Türkiye ve dünya, geçen haftanın ilk gününe Türkiye ile Rusya arasında hava sahası ihlali nedeniyle ortaya çıkan gerilimin duyurulmasının neden olduğu endişe ile başladı. NATO, Türkiye’ye desteğini teyit etti ve güç gönderebileceğini açıkladı. Hava sahası ihlali ile aynı günler içinde bir başka kriz daha yaşandı ve Rus üretimi MIG-29 uçakları ile sınırda devriye gezen Türk jetlerine tacizde bulunuldu. Suriye’de konuşlu Esad güçlerine ait füze bataryası da Türk jetlerine kilitlendi. Tacizlerin, üzerinde ülke kodu olmadığı için Rus mu yoksa Suriye uçağı ile mi yapıldığı tespit edilemedi. Ankara’da, “Esad’ın hava güçlerinin Rusya’dan aldığı güç ile ve onların bilgisinde bu tacizleri yapmış olma olasılığı yüksek” tespiti öne çıktı.
 
Sözcü doğruladı
Bununla beraber, ABD savaş uçakları ile Rusya’nın Suriye semalarında tehlikeli biçimde karşılaştıkları da ortaya çıktı. ABD uçakları, temmuzdan itibaren İncirlik Üssü’nü kullanmaya başlamışlardı. Alınan bilgilere göre, geçen hafta Rakka’daki IŞİD hedeflerini vurmak için İncirlik’ten ABD’ye ait iki uçak havalandı. Bu iki jet, Suriye üzerinde bir Rus uçağı ile karşılaştı. Rus savaş uçağının önleme yapması nedeniyle ABD’ye ait jetler, riskli bir durum oluşmaması için İncirlik’e döndü. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jeff Davies, hafta içindeki basın toplantısında, Irak’ta ve Suriye’deki operasyonlarda ABD’ye ait en az bir savaş uçağının Rusya’ya ait savaş uçakları ile yakınlaşmayı önlemek için rotasını değiştirdiğini söylemişti.

MGK raporunda dikkat çekilmişti
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nin 2014’te yayımlanan bir raporunda, bölgede artan askeri gücün çatışma ihtimalini artırabileceğine dikkat çekilmişti: 
 
“Soğuk Savaş’ın sona ermesinden itibaren, NATO’nun askeri hakimiyeti ve ABD’nin varlığı nedeniyle Akdeniz’de konvansiyonel güvenlik sorunu ile karşılaşılmamıştır. 
 
Ancak Doğu Akdeniz’de Rusya ve Türkiye’nin yeniden ortaya çıkışı ve Çin gibi bölge dışı devletlerin artan varlığı, uzun vadeli bir dönüşümün başladığını göstermektedir. Rusya donanması 2008’de yeniden Akdeniz’e dönmüştür. 
 
Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de iddialı donanma gemisi inşa programı bölgesel güvenlik içeriğini şekillendirecektir. Bölgede artan askeri güç, istenmeyen olayların meydana gelme ihtimalini artırmaktadır”