Dolara ne oldu?
Tarih: 06 Eylül 2015 - 07:50
Dolar/TL Çin kaynaklı küresel büyüme endişelerinin yanı sıra iç siyasi ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle yükseliyor
Dolar/TL Çin kaynaklı küresel büyüme endişelerinin gelişmekte olan para birimleri üzerindeki baskısının yanı sıra iç siyasi ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle bu sabah 2.9983'e kadar yükselerek tarihi zirvesine yaklaştı. Dolar Türkiye piyasalarında hiç 3 TL'ye geçmedi.
Hürriyet'in haberine gçre piyasalar bugün ABD'de açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisine odaklanacak. Dün beklentilerin üzerindeki enflasyon verisi sonrası yönünü yukarı çeviren ve günü 2.98'in hemen altında tamamlayan dolar/TL saat 0841 itibarıyla 2.9910/2.9929 seviyesinde işlem gördü. Aynı saatte sepet bazında TL 3.1595/3.1618, euro/TL 3.3278/3.3308 seviyesindeydi. Bu verilere göre yıl başından bu yana TL'nin dolarkarşısındaki değer kaybı yüzde 22'yi buldu.
İSTİHDAM RAPORU BEKLENİYOR
HSBC Hazine Grup Başkanı Fatih Keresteci, "Ağustos ayı enflasyon rakamları hem nicelik hem de nitelik manasında olumsuz sinyaller verdi ve TCMB'nin para politikası duruşuna ilişkin piyasalarda var olan soru işaretleri dolar/TL kurunu 3.00 seviyesine itti. Bugün ABD'de açıklanacak istihdam raporu günün en önemli gündem maddesini teşkil ediyor" dedi. Gelişmekte olan ülkelerden Türkiye ile en çok karşılaştırılan Güney Afrika, Rusya ve Brezilya Çin'e gerçekleştirdiği ham petrol ve emtia ihracatı nedeniyle Çin kaynaklı endişelerden en çok etkilenen ülkelerin başında yer alıyor. Yavaşlayan büyümenin Çin'in petrol ve emtia taleplerini azaltması bekleniyor. ABD'de bugün TSİ 1530'da açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisinin 10 yıl aranın ardından faiz artışına hazırlanan ABD Merkez Bankası'nın ilk adımını ne zaman atabileceğine ilişkin yol gösterici olması bekleniyor.
ÇİN VURGUSU
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Asya piyasalarında bu sabah satış baskısı hakim. Henüz TL'de likidite tam olarak oluşmadı, ancak bir yükseliş eğilimi olduğu kesin ve bunun önemli bir bölümü yurtdışı kaynaklı. Türkiye aslında Çin kaynaklı bir sorundan hem emtia tarafında yaşanan düşüş, hem de ticari ilişkilerin zayıf olması nedeniyle en az etkilenen ülke olabilir. Ancak siyasi belirsizlik ve bu belirsizliğin ekonomiye etkileri nedeniyle biz de sanki Çin'e bir emtia ihracatçısı gibi bu krizden etkileniyoruz" dedi. Bankacı, TL'deki değer kaybının küresel piyasalardan kaynaklanmayan kısmının ancak siyasi gelişmeler netleşince ortadan kalkabileceğini, bugün için küresel piyasalarda gün içinde satış baskısının devam etmesi halinde 3.0020 seviyesindeki tarihi zirvenin aşılmasının olasılıklar dahilinde olduğunu da belirtti.
TCMB VE ENFLASYON
Bir diğer taraftan ise yükselen enflasyon ve TL'deki değer kaybına TCMB'nin nasıl bir tepki vereceği piyasada yakından takip ediliyor. Enflasyonda beklentilerin üzerinde artış ve yıl sonu tahminlerinin yukarı revize edilmesi ile birlikte Merkez Bankası'nın hem TL'deki değer kaybını hem de enflasyondaki yükselişi sınırlamak için ihtiyacı olduğu öngörülen faiz artışlarınıgeciktirmesi durumunda önümüzdeki dönemde "çok daha sert" faiz artışlara ihtiyacı olabileceği endişesi TL'yi dün baskılayan unsurlardan biri olmuştu.
Citi dün yayımladığı "Enflasyon: En iyi geride kaldı" başlıklı raporda yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 8'den yüzde 8.5'e yükseltmiş ve TCMB'nin önümüzdeki dönemde bekle ve gör yaklaşımını koruyamayabileceğini belirtmişti. Raporda "Şuna inanıyoruz ki faiz artışını ertelemek ileride daha sert bir artış ihtiyacını gerekli kılabilir ki, bu acı deneyimi TCMB'nin alışılmışın dışında (para politikası) macerasında piyasalar en az iki kez yaşadı" görüşüne yer verilmişti.
Reuters'da Ağustos sonunda yer alan bir analizde de siyasi belirsizliğin sürmesi, erken seçim sonucunun mevcut siyasi tabloyu değiştirmeyebileceği endişelerinin yanı sıra artan güvenlik kaygılarıyla liranın dolar karşısında rekor düşük seviyeleri görmesi akıllara Ocak 2014'ü getirirken, faiz adımlarını ABD'ye endeksleyen Merkez Bankası Fed'i beklemeden sert faiz artırımına gitmek zorunda kalabileceğine dikkat çekilmişti.
SİYASET VE GÜVENLİK ENDİŞELERİ
1 Kasım'da yenilenecek seçim öncesi siyasi gelişmeler piyasanın ana gündem maddesi olmayı sürdürüyor. İç ve dış güvenlik endişelerinin arttığı, ABD'nin 10 yıl aranın ardından er ya da geç faiz artışlarına hazırlandığı ve TCMB'nin faiz tarafında bir adım atmak için Fed'i bekleyeceğine işaret ettiği bir dönemde yaşanacak tekrar seçim süreci ise siyasi belirsizlik nedeniyle TL'yi baskılayan ana unsurlar olarak ön plana çıkıyor.
TL haftanın ilk iki işlem gününde gelişmekte olan ülke para birimlerinden daha iyi bir performans göstermiş, analistler bu pozitif ayrışmaya neden olarak; Çin'in büyümesinin yavaşlayacağı endişelerinin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde sert satışlara neden olmasına karşılık Türkiye'nin doğrudan ticaret ilişkisinin az olmasını ve kısa süre önce bir ihtimal olmaktan çıkan AKP'nin tek başına iktidara gelme olasılığının Konda anketi ile birlikte yeniden gündeme gelmesini göstermişti.
Bir diğer taraftan ise Irak'ta 18 Türk vatandaşının kaçırılması güvenlik endişelerini artırarak kurdaki yükselişte bir başka etken olmuştu.
Tahvil/bono piyasasında 10 yıllık gösterge olan 12 Mart 2025 itfalı tahvilde dün spot piyasada ortalama bileşik faiz yüzde 10.30, valörde son işlem yüzde 10.38 seviyesindeydi. İki yıllık gösterge olan 14 Haziran 2017 itfalı tahvilde ise dün spot piyasada ortalama bileşik faiz yüzde 11.10 seviyesinde gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 11.11 oldu.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dolara-ne-oldu/452405