Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin zor dönemlerden geçtiğini ve hâlâ normalleşmenin olmadığını belirterek, birçok ülkede sürdürülebilir güçlü büyüme oranlarının yakalanamadığını, bu yüzden de büyümenin kalitesinin çok iyi olmadığını ifade etti. Babacan, "Bu yüzden hâlâ G20 ülkeleri olarak sürdürülebilir güçlü büyüme ve kapsayıcı büyüme için hedeflerimizi koruyoruz. Çünkü kapsayıcı bir büyüme yoksa, bu sürdürülebilir bir büyüme de değildir" dedi. Babacan, seçimlerin ardından geçen iki ayı aşkın zamandır ilk defa G20 kapsamında düzenlenen Y20 (Youth 20) toplantısında konuşurken, toplantının ardından, seçim sonrası durum ve ekonomiye dair sorulara ise yanıt vermedi. Global ekonomide bazı güçlüklerin olduğuna dikkat çeken Babacan, "Bazı gelişmiş ülkelere baktığımızda pek çok gelişmiş ülkenin hâlâ ızdırap çektiğini görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin gelecek 10 yılın ortalama büyüme hızlarının, geçmiş 10yılla kıyaslandığında daha düşük büyüme oranları görülecektir. Bu yeni bir dönem. Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları daha yakınlaşacak" dedi. Babacan, Türkiye'nin dönem başkanlığını yaptığı G20 ajandasında kapsayıcılık, uygulama ve yatırım olmak üzere üç önceliklerinin olduğunu belirtti. Kapsayıcılık başlığı kapsamında özellikle W20 (Women20) altında tartışılacağını belirten Babacan, kadının işgücüne katılımı ile ilgili de bir hedef konulduğunu belirterek şunları söyledi: "G-20 ülkeleri olarak bir hedef belirledik. Kadın ve erkeklerin iş gücüne katılımı konusunda her ülkedeki katılım oranlarına bakılarak, 2025 yılına kadar kadın ve erkeklerin işgücüne katılım oranı arasındaki farkı yüzde 25 düşürme hedefibelirledik. Mesela bir ülkede erkeklerin işgücüne katılımı yüzde 70 ve kadınların yüzde 50 ise, aradaki fark 20 ise, bu farkı 2025 yılına kadar 15'e indirmeli. Bu realistik bir hedef." Bir diğer başlık olan uygulama konusunun başarının sırrı olduğunu kaydeden Babacan, bir ülkenin başarısının güven ve kredibiliteden geçtiğini belirtti. Babacan, yatırım başlığının da ekonomi çok önemli olduğuna ve yatırımın sadece büyüklüğünün değil kalitesinin de önemli olduğuna dikkat çekerek, "Özel sektör kaynakları, altyapı yatırımlarında daha çok kullanılmalı. Kamu-özel ortaklığı (PPP) projeleri daha çok öne çıkmalı. Türkiye buna çok iyi bir örnek" dedi.