Bankacılıkta daralan kâr marjları ve ekonomideki büyüme sıkıntıları bankaları çalışanlarına aylık hedef tutturma tarafında farklı yöntemlere itiyor. 

Bireysel bankacılık alanında yoğun olarak uygulanan ve sektör çalışanları tarafından ‘hedef baskısı’ olarak tanımlanan banka politikaları harflere göre işletiliyor.

Milliyet'in haberine göre, aylık kredi kartı, bireysel ihtiyaç kredisi ve sigorta ürünü hedefleri için O: olağan üstü, Ç: çok iyi, İ: iyi, G: gelişmesi lazım, Y: yetersiz’i ifade ediyor.

Bir banka çalışanı, yöneticisi tarafından verilen aylık hedefini yüzde 100 tutturursa başarılı bulunup O, yani olağanüstü ile değerlendiriliyor. Hedefin yüzde 98’ini gerçekleştirirse İ (iyi) alıyor, yüzde 90’nın altında kalırsa G (gelişmesi lazım) ile değerlendiriliyor. 

G alan personel izlemeye alınıyor ve bir aylık süre verilerek hedefini gerçekleştirmesi isteniyor. Şayet başarılı olmazsa iş akti fesh ediliyor. İşe iade davası açan banka personelleri çoğunlukla iş mahkemelerinden işe iade hakkını kazanıyorlar. Ancak bankalar genellikle işe geri almadıkları personellerine mahkemenin belirlediği 5 ile 10 maaş arasında tazminat ödeme yolunu seçiyorlar.

İzinde de hedef var

Bankacılık sektörü çalışanlarının en çok şikeyet ettiği konulardan biri olan hedef baskısı, personelin izin ve raporlu olduğu günleri de kapsıyor.

Hedef baskısı nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirten bir banka çalışanı, “Güne başlarken hedef, yürürken hedef, uyurken hedef, hedefsiz günümüz yok” dedi.

Bankacılık sektöründe hedef olabileceğini ancak bunun piyasa gerçeklerine uygun hedefler olması gerektiğini belirten bankacı, “Türkiye ekonomisi yüzde 3 oranında büyürken sektördeki bazı bankalar yüzde 100’ün üzerinde hedefler veriliyorlar. Kime satacaksınız kredi kartını, bireysel krediyi veya sigorta poliçesini?” şeklinde konuştu.

Hedef verilen ürünler arasında kâr marjlarının yüksek olması nedeniyle sigorta hizmetlerinin başı çektiğini belirten bankacı, ‘Sigortada hedefler yüzde 200 artışı buldu. Kredi kartı ve bireysel kredi de ise hedeflerin önündeki en büyük engel kişilerin bozulan bireysel kredi notu” şeklinde konuştu.