İtalyan Azimut Group, 2012'den beri faaliyet gösterdiği Türkiye'de daha da büyümek amacıyla bünyesindeki iki şirketi birleştirme kararı aldı. Grup bağımsız portföy yönetim şirketi olarak 2020'ye kadar Türkiye'de ilk beş kurum arasında yer almayı hedefliyor...

Son dört yıldır Türk portföy yönetimi sektöründe yaptığı yatırımlarla büyüyen İtalya'nın en büyük bağımsız portföy yönetim şirketi Azimut Group, iştiraklerinden ikisi olan ve üretim merkezi konumundaki Azimut Portföy ve Azimut Bosphorus Capital'in birleştirilmesine karar verdi. Azimut Group bünyesinde Türkiye'de, Azimut Portföy, Azimut Bosphorus Capital ve AZ Notus olmak üzere üç iştirak bulunuyor. Azimut Portföy (1.2 milyar TL fon büyüklüğüne sahip) ve Azimut Bosphorus Capital (1.3 milyar TL'lik fon büyüklüğüne sahip) gurubun üretim merkezi konumunda. Söz konusu şirketler yatırım fonu üretim ve yönetimini gerçekleştiriyor. AZ Notus ise 200 milyon TL'lik bir fon büyüklüğü ile özel portföy yönetimine konsantre bir şirket.

Son beş yılda Türkiye portföy yönetim sektöründe yatırım yapan tek uluslararası yatırımcı olma özelliğini koruyan grup, dünyanın en büyük sukuk fonu olan "Global Sukuk Fonu'nu da İstanbul'dan yönetiyor. Yönetmekte olduğu yaklaşık 40 milyar dolar varlık büyüklüğü ile İtalya'nın en büyük ve Avrupa'nın önde gelen bağımsız portföy yönetim şirketlerinden biri olan Azimut Group, İstanbul'un finans merkezi olacağına duyduğu inanç ile buna göre bir strateji geliştirmiş. Grup, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesine ilişkin potansiyelleri de İstanbul merkezli olarak değerlendirmeyi planlıyor.

Azimut Group halen beş kıta ve 13 ülkede faaliyet gösteriyor. 2012 yılından beri Türkiye'de bulunan Azimut Grup Türkiye İcra Kurulu Başkanı Giorgio Medda ve Azimut Bosphorus Capital Genel Müdürü Murat Salar ile birleşme hikayesini ve ileriye dönük hedeflerini konuştuk...

Neden birleşmeye gerek duydunuz?
Giorgio Medda: Azimut Portföy ve Azimut Bosphorus Capital müşteri yapısı ve verilen servis hizmeti olarak birbirlerine çok benziyor. AZ Notus'un ise konsantrasyon alanı bu iki şirketten farklı. Dolayısıyla ekipleri aynı çatı altında birleştirmenin daha büyük bir sinerji oluşturacağını ve büyüme hedefimize daha büyük katkı sağlayacağını düşündük. Bu sayede satışlarımızda ciddi bir artış olacak. Halen 40 kişilik bir ekibimiz var. Birleşme sonrası bu kadroya 30 kişilik yeni bir satış ekibini daha dahil etmeyi planlıyoruz. AZ Notus ise kendi iş planı çerçevesinde faaliyetlerine devam edecek.

Türkiye'de kaçıncı sıradasınız?
Murat Salar: Azimut Portföy, Azimut Bosphorus ve AZ Notus'tan oluşan Azimut Türkiye entegre platformu, Türkiye'nin en büyük bağımsız portföy yönetim grubudur. Eylül 2015 itibariyle toplam 2.7 milyar TL varlık yönetiyoruz. Ve bu rakam çok şubeli bankaların da bulunduğu Türk portföy yönetim sektöründe Azimut'un ilk 10 kurum arasında yer almasını sağlıyor. Bireysel emeklilik sektörünü dikkate almazsak yüzde 5 pazar payımız var. Yine emeklilik sistemini dışarıda tutarsak 4 büyük özel ve 2 kamu bankasının ardından 6. büyük portföy yönetim platformuyuz. 2020 yılına kadar da ilk beş kurum arasında yer almayı hedefliyoruz.

Bu çok iddialı bir hedef değil mi?
GM: Türkiye'de portföy yönetim sektörünün yüzde 85'i bankalar tarafından yönetiliyor. Oysa dünyanın en büyük 10 portföy yönetim şirketinde bankalar yok. Bu yapı dünyada farklı olduğu için biz Türkiye'de de odaklanma konusunda değişim bekliyoruz.

Türkiye'de insanlar çok kriz yaşadı, bu yüzden bankacılık sektörü dışına çıkmayı tercih etmiyorlar...
MS: Azimut Group, 40 milyar dolar bir büyüklüğü yönetiyor. Milano Borsası'na kote. Buradaki piyasa değerimiz 4 milyar dolar. Bin 700 finansal danışmanı, dünya genelinde 2 bine yakın çalışanı, 5 milyar euro nakdi var. Son altı aylık net karı 200 milyon dolar. Dolayısıyla güvenlik aranıyorsa ve bu bir finansal güçse, Türkiye'de birçok kurumu bundan daha büyük diye tanımlayanlayız. Ayrıca Türkiye'deki bütün fon büyüklüğü 30 milyar doların üzerinde, Azimut ise şu anda 40 milyar doların üzerinde bir fon yönetiyor. Pazarın bizim gibi fonlara ihtiyacı var.

Pazarda ihtiyaç varsa rakipler de bu pazara gelebilir...
GM: Tabii gelebilir. Ama uluslararası literatürde bir piyasaya girip tanınmak ve belirli bir büyüklüğe ulaşmak için en az 3-4 yıla ihtiyaç var. Türkiye'de yeni rakiplerimiz bizim konumumuza gelebilmek için 3-4 yıl geriden başlayacak. Öte yandan, yeni gelecek kurumlar piyasayı büyütmeye katkı sağlayacak ama bu bizim ilk beş içine girmemizi engelleyemez.

Türkiye pazarını nasıl görüyorsunuz?
GM: Türkiye'nin portföy yönetimi anlamındaki en önemli özelliklerinden biri orta gelir segmentinin sayısının ve tasarruf etme potansiyelinin artması. Gelişen ülkelere göre varlıklı insan sayısı daha çok sayıda insana dağılmış durumda. Dolayısıyla bu ülkeler arasında Türkiye daha fazla potansiyel arz ediyor. Öte yandan Türkiye'nin finansal piyasaları benzer ülkelere göre daha gelişmiş. Bu da bizlerin daha likit ve derinliği olan ürünler üretmemizi sağlıyor. Türkiye'de düzenleyici otoritenin sağladığı altyapı da uluslararası standartlarda. Türkiye'yi yabancıya anlatmakta zorluk çekmiyoruz.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesine yönelik özel bir çalışmanız olacak mı?
MS: Evet olacak. İstanbul, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesine giriş için doğal bir kapı. Bu ülkeler Türkiye'yi kendi finansal gelişmeleri açısından örnek olarak görüyor. Nitekim 'Global Sukuk Fon' isimli dünyanın en büyük fonunu ürettik ve yönetiyoruz. Bu fonun İstanbul'dan çıkmasına büyük önem veriyorlar. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde önemli yatırımcıları var. Şu anda yine MENA bölgesine ihraç etmek amacıyla Türk hisse senetleri ve sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapan yeni bir ürün hazırlıyoruz.

Yatırımcılar minimum ne kadarlık bir limit ile size gelmeli?
GM: Bizim her tasarruf miktarına yönelik yöntemleri ve tarzları farklı olmak kaydı ile ürün ve çözüm önerimiz var. 30'a yakın fon yönetiyoruz. Bir limit sınırlamamız yok.

Döviz, TL ve faizde orta ve uzun vade öngörünüz nedir?
MS: Son dönemde Türk Lirası ciddi bir değer kaybı yaşadı. Türk Lirası'ndan dövize geçişi bu seviyelerden tavsiye etmeyiz. Faizlerde ise ana belirleyici seçim sonrası TCMB'nin alacağı kararlar olacak.

Mevcut koşullarda yatırımcılara önerileriniz neler?
MS: Önümüzdeki dönemde zaman zaman dalgalanmalar olsa dahi Türk Lirası yatırımların daha cazip olacağı kanaatindeyiz. Özellikle Türk hisse senetlerinin aşırı satım bölgelerinde olduğu kanaatindeyiz. Türk Lirası faiz oranları ise enflasyonla kıyaslandığında uygun görünüyor. Özel sektör tahvillerinde şirket kredibilitelerine bağlı olarak yüzde 15 civarında brüt faiz oranları tutturulabiliyor. Bu oran enflasyonun iki katma yakın ve tercih edilebilir.

Azimut Türkiye'nin yatırım kronolojisi

*Şubat 2012'de Global Portföy'ün yüzde 40'ını satın aldı Şirketin ismi Azimut Global Portföy oldu.
*Ekim 2014'te Notus Portföy'ün yüzde 70'ini satın aldı. Şirketin ismi Az Notus Portföy oldu.
*Aralık 2014'te Global Portföy'ün yüzde 40 hissesini daha satın aldı; böylece şirketin yüzde 100'ü Azimut Holding'e geçti. Şirketin adı Azimut Portföy oldu.
*Nisan 2015'te Bosphorus Capital'in yüzde 70'ini satın aldı. Şirketin ismi Azimut Bosphorus Capital oldu.
*Eylül 2015'te Bosphorus Capital'in yüzde 30 hissesini daha satın aldı,; böylece şirketin yüzde 100'ü Azimut Holding'in oldu.
*Yıl sonuna kadar Azimut Portföy ve Azimut Bosphorus Capital'i birleştiriyor. 
Para Dergisi