MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Türkiye ekonomisinin, 2015 yılının ilk çeyreğinde %2,5’luk büyüdükten sonra, ikinci çeyreğinde de %3,8 büyüyerek, 23 çeyrektir aralıksız sürdürmeyi başarması, yılın kalanı için pozitif beklenti işareti vermektedir” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Nail Olpak, 2015 yılı Türkiye Ekonomisi ikinci çeyrek büyüme rakamlarıyla ilgili bir açıklama yaptı.

MÜSİAD Başkanı Olpak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Küresel ekonomik belirsizliklerin sürdüğü, jeopolitik risklerin devam ettiği ve iç politik havanın seçim süreciyle hareketlendiği bir ortamda, ekonomimizin beklentileri aşarak bu oranda büyümesi oldukça önemlidir.
2014 yılının genelinde zayıf bir görünüm arz ederek, büyümeye katkısı sınırlı bir düzeyde gerçekleşen hane halkı tüketimi  2015 yılı ilk çeyreğinde olduğu gibi, ikinci çeyrekte de iç talepten güç alan bir grafik sergilemiştir. 
Kamu yatırımlarının başını yukarı çevirmesinin yanında, özel sektör yatırım harcamalarının 2 haneli artış kaydetmesi de büyüme oranına destek vermiştir.
En önemli ihracat pazarlarımızdan olan Avro Bölgesi, Rusya ve Irak gibi bölgelerde yaşanan jeopolitik ve ekonomik problemler başta olmak üzere, Euro/Dolar paritesindeki düşüş ve diğer dış ekonomik konjonktürden kaynaklanan sıkıntıların etkisiyle yılın ilk iki 
çeyreğinde gözle görülür bir daralma yaşayan dış talebin ekonomik büyümeye etkisinin negatif olduğu bu dönemde, iç talepte gözlenen bu canlanma iç piyasada ekonomik aktivitenin canlılığını sürdürdüğüne işaret etmiştir.

Bu Büyüme Rakamı, Yılın kalanına Pozitif Baktırıyor

İkinci çeyrekte “%3,8’lik büyüme oranı yakalayan ekonomimiz, yılın üçüncü ve dördüncü çeyreği için elbette pozitif bir tablo sunmaktadır. Zira mevcut ekonomik göstergeler de Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde pozitif büyüme performansının süreceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte  ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği ve daha 
yüksek büyüme oranlarının yakalanabilmesi adına, siyasi istikrar ve güvenin yeniden tesis edilmesi bir ön koşuldur. Yapısal reformların hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesi ve Türkiye’nin büyüme potansiyelinin artırılması için  huzur, güven ve istikrar ortamı 
yeniden sağlanmalıdır. “FED’in faiz artırımı sürecine yönelik beklentilerin olduğu, Avro Bölgesi’ndeki ekonomik durgunluğun sürdüğü, Çin kaynaklı finansal piyasa kırılganlıklarının ortaya çıktığı bir küresel ekonomik düzlemde  Türkiye’nin, güçlü bir siyasi irade ortaya koyabilmesi hayati bir önem arz etmektedir.”