Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Grand Tarabya Otel'de düzenlenen 7. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi Açılış Töreni'nde çarpıcı mesajlar verdi.
Konuşmasının büyük bir bölümünü terör olaylarına ayıran Erdoğan Avrupa'da yükselen İslam düşmanlığına dikkat çekti. ''Ben Müslümanların arasından çıkan bu teröristleri şiddetle kınıyorum, tel'in ediyorum, lanetliyorum'' diyen Erdoğan şöyle konuştu:
   
TARİHİ SINAMALARDAN GEÇİYORUZ
 
Tüm dünyanın tarihi sınamalardan geçtiği hassas bir dönemdeyiz. İç çatışmalarından kaynaklanan büyük göç hareketleri, terör gibi problemler daha çok ortaya çıktı. Bu sorunlarla daha etkin bir şekilde mücadele etmemiz gerekiyor.
 Ekonomik durgunluk, fakirlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gündemimizdeki yerini koruyor. Hiçkimse kendini insani krizlerden ayrı tutma hakkına sahip değildir.
 
TÜRKİYE YALNIZ BIRAKILDI
 
Türkiye verdiği onurlu mücadelede yalnız bırakıldı. Biz 35 yıldır içimizde terörle mücadele ettik.Şimdi de biz bu mültecilere kapımızı kapatmadık. Ülkemize gelen göçmenler için bugüne kadar 8,5 milyar dolar harcadık. Sadece İstanbul'da 500 bin Suriyeli var. Suriyelilerin yaşadığı travma karşısında dünya "Türkiye nasıl olsa bunun üstesinden gelir" diyemez. G20 Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde yaşanan terör olaylarını kınadıktan sonra teröre karşı işbirliğini kuvvetli bir şekilde vurguladık. Hiçbir dine o dinin olumsuz kötü mensupları üzerinden yargılama yapamayız.Mensubu olduğum dinden çıkan terör örgütlerini şiddetle kınıyorum. Din adamlarını da tavır koymaya davet ediyorum.
 
İSLAM'I GÖLGELEYEN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ
 
Ben bir Müslümanım. Barış dini olan bir İslam'ı gölgeleyen bir terör örgütü var. Bunun yanında ülkemin içersinde terör örgütleri var. Suriye'nin PYD gibi YPG gibi terör örgütleri var. Bütün bunlar hangi dinden olursa olsun değerli dostlar şunu bir defa iyi bilmemiz lazım. Hiçbir dine, o dinin  kötü mensupları üzerinden yargılama yapamayız. 
Bunlar Müslümanların arasında çıktığı gibi Hristiyanların içinden de çıkar Musevilerden de çıkar.
  
"İSLAM DÜŞMANLIĞI VE IRKÇILIK AVRUPA İÇİN BÜYÜK TEHDİT"
 
Zirveye katılan Müslüman ülke liderleriyle aşırıcılıkla mücadele konusunda mutabakata vardık. Göçmenlere yönelik tutumların sertleşmesi yaşanan insani dramı derinleştirmekten başka bir şeye yol açmayacaktır. İslam düşmanlığı ile birleşen ırkçılık Avrupa için büyük tehdit oluşturuyor. Bunu da Avrupa'daki liderlerin gördüğünü düşünüyorum.
 
"ESED'İN ARKASINDA DURANLAR DA EN AZ ONUN KADAR SUÇLUDUR"
 
Avrupa'daki ırkçı ve fanatik düşüncelerin önüne geçilemediği takdirde yeni saldırıların olması kaçınılmazdır. Suriye'de Esed bir devlet terörü estirmektedir. Arkasında duranlar da en az onun kadar suçludur. Rejim, iktidarını mezhep çatışması ve terör örgütlerinin faaliyeti üzerinden devam ettirmeye çalışmaktadır. Eğer neticesi ölümse sebebi ne olursa olsun arım eden herkes suçludur.  PYD'yi Esed desteklemektedir ama önceleri Esed Suriye'de yaşan Kürtlere kimlik ve pasaport vermiyordu. DAİŞ üzerinden İslam'ı tahkir edenler büyük bir yanlış içindedir. Bu örgütler en çok Müslümanları katlediyor. El Kaide, Boko Haram gibi örgütler en başta müslümanları katletmektedir. Bunların İslamla bir alakası yoktur.
 
"DÜNYADA ENERJİ HARİTASININ DEĞİŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
 
Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu ekonomik ve sosyal hareketliliği AB'ye üye olması halinde sağlayacak ülke Türkiye'dir. Yakın coğrafyamızdaki sorunlara rağmen güçlü demokrasimizle geleceğe umutla bakıyoruz. Enerjinin çeşitlendirilmesi şart. Enerji, kalkıknma planlarımızın en önde gelen konularındandır. Dünyada enerji haritasının değiştini görüyoruz. Enerji üreten ve tüketen ülkelerin kavgaşında bulunması ülkemize sorumluluk yüklüyor.
 
SORUN ÇÖZÜLEMEDİĞİ İÇİN YÜRÜMEDİ
 
AB ile planladığımız Nabucco Projesi AB'nin finansman ve kaynak sorununu çözmemesinden dolayı yürümedi. G20 sonrasında ortaya çıkan Antalya eylem planı, enerjinin ele alınmsı bakımından çok önemlidir.