Yazdır

İran yatırımcıya neler vaat ediyor?

Tarih: 28 Eylül 2015 - 14:25

İran, yabancı sermaye akışını hızlan­dırmak üzere yeni bir iyileştirme ya­sası üzerinde çalışıyor

İran, şu sıralarda tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de gündeminde. Ekonomist dergisi, yoğun bir heyet trafiği yaşayan ülkenin yatırım altyapısını ve beklentilerim araştırdı. Uzmanlar, özellikle ticaret ile yatırım noktasında tercihin net olarak ortaya konulması gerektiğim söylüyor. Teşvik sistemini gözden geçiren İran'ın yatırım konusunda daha fazla özendirici uygulamaya gideceği de dile getiriliyor.
 
Yıllardır süren ambargonun kalkma­sı için gün sayan Iran, dünyanın gün­demine oturdu. Ülkede art arda ya­bancı heyetler ağırlanıyor. Dünyanın dört bir tarafından gelen heyetler, uzun yıllar kapalı olan Iran ekonomi­sinin yaklaşık 100 milyar dolarlık kal­kınma potansiyelinden pay almayı planlıyor.
 
Türkiye de doğu sınırındaki bu tarihi komşusuyla iş ilişkilerini daha ileri düzeye götürme gayreti içinde. DEİK öncülüğünde birçok yatırımcı­nın yer aldığı heyetler yılbaşından bu yana 20'yi bulan karşılıklı ziyaret yaptı, iyi ilişki kurma yönünde atılan adımların meyvelerini vermeye baş­ladığı da söylenebilir. Belgiz inşaat ile Yükselir Grup, geçen ay iki önemli ihaleye imza attı. Sadece ya­tırım değil, ticarette de önemli geliş­meler yaşandı. Türkiye'nin İran'a ih­racatı ocak-temmuz döneminde yüz­de 22 artarak 2 milyar 176 milyon doları buldu.

Yakın zamanda iki ülke ekono­mik ilişkilerinin daha da gelişmesi bekleniyor.
 
TÜRKİYE ÖRNEK OLACAK
 
Alınan bilgilere göre, ülke ge­nelinde 31 özel ekonomi bölgesi ve altı serbest ticaret merkezi bulunan Iran, yabancı sermaye akışını hızlan­dırmak üzere yeni bir iyileştirme ya­sası üzerinde çalışıyor. Yabancı yatırımcılara cazip bir ortam sunmak üzere kolları sıvayan İran'da bu çalış­manın detayları henüz netleşmiş de­ğil. Fakat İran Yatırım Destek Ofisi'nin Türkiye'nin teşvik sistemini in­celemeye aldığı söylenebilir.
 
İran'da şu anki sistemde serbest ticaret bölgesi, özel ekonomik bölge ve bizdeki OSB'lere denk düşen Şehreki Sanat bölgeleri bulunuyor. Serbest ticaret bölgeleri ve özel eko­nomik bölgeler doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağ­lı Yüksek Konsey Genel Sekreterliği'nce yönetiliyor. Bu bölgelerde yer alan yabancı şirketler için gelir vergi­leri yüzde 60'lardan yüzde 20'lere in­dirilirken, yatırım yapılan bölgelere göre 5 ile 10 yıllık vergi muafiyeti de bulunuyor.
 
İran'da iki yıl eşiyle birlikte kalan ve yöneticilik yapan DEİK Türkiye-İran İş Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hayat Holding Genel Sekreteri Os­man Aksoy, İran'da şu anda Türki­ye'ye benzer bir teşvik sistemi bulun­madığını ve yatırımların artırılması için ciddi düzenlemeler gerektiğini söylüyor. Aksoy, Türkiye'den İran'a yatırım yapacak şirketlerin mutlaka hukuki destek ve mali danışmanlık almaları gerektiğine de işaret ediyor.
 
ELEKTRİK BEŞTE BİR UCUZ
 
330 milyar dolarlık milli geliriyle dünyanın 29'uncu büyük ekonomisi olan İran'da yatırımcılar açısından ilk dikkati çeken konu enerji. 157,8 mil­yar varil petrol rezerviyle dünyada dördüncü sırada yer alan Iran, doğal-gaz rezervi açısından da dünyada ikinci sırada bulunuyor. Enerjide ya­tırımcılar için oldukça rekabetçi bir fırsat sunan İran'da ortalama elektrik fiyatı 1,83 cent/kwh. Bu fiyatın Tür­kiye'de 8,27 cent/kwh olduğunu belirtelim. İran'da ortalama doğalgaz fi­yatı bin metreküp başına 3,43 dolar­ken, benzin fiyatı ise litre başına 0,30 dolar. Türkiye'de bin metreküp fiyatı 28,96 dolar olan doğalgaz ve litresi 1,52 dolar olan benzin fiyatlarını dü­şünecek olursak, Iran enerji maliyet­leri açısından ciddi bir fırsat sunuyor.
 
Bu noktada, Iran İstanbul Baş­konsolosluğu Ticaret Müsteşarı Baş­danışmanı Keyvan Zadeh, 14 ticari li­manı bulunan İran'ın gerek yatırım gerekse ticari anlamda ciddi fırsatlar barındırdığını söylüyor. Zadeh, ken­dilerine pek çok şirketten serbest ti­caret ve özel ekonomi bölgelerine yönelik talep geldiğini belirtiyor. Ancak bir uyarıda da bulunuyor ve "İran'da yer almak isteyen şirketlerin, ticaret mi yoksa yatırım mı yapacak­ları konusunda iyi karar vermeleri ge­rekiyor" diyor.
 
