Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Dünya İntiharı Önleme Günü olarak anılan 10 Eylül'de intihar davranışı ve intiharı önleme konularında farkındalık yaratmak amaçlanıyor.

İntihar girişimlerinin, zorlanma yaratan yaşam koşullarına tepki veren normal kişilerden, ağır ruhsal hastalıkları olanlara kadar geniş bir yelpazede görüldüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. İpek Sönmez, intihar oranlarının Doğu Akdeniz ve Latin Amerika ülkelerinde düşük, Japonya, Finlandiya, Rusya’da ise yüksek olduğunu söyledi. Sönmez, Türkiye ve KKTC’nin de düşük intihar oranına sahip ülkeler arasında yer aldığını belirtti. 

GENÇ YAŞ GRUBUNDAKİ ERKEKLER DAHA ÇOK İNTİHAR EDİYOR

Doç. Sönmez, intihar vakalarının son 45 yılda hızla arttığına dikkat çekti, özellikle 2007’deki global ekonomik gerilemeden sonra ABD ve Avrupa ülkelerinde artışın fazla olduğunu söyledi. Bu dönemde kadınlardaki oranlar stabilken, özellikle genç yaş grubundaki erkeklerde artış saptandı.

İNTİHAR GİRİŞİMİ KADINLARDA, TAMAMLANMIŞ İNTİHAR ERKEKLERDE YÜKSEK 

Sönmez, intihar girişim oranlarının kadınlarda, tamamlanmış intihar vakalarının ise erkeklerde yüksek olduğuna vurgu yaptı. Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre daha fazla risk altında olduğunu kaydeden Doç. Dr. İpek Sönmez, "Genel olarak bir işte çalışıyor olmak intihara karşı koruyucu bir faktördür ve işsizlerde intihar oranı, bir işi olan gruba göre daha yüksektir. Ekonomik kriz zamanlarında ve işsizliğin arttığı dönemlerde intiharlar artmakta, ekonominin iyi olduğu dönemlerde azalma görülmektedir. Ayrıca ateşli silah kullanımının yasalarla sınırlandığı ülkelerde intihar oranları daha düşüktür" dedi.