MEDİPOL Başakşehir’e imza attı ama o Fenerbahçe günlerini konuştu... Emre Belözoğlu, sarı lacivertlilerden ayrıldıktan sonra ilk kez içindekileri döktü, çarpıcı açıklamalar yaptı... Tecrübeli yıldızla, turuncu lacivertli takımın AZ Alkmaar maçı sonrası Başakşehir Stadı’nda bir araya geldik. Söz, Emre Belözoğlu’nun...
- Fenerbahçe’ye karşı yüksek bir aidiyet duygusu hissettim her zaman. O kulüpte, o forma altında çok güzel ve çok zor günler de geçirdim. Futbol ailesi içinde çok büyük hayal kırıklıkları olduğu için Fenerbahçe’den ayrılmamda da büyütülecek bir şey görmedim.
- Fenerbahçe’ye olan sevgim nedeniyle bu yaklaşımı gözümde hiç büyütmedim. Çünkü benim o camiaya gerçekten çok büyük saygım ve sevgim var. Fenerbahçe’ye zarar verecek hiçbir davranışta bulunmak istemem. Nasıl olduğundan ziyade, ayrıldığıma üzüldüm ama çok fazla üzerine gitmedim.
EMRE BELÖZOĞLU Hürriyet'ten Ahmet Ercanlar'a konuştu...
“GÖNDERİLME SEBEBİMLE İLGİLENMİYORUM”
- BEN hayatım boyunca hiçbir hocanın işine karışmadım. Kaptandım. Kucağımda, çocukla oynarken sportif direktörün açıklamasını duydum. Beklemiyordum. Menajerim başkanla görüşmüştü. Bir araya gelecektik, haber bekliyordum. Fenerbahçe ile ne sene, ne rakam görüştük. Başkan, Emre’yi ayrı tutuyoruz diyordu.
- Fenerbahçe kaptanı olarak başka bir kulüp ile görüşemezdim. Fenerbahçe adına alınan her karara saygı duyarım. Gönderiliş sebebimin ne olduğuyla ilgilenmiyorum. Çünkü, o kulüp bana maddi, manevi ne verdiyse ben de karşılığını verdim. Huzur içinde ayrıldım.
- Şöhretle yaşayan bir insan değilim, şöhretin benden neler götürdüğünü çok küçük yaşlarda anladım. Sabah kalktığımda yanımda eşim, ailem, çocuklarım ve dostlarım olsun yeterli. Türkiye’de de futbolun en üst noktası Fenerbahçe camiasının içinde uyanıp, o camianın içinde yaşamak tabii ki daha güzel olurdu, o ayrı.
“HER ŞEYE RAĞMEN ONUN ELİNİ SIKTIM”
- FUTBOL hayatım daha erken bitebilirdi. Geçen sene Galatasaray derbisinde Melo’nun oyununa geldiğim için o gün çok sinirlendim. Maç içinde kırmızı kart gördüğüm pozisyondan iki dakika önce sırtıma tükürmüştü. O an futbol oynamak için kendimi tuttum. Kafamdan geçenleri saha içinde yapsaydım futbolu o gün bırakmam gerekirdi.
- Değmezdi yani. Futbol oynamaya karar verdiğim için o an farklı bir şekilde davranmadım. Onunla aynı oyuncu tipi değiliz belki. Bu tip şeylerden beslenmeyi seviyor. Melo’ya özellikle ayrı bir antipati duymuyorum. Ben her zaman sahanın içinde olanın, sahanın içinde kalması gerektiğine inanıyorum. Bana, “Onun elini sıkma” dediler ama ben yine sıktım.
- Başakşehir’deyim artık. Bana burada ciddi görevler düşüyor. Bu şekilde motive ediyorum kendimi. Özetle, sabah kalktığımda bankadaki param değil, beni motive eden ailem yanımda olsun bu saatten sonra o bana yeter.
"YILDIRIM’DAN BAŞKA BİR GÜÇ HOCA GÖNDEREMEZ"
“Başkan camiaya hizmet etmiş herkesi ve futbolcularını sever, korur. İyidir ama çok da zor insandır. Ersun Yanal ise benimle özelinde ne yaşadığını çıkıp kendi anlatsın.”
- AZİZ Yıldırım, iyi bir insandır. Ancak aynı zamanda da zor bir insan. Futbolcularını ve camiaya hizmet etmiş herkesi sever, korur. En çok ben üzüldüm şampiyonluğun kaçmasına, takım içinde kim varsa onlar da üzüldü.