İŞGÜCÜ MALİYETİ DÜŞÜK
 
Türkiye'den İran'a yapılan yatı­rımların toplam 1 milyar 292 milyon dolar olduğunu ifade eden Osman Aksoy, işgücünün Türkiye'ye göre daha ucuz olduğuna değiniyor. Yatı­rımcılar açısından bir avantaj olarak ifade edilen işgücünde asgari ücret 213 dolar düzeyinde bulunuyor.
 
Türkiye'de yatırıma soyunan ve 2008 yılında kurulan Arian Pumps şir­ketinin yönetim kurulu başkanı olan Said Muhammed Jan da işgücündeki maliyet avantajına dikkat çekiyor. Jan, İran'ın Türk ticaret erbabı için en önemli avantajının coğrafi konumu olduğunu söylüyor, İran'ın yatırıma aç bir ülke olduğunu da ifade ediyor. İran'da sanayinin teknik donanımının yenilenmesi ge­rektiğini anlatan Jan, en sıkıntılı süreçte w Türkiye'nin İran'a nefes aldır­dığını, şimdi de bu fırsattan ya­rarlanması gerektiğini dile getiriyor.
 
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
 
Enerji ve istihdam maliyetlerinin düşüklüğü, birçok sektörde mevcut üretimin yetersiz olması veya isteni­len kalitede olmaması, Türk ürünleri­ne marka gözüyle bakılması, nüfusun önemli bir kısmının Azeri Türkçesi konuşması da Türk yatırımcılar için önemli birer avantaj olarak sıralana­bilir. Fakat dikkat edilmesi gereken noktalar da var. Iran ile iş yapmadan önce ülkede iş yapan firmalardan, meslek örgütlerinden, Ticaret Müşavirliği'nden bilgi almak gerekiyor.
 
İran'da iki şekilde firma kurulabi­liyor. Yabancı sermaye mevzuatı için­de veya dışında. Fakat her iki durum­da da yüzde 100 yabancı sermaye olarak firma kurulabiliyor ve İranlı or­tak şartı aranmıyor. İş yapılan firmaların Kart-ı Bazargani'si olması önem­li. Bu kart şirketlere ithalat kapısını açıyor, ithalat yapma yetkisi tanıyor.
 
UZUN VADELİ BAKMALI
 
Osman Aksoy, İran pazarına giri­şin uzun vadeli bir proje olarak plan­lanması gerektiğine işaret ediyor. Özellikle ortaklık konusunda çok dikkatli olunmasını tavsiye eden Ak­soy, karşı taraftan verilen bilgilerin doğruluğunun farklı kaynaklardan te­yit edilmesi gerektiğini söylüyor.
 
Osman Aksoy, şöyle devam edi­yor: "Güvene dayalı bir ticaret yapıl­mamalıdır. Mal bedeli peşin olarak tahsil edilmeli, bedeli tahsil edilme­den özel üretim kesinlikle yapılma­malıdır. Vadeli satışlarda banka temi­nat mektubu, bu mümkün değilse gayrimenkul ipoteği alınmalıdır. Ti­cari bağlantılarda ve diğer önemli ko­nularda hukuki yardım alınmalı, sözleşme olmadan iş yapılmamalıdır. İran'da yatırım planlarında acele edil­memeli, hazırlık evresi uzun tutulma­lıdır."
 
“TİCARİ POTANSİYEL YÜKSEK"
 
İranlı Sanayici ve işadamları Derneği (İSİAD) Başkanı Mehdi Culazade, iran ile ticareti büyütecek avantajları şöyle sıralıyor: "İran, Türkiye için önemli bir ticari potansiyel taşıyor, iki ülke birbirine rakip değil, tamamlayıcı durumda, İran'daki genç nüfus fazlalığı, istihdam uygunluğu, enerji ve hammadde bolluğu, bir çok kalemde karşılıklı gümrük indirimi sağlayan tercihli ticaret anlaşması, çifte vergiden muafiyet anlaşması, her iki ülkede yapılan yatırımların karşılıklı garanti altına alınması, iki ülkenin yerel parasıyla ticaret yapma fırsatı, vize yokluğu çok önemli avantajlar."
 
HANGİ SEKTÖRLERDE FIRSAT VAR?
 
1-İran'ın en gelişmiş sektörü petrokimyada işleme tesisleri açığı bulunuyor.
 
2-Otomobil sanayi ciddi bir ağırlığa sahip ve yan sanayisi gelişmeye açık.
 
3-Gıda sektöründe ambalaj konusu yatırımcı bekliyor.
 
4-Otel konusu tüm İran genelinde çok ciddi bir problem ve gelişmeye açık.
 
5-Tüm hizmet sektörü için yüksek pazar ve iş potansiyeli mevcut.
 
6-Mobilya, tekstil ve konfeksiyonda Türk markalarına büyük ilgi
söz konusu.
 
7-Züccaciye ve mutfak eşyaları sektörü büyük potansiyel vaat ediyor.
8-Fast food ve lokantacılık açısından yapılacak çok iş var.
(SİBEL ATİK/EKONOMİST DERGİSİ)
 
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/iran-yatirimciya-neler-vaat-ediyor/454091