CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, CHP'nin Seçim Beyannamesi içinde en dikkat çeken vaatlerinden biri olan "Kredi kartları borçlarının faizinin yüzde 80'inin silinmesi önerisinin, bankacılar ve uzmanlarla birlikte hazırlandığını bildirerek, "Bu vaadimiz ortak bir aklın ürünü" dedi.

Böke, seçim beyannamesinde yer alan vaatlerin her birinin ortak paydaşlarla tartışılarak belirlendiğini kaydederek, "Türkiye'de insanların kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanmaları önemli ve büyük bir sorun. O nedenle vatandaşın bu önemli sorununu çözmek için uzmanlar ve bankacıların önemli bir kısmı ile detaylı çalışmalar yaparak bu vaadimizi oluşturduk. Zaten bu gibi konular ortak akıl ile tartışılarak üretilir" dedi.

DEMOKRASİMİZ İÇLER ACISI

Bazı basın organlarında halk içinde karşılık bulan bu vaadi vatandaşın nezdinde itibarsızlaştırmak için haberler yapıldığına işaret eden Böke, aynı sorunu yaşayan Güney Kore ve Hırvatistan'da da aynı yöntemin uygulandığını ve oradaki uygulamaları da incelediklerini belirterek şöyle devam etti:

"Belli ki bu vaadimizin ilgi görmesi birilerini rahatsız etmiş. Bu bankaların hangi bankalar olduğunu açıklamamız için kendilerince baskı yapıyorlar. Ancak içinde bulunduğumuz siyasi ortam nedeniyle bu mümkün ndeğil. İktidara yakın olmayan şirketlere baskınlar yapıldığı, vergi denetimleri ile yıldırılmaya çalışıldığı ve tehdit edildiği bir ortamda, ne yazık ki bu bankaların adını açıklayamamamız aslında içinde bulunduğumuz demokrasinin içler acısı halinin de kanıtı. Önerinin kimin tarafından yapıldığını tartışmaktan ziyade, giderek daha yakıcı hale gelen sorunun tespitinin doğruluğunu ve çözüm önerisinin gerçekçiliğini tartışmak daha önemli diye düşünüyoruz."

Vaatlerini açıkladıktan sonra, pek çok bankacının da öneriyi gerçekçi bulduklarını bildiren Böke, sektördeki uzmanların varlık yönetim şirketlerine satılması nedeniyle otomatik zarar yazılan borçların bir bölümünün piyasa koşulları içinde yeniden ödenebilir hale getirilmesine sıcak baktıklarını iletti. 

Projenin devlet bütçesine ek yük getirmeyeceği gibi bankaları da zarar uğratmadığını anlatan Böke, "kredi faizlerinin yüzde 80'ini silinirse bankalar mevduat faizlerinin nasıl ödeyeceği" şeklinde kendilerine yöneltilen sorulara da, "Bankalar zaten bu takibe düşmüş bu alacaklarını varlık yönetim şirketlerine satarken alacağının yüzde 80'ininden vazgeçiyor.  Banka varlık yönetim şirketine alacağını yüzde 80 indirimle satarken mevduat faizi ödemekte zorlanmıyor. O nedenle bizim yapacağımız bankanın vatandaşla arasına koyduğu varlık yönetim şirketini aradan çıkarmak" yanıtını verdi.  

HAKSIZLIK YOK

Borcunu ödeyemeyenlerin yalnızca yüzde 5'lik bir kesim olduğunu bankacıların kabul ettiğine vurgu yapan Böke, "geriye kalan ve borcunu ödeyen yüzde 95'in haksızlığa uğrayabileceği" eleştirilerine de şu yanıtı verdi:


"Sosyal devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmak durumundadır. Bu kapsamda borcunu ödeyemeyenlerin yükünü hafifletirken, bunun suiistimal edilmesini önlemekte sosyal devlet olmanın gereğidir. CHP iktidar olduğunda sosyal devleti inşa edeceği için borç yükü altında ezilen vatandaşlarının rahatlatırken, bunun borcunu düzenli ödeyenlere bir haksızlık yaratmamasını temin edecek düzenlemeleri pakete dahil etmiştir. Sorunlu hale gelmiş borçları yeniden yapılandıracak olan borçluların, yeni borçlanmasına getirilecek kısıtlamalar b politikanın suiistimal edilmesine engel olacaktır. Sosyal devlet olmanın ilkelerinden biri de budur. Bu eleştiriyi getirenler 13 yıllık AKP iktidarında devletin bu ilkesini tamamen unutmuş görünüyor"