- Ersun Yanal’ın soyunma odasındaki ses kaydının sızdırılmasıyla ilgili “Arka 5’linin ismi geçiyor” denildi. Arkada 4 kişi oturuyor zaten, ben arkanın iki önünde otururdum. Arka 5’lide değildim yani. Büyük camiada böyle dedikodular olur.
- Ben hayatım boyunca kulüp içinde yaşadığım birçok şeyi eşime bile söylemedim. Kulübe sıkıntı yaratacak hiçbir şeyi paylaşmam. Yanal’ı, Volkan ve Emre gönderdi algısı yaratanlar oldu.
“GERÇEKLERİ KONUŞSUN”
- Ersun Yanal benimle özelinde ne yaşadığını kendi söylesin. Yanal ile birebir yaşadıklarımı paylaşmak istemem. Fenerbahçe’de yönetimin dışında hiçbir güç teknik direktörü gönderemez. Hele Aziz Yıldırım’ın olduğu yerde bu mümkün değildir.
- Oyuncu grubu olarak Ersun Yanal ile ilgili yaşanmışlıklar olabilir. Bu iyi ya da kötüdür. Ersun Yanal için neler yaptığımı biliyorum. Kendisi aramızda yaşanan gerçekleri anlatsın. Ersun Yanal bu konuyla ilgili konuşmuyor ve belki de kendisi adına doğru politika izliyor. Kendi bileceği bir şey bu.
"Bana küfür edenler cami çıkışında helallik istiyor"
“Futbolun dışında olan bir tartışmayı saha içinde yaşamadım. Her yerde küfür var, sahada, tribünde. Ama hep ben gösteriliyorum. Bana karşı art niyet var, bu da zaten yeterli bir gurur.”
- KENDİMİ 3-4 senedir kontrol ediyorum. Tribünler ve yöneticilerle diyaloğa girmedim. Saha içinde tepki vermiş olabilirim. Futbolcuya, teknik adama. “Futbolun içinde bu olmaz” denilen bir diyalog kimseyle yaşamadım.
- Küfürün savunmasını yapmam, küfür hatadır yanlıştır ve kabul ederim. Sahanın içinde sanki küfür yok, tribünlerde hiç küfür yok, ben sanki karşımda efendice oturan bir kişiye kötü söz söylüyorum. Bana küfür ederken, camiye gittiğimde çıkışta benden helallik istiyor.
- Adam (Zokora’yı kastediyor) bana küfür ettiğinde, ben ‘Hadi git oradan’ dediğimde bu bir ay konuşuluyorsa orada başka art niyet var. Bana karşı bu var. Bu da benim için zaten yeterli bir gurur.
“BENİM DE YERİM DOLAR”
- Her ayrıldığın yere eğer iyi hizmet ettiysen, herkes aranır. Ama futbolda oyuncunun da yöneticinin de teknik adamın da yeri dolar. Aslolan camiadır, Fenerbahçe’dir. Benim de yerim rahat dolar.
- Fenerbahçelilerin beni sevmesi çok güzel bir duygu ama bunu yaparken takıma zarar vermemeleri gerek. Alex de bunu istemezdi, ben de istemem. Geçmişten pişmanlık duymuyorum. Fenerbahçe için ne yaptıysam, yine yaparım.
"İdareci olarak Fenerbahpçe’ye dönmek istiyorum"
- FENERBAHÇE’den ayrılığımı öğrendikten sonra, Genel Sekreter Mahmut Uslu ile görüştüm. Futbol takımıyla ilgili bir görev verme düşünceleri olduğunu söyledi. Ben de teşekkür ettim. Futbol oynamak istediğimi söyledim.
- İleride idarecilik işi yapmak istiyorum, futbola çok şey vermek istiyorum ama oraya geldiğimde sadece futbolcu Emre olarak değil, belli eğitimlerini almış donanımlı, kendimi her alanda geliştirerek o göreve gelmek istiyorum.
- O anlamda eksik olduğumu düşünüyorum. Bugün değil ama Fenerbahçe yönetimi ileride bu konuma yine beni layık görürse donanımlı bir şekilde o koltukta olmak arzusu içindeyim.
"Bugün Rabia işareti için düşünürüm!"
- SAHANIN içinde o Rabia işaretini siyasi olarak yapmadım. Akşam haberlerde öldürülen küçük kