Davutoğlu'ndan flaş açıklama
Tarih: 17 Ekim 2015 - 00:49
Ankara saldırısı: Temel aktör DAEŞ. Piyonları harekete geçirenleri araştırıyoruz... Sorumlu yayıncılık: O haber üzerine terörist izini kaybettirdi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Soruşturma ciddi bir şekilde derinleştiriliyor. Bir takım irtibatlar bağlantılar daha açık bir şekilde ortaya çıkmaya başlıyor" dedi.
Davutoğlu, TRT 1'de canlı olarak yayınlanan "Başbakan ile Özel Yayın" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"GÖRÜNEN PİYONLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE TESPİT ETTİK"
Ankara'daki terör saldırı sonrası yeni bilgiler olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, şunları aktardı:
"İner inmez hem Ankara Valimizden hem İçişleri Bakanımızdan geniş kapsamlı bir brifing daha aldım. Doğrusu soruşturma ciddi bir şekilde derinleştiriliyor. Bir takım irtibatlar bağlantılar daha açık bir şekilde ortaya çıkmaya başlıyor. Tabi bir anda olay olduğunda hemen buz dağının görünen yüzü ortaya çıkar. Buz dağının görünen yüzüne baktığımızda arkadaki o derin bağı, irtibatı, kökü fark etmeyebilirsiniz. Genellikle sati değerlendirme yapanlar o buz dağının görünen yüzüyle ilgilenirler ama devlet olmak, sati, yüzeysel değerlendirme değil, kökle ilgilenmeyi gerektirir. Biz şu anda görünen piyonları önemli ölçüde tespit ettik. Şimdi piyonların arkasında o piyonları yönetenlerin ikinci kademesine uğraşıyoruz. Bunu çok gururla burada ifade etmek isterim, o ikinci kademe de de bazı unsurlara ulaştık, oradan başka bağlantılara da ulaşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz."
SORUMLU YAYINCILIK
Dün bir gazetede "Üç günlük ihmal" başlığıyla bir hikaye anlatıldığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gazetenin de temsilcisinin bulunduğu arkadaşlarla bu salonda bir kaç gün önce toplantı yaptım ve bu konudaki haberlere dikkat edilmesi, özen gösterilmesi ricasında bulundum. Şimdi biz bu olayın seyriyle ilgili bildiğimiz detayların tümünü paylaşamayız, soruşturmanın selameti itibariyle. Ama orada anlatılan herşey yanlıştır, hepsi yalandır, bunu çok net söylüyorum. Gelmişler, Ankara turu atmışlar, kafeteryada kahvaltı etmişler, peki siz yanlarında mıydınız? Eğer bu kadar bilginiz varsa yazmadan önce emniyet birimlerimize bunu söylemeniz lazım. Vatandaşlık, sorumluluk bilinci gerektirir. Böyle bir medya kültürü çağdaş demokrasilerde olmaz. Size anlatılan bir hikayeyi, olmuş gibi anlatıp milleti paniğe sevk edip, emniyet birimlerine güvensizlik telkin ederseniz, sorumsuzluk yapmış olursunuz, yayıncılık değil. Tam da millet bir acı karşısında kenetlenmişken ve emniyet birimlerimiz çok yoğun bir temas ile bu çabayı sürdürürken bir hikaye uyduruyorsunuz ya da birisi uydurmuş, siz bu hikaye doğru mu değil mi diye bakmadan, manşetten bütün bir sayfayı alacak şekilde bunu yayınlıyorsunuz. Ondan sonra da 'yayın yasağı niye geliyor' deniyor. Orada anlatılanların tümü yalandır."
O HABER ÜZERİNE EN ÖNEMLİ AKTÖRLERDEN BİRİ KAÇTI
Haberde yayınlanan bir isim sebebiyle bütün bağlantıları sağlayan en önemli aktörlerden birinin kaçtığına dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Peşindeyiz. Biraz önce İçişleri Bakanımızdan bilgi aldım. Belli halkalar bağlamaya çalışılıyor ve bu halkaların önemli isimlerinden birisi, bu yine aynı gazetede yayınlanan bir haber sebebiyle şu anda emniyetin ulaşım radar şeyinin dışında, yani kaçtı. Bunu nasıl yaparsınız? Nasıl bu kadar sorumsuzca davranılabilir? Teröristlerin bir şehirde rahatlıkla kol gezdiğini ispat edip hükümeti yıpratmak için halkın güvenliğini tehlikeye atabilir misiniz? Yani, o haberi okuduğunuzda hissettiğiniz şey ne? Terörist, geliyor kahvaltı ediyor, o oluyor, bu oluyor, dolaşıyorlar Ankara'da. Yok."
Teröristlerin Ankara'ya ne zaman geldiğini, hangi araçla geldiğini, kimlerin aracılık yaptığını bildiklerini ama buzdağının altına inebilmek için kendisinin bunları söylemeyeceğini belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
BUZDAĞININ ALTINA İNMEK...
"Çünkü buzdağının altına inmek lazım. Buzdağının altını saklamak isteyen birileri, bu gazetelere çok açık söylüyorum, bir takım güya bilgileri veriyorlar ve o bilgiler verilirken de bazı unsurlar kaçıyor. Bu gazeteye şimdi sesleniyorum, kim size bilgi verdiyse vatandaşlık bilinci içinde gelin, bize bu bilgiyi verenleri aktarın. Bu gazetecilik gizliliği falan değildir, açık. O bilgileri verenler, bu teröristlerle irtibatlı olanlardır çünkü yapmak istedikleri aynı şey, memlekette kaos havası oluşturmak. İşte söylüyorum, o bilgilerin hepsi yanlış, hepsi yalan. Eğer doğruluğu ispat edilirse o zaman ayrı bir bazda konuşuruz, o zaman da bana verilen ben çek ederim ama şu anda biz, bu teröristlerin saat kaçta geldiğini, neler yaptıklarını, hangi araçlardan hangi araçlara geçtiklerini, hangi şoförlerle neyi konuştuklarını, hepsini biliyoruz. Bu hikaye yalan.
Şimdi bu gazeteye şu sorumluluk düşüyor, bu hikaye yalan olduğuna göre, onlara bu hikayeyi fısıldayanlar, bu teröristlerle işbirliği yapanlardır. Açıklasınlar bu fısıldayanları ki buzdağını görelim. Yok ama bunun doğru olduğunu iddia ediyorlarsa bu sefer vatandaşlık sorumluluk bilinci itibariyle beni yanlış çıkartacaklarsa gitsinler emniyet istihbarata, MİT istihbaratına bunu versinler. Vatandaşlık görevinin bir gereğidir bu."
Bu tarz bir yayını Gurdian'ın, New york Times'ın Le Monde'un yapmayacağını ifade eden Davutoğlu, "Sonra Türkiye'de çağdaş demokrasiden bahsedip, çağdaş demokratik hakları haklı olarak talep ederken çağdaş gazetecilik kültüründen bahsetmekten niye kaçınıyoruz?" dedi.
"O zaman da emniyet içine sızmış bazı odaklardan bahsetmek gerekir"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun emniyetin hükümet tarafından engellendiğini öne sürdüğünü aktaran Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'na da birileri bir şey fısıldıyor. Emniyet Genel Müdürümüz burada, İçişleri Bakanımız Ankara'da. Bütün emniyet birimleri, her yerde. Bir tek emniyet görevlisi 'Benim elim tutuluyor' derse çıksın o söylesin ama Sayın Kılıçdaroğlu'na birileri 'bizim elimizi tutuyorlar' diyorlarsa işte o zaman o emniyet görevlisi, bir, bürokratik etiğin dışına çıkmıştır; iki, açık bir şekilde 'ana muhalefet partisi üzerinden milleti emniyet görevlilerine karşı tahrik etme amacı güdüyor' demektir. O zaman da emniyet içine sızmış bazı odaklardan bahsetmek gerekir. Aynen Cizre'deki şeyleri yapan odaklar gibi, güvenlik birimlerinin üzerine gölge düşürenler" diye konuştu.
BAHÇELİ'YE: SES VER
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin "Hükümet hiçbir şey yapmasın. Sadece askere ve emniyete bıraksın, onlar yapar" dediğini anımsatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Böyle siyaset yapılır mı? Asker ve emniyet, demokratik olarak seçilmiş hükümetin emrindedir. Demokrasi böyledir. Demek ki Sayın Bahçeli gelecek, diyecek ki 'Ben oraya geldim ama benim idare etmeme gerek yok. Askere ve emniyete devredeyim.' Zaten böyle yönetildi 90'lı yıllarda onların devri iktidarında. Müsteşarlar yönetti, bakanlar yönetmedi. Müsteşarları tahfif etmek için söylemiyorum. Ama bizim geleneğimizde müsteşarlar ya da bürokrasi, hesap verecek olan demokratik yolla seçilmiş hükümetin emrindedir."
"PKK'YI SAVUNMAK SİZE Mİ KALDI SAYIN KILIÇDAROĞLU"
Ankara'daki terör saldırısına ilişkin iddianamenin en kısa zamanda hazırlanacağını dile getiren Davutoğlu, "Kesinlikle üstü örtülmez bu işlerin" dedi.
AK Parti döneminde hiçbir meselenin üstünün örtülmediğine işaret eden Davutoğlu, şunları aktardı:
"Şimdi de bu konuda kesinlikle şu anda failleri konusunda yüzde 100'e yakın bilgimiz var. Şimdi arkasındaki irtibatları tek tek çıkartacağız. Son derece ilginç irtibatlar bulundu. Kimlerin eli, kimin cebinde, bunu herkes görür. Şimdi bir telaş içinde... Yine Sayın Kılıçdaroğlu, dün diyor ki 'IŞİD'in üstünü örtmeye çalışıyorlar. Niye PKK'ya bulaştırılıyor?' anlamına gelen sözler söylüyor. PKK'yı savunmak size mi kaldı Sayın Kılıçdaroğlu? PKK, şu anda yurt sathında heryerde polisimize, askerimize saldırırken 'Bu olayda PKK bağlantısı yok' demek size mi kaldı? Üstü örtülü söylediği o.
Biz söylüyoruz, bu işin içinde DEAŞ var, IŞİD var hem de temel aktör olarak var ama o piyonları kimlerin yönlendirdiği, kimlerin o piyonları harekete geçirdiği konusunda biz sonuna kadar, buzdağının dibine kadar gideceğiz. Ne seçim buna engel olur ne diğer şeyler. Burada özellikle medyaya çağrım şu, muhalefet liderlerine, bizi eleştirin, bundan çekinmem, medya eleştirmek için var ama yürüyen bir davaya, soruşturmaya zarar vermeyin. Tam da teröristlerin istediği gibi, böyle bir 'flu bir ortam, puslu bir ortam var, emniyet ve güvenlik birimleri yeterince olayı kontrol edemiyorlar' gibi hava vererek teröristlerin oluşturmak istediği havaya katkıda bulunmayın. Dediğimiz bu."
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/davutoglundan-flas-aciklama/455548