Piyasalar seçim sonrası hızla kurulabilecek bir hükümete odaklandı. Borsa İstanbul’da haftalık bazda hisse senetleri ortalama yüzde 2.09 artarken BIST 100 Endeksi 1.641 puan çıkışla haftayı 80.124 puandan tamamladı. dolar kuru 2.85’lere kadar geriledikten sonra yeniden 2.90’ın üzerine çıktı.
Yurtdışı piyasalardaki beklentilerin gelişmekte olan ülkeler lehine dönmesi ve seçimden sonra hızlı bir şekilde hükümet kurulabilme olasılığı alımları güçlendirdi. Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın haberine göre Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları gelişmekte olan ülkelerin borsalarını hareketlendirdi. Çin’in faizlerde indirime gitmesi gelişmekte olan ülkelerde doping etkisi yarattı. Çin Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye giderek 2015 yılı için hedeflediği yüzde 7 büyüme rakamına ulaşmayı amaçladığı görülüyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları ve Çin Merkez Bankası kararı ile piyasalarda olumlu seyir görülüyor.
Dış konjonktür Türkiye lehine dönerken 7 Haziran’dan bu yana yabancılar alım ağırlıklı işlemlerde bulundu. Borsada yabancı payı yüzde 63’ten yüzde 65’e çıktı. Bu da endeksi 7 Haziran öncesindeki 81.000 sınırına kadar taşıdı. Ancak Türkiye’nin risk primi hâlâ 250 seviyesinde bulunuyor. Oysaki 7 Haziran seçimine girilirken bu oran 218 seviyesinde bulunuyordu. Bu da dolar kurunun 7 Haziran seçimlerindeki 2.66 TL seviyesinden yüzde 9 primli işlem görmesine neden oluyor. Normal şartlar altında dış konjonktür olumluya dönmüşken bunun Türkiye’deki fiyatlaması da dolar/TL’de 2.66’larda oluşabilirdi. Ancak seçim belirsizliği dolar kurunun 2.85 sınırına gerilemesine rağmen tekrar 2.90’ın üzerine çıkmasına neden olmakta.
Kurda kalıcı bir düşüş, borsada yükseliş olabilmesi için Türkiye’nin risk priminin yeniden aşağı kayması gerekiyor. FED’in faiz artırımı masada olduğu sürece, ekim ayında bir faiz artırımı olmasa ve aralık ayında da ertelense dahi, sadece Türkiye açısından değil diğer gelişmekte olan ülkelerde de iyimserlik geçici kalacaktır. Kısa vadeli veri akışları sadece volatilite yaratıyor. Bu volatiliteyi değerlendirebilenler de kazançlı çıkıyor. Belirleyici olan ise dış konjonktür. Ancak içerideki belirsizlikler fiyatlamaların daha fazla yaşanmasının nedeni olmakta. Küresel kaygıların yüksek olduğu bir ortama Türkiye’nin güçlü bir hükümet, güçlü bir ekonomi yönetimi ile girmesi, gelişmekte olan ülkeler arasında parlamasını sağlayacaktır.
Belirsizlik gerilimi
Seçim sonuçları kadar seçim öncesi ve sonrası siyasilerin vereceği mesajlar da önemli. Siyasilerden gelen mesajlar yatırımcıların önlerini görebilmelerine olanak tanıyor. 7 Haziran öncesi daha sert bir siyasi iklim vardı. Söylemler daha uçlarda olduğu gibi kırmızı çizgiler de daha kalındı. Bu atmosferdeki seçim sonuçları hükümet kurma olanağı vermedi. 7 Haziran’dan hemen sonra en iyi senaryo olarak dillendirilen AKP-CHP koalisyonu da olmayınca piyasada satış eğilimi artmıştı. Sonrasında erken seçim sürecine girildi. 1 Kasım seçimlerine yönelik daha düşük profilli kampanyalar gözleniyor. Partilerin söylemlerinde değişimler yaşanırken kalın kırmızı çizgiler inceldi.
Piyasa cephesine bakıldığındaysa gelişmeler ve seçim öncesi alınan pozisyonlar, yatırımcının seçimin sonucunda koalisyon da olsa bir hükümet kurulma beklentisi içerisinde olduğunu gösteriyor. Seçim sonrası hükümetin kurulma sürecinin uzamaması endeksi 85.000 ardından 88.000’e çıkarabilecek; doları 2.80 hatta daha da altına 2.72’lere geriletebilecek. Ancak bunun dışındaki ihtimaller, piyasalarda gerilimi artıracaktır. Böyle bir durumda dolar kurunda yeniden 3 sınırı denenirken endeks 70.000’lere çekilebilir.
Piyasalar 7 Haziran seçimlerindeki sonuçları gördükten sonra 1 Kasım seçimlerine daha sakin giriyor. Hızlı şekilde kurulacak bir hükümet ise genel beklenti.
FED VE BOJ İZLENECEK
Önümüzdeki hafta FED ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) toplantıları izlenecek. 27-28 Ekim tarihlerinde FED FOMC toplantısı gerçekleştiriliyor. Bu toplantıda sonrası açıklama ve yorumlar piyasaları yönlendirecek. Bu aşamada faizlerde değişiklik bekleyen yok fakat söylem tonu önemli. Zira aralıkta yapılacak toplantıda faiz artırımı ihtimali hakkında da fikir sahibi olunacak.
YATIRIMCI DOLARI SATMIYOR
Döviz kurlarındaki aşırı hareketlere rağmen bireysel yatırımcılar pozisyonlarını bozmuyor. Doların 3.07’lere tırmanmasını sağlayan yatırımcılar, yurtdışındaki olumlu gelişmelere rağmen pozisyonlarını bozmadı. Yatırımcılar, önünü görmeden hareket etmek istemiyor. 2.85 sınırına gelindiğinde alımların yükseldiğini görüyoruz. Seçime kadar 2.85-2.90 bandında bir hareket yaşanabilir. Seçim sonrasında kurda aşağı ya da yukarı yönde kırılmalar olabilir. Aşağı yönde kırılmanın yaşanması hızlı kurulabilecek bir hükümet seçeneği ile mümkün. Dolar kurunda orta ve uzun vadeli yön yukarıyı gösteriyor. Bunu bilen yatırımcılar kısa vadeli dalgalanmalarda pozisyonlarını bozmuyor. Kurun 3.07’lere tırmanışı sırasında her geri çekilmenin bir önceki dip seviyenin üzerinde oluşması, dolarda satış yapanların mevcut pozisyonlarını tekrar gözden geçirmelerine neden olmuştu.
Euro/dolar paritesi, 1.10’lar seviyesine geriledi. Avrupa’nın ekonomik şartlarında bir değişme yok. Bu ortamda paritenin her yukarı hareketi dolara geçiş fırsatı olarak değerlen-
dirilebilir.
BORSADA 80.000 SINIRINDAKİ 3.HAFTA
Borsa İstanbul, haftayı 80.124 seviyesinden tamamladı. Eylül ortasında 71.000 seviyesinden başlayan yukarı hareket ile bist 100 Endeksi 80.000’e kadar tırmandı. Endeks 80.000 sınırında zorlanıyor. Endeksi 80.000’in üzerinde kalmayı başarabilirse 85.000-88.000 hedefi ile yükselişini sürdürecek. 80.000 aşağı kırılırsa 79.700-79.000 ve 75.300’e doğru kademeli düşüşünü göreceğiz.
Peki 88.000’e doğru yukarı hareket ihtimali ne kadar güçlü? Bu esasen hükümetin ne denli hızlı kurulacağı ile de yakın alakalı bulunuyor. Eğer seçim sonucunda hükümet kurulma süreci uzar veya ihtimali zayıflarsa bu taktirde Endeksin 80.000’i aşağı kırması gündeme gelecektir. Bu olasılığı değerlendirenler önümüzdeki hafta seçimlere nakitte girmeyi tercih edecektir.