Ne zaman bir işbirliği ortaya çıkmış, ne zaman bir alternatif ortaya çıkmış, ne zaman bu coğrafya  Batı'dan koparak ayağa kalkma ihtimalini sorgulamaya başlamış, ne zaman Osmanlı finansal sistemi 1800'lerden sonra yeniden bağımsız olmayı denemiş, Ruslar her zaman Osmanlı'yı emperyalist ülkelerin kucağına itmişler. Bunun istisnası yok.

BATILI DİPLOMATLAR HEP BUNU SÖYLÜYOR: RUSYA'YA GÜVENİLMEZ

Bütün bunları düşündüğümüz zaman, özellikle son bir haftadır Rusya'nın verdiği tepkiyi  ve olayı daha da provoke etmeye çalışmasını düşündüğümüz zaman, malesef gittiğimiz toplantılardaki Batılı diplomatların söylediği şu tırnak içindeki cümle hafızamdan çıkmıyor: "Rusya'ya güvenilmez..."

Bakın, Osmanlı'yı Batı'nın kucağına iten Rusya, ama Batılı diplomatların söylediği söz: "Rusya'ya güvenilmez..." Ve malesef biz de bu cümleyi söyleme noktasına kadar gelmiş durumdayız. Verilen tepkiler, atılan adımlar, Türkiye'ye karşı davranış, Türkiye'yi akıl almaz hayal senaryolarla suçlamak, "DAEŞ'in petrolünü Türkiye alıyor, satıyor" gibi akıl almaz, üç yaşında çocuğun bile söylemeyeceği senaryolarla, Türkiye'yi dünyanın önünde itibarsızlaştırmaya çalışmak malesef bana 1854'ü hatırlatıyor, 1870'i hatırlatıyor, 1880'leri, 1890'ları hatırlatıyor.

Biz Batı'nın tuzağına düştüğümüz zaman bilin ki arkada bizi iten el Rusya'dır. Bunun istisnası yok. Gidin lütfen arşivleri belgeleri araştırın. Göreceksiniz ki, İngiltere'nin Osmanlı'ya yaptıklarının hiçbiri Rus desteği olmadan yapılmıyor. Bunu net olarak göreceksiniz.

BUGÜNÜN TÜRKİYE'Sİ BU NUMARALARI YEMEZ

Ama bugünün Türkiye'si bu numaraları yemez. Bugünün Türkiye'sine bu numara çalışmaz. Bugünün liderine bu numara çalışmaz.

ÇOK İSTİYORLARSA -40 DERECEDE YÜZERLER

O yüzden, ben bu gerilimin bu şekile devam etmesinin hiç kimseye yarar olmayacağını, ve böyle devam ederse, özellikle böyle çocukça söylemlerle devam ederse buradan en çok zararın Rusya olacağını düşünüyorum. Kuzey Denizi'ne giderler, -40 derecede yüzerler çok istiyorlarsa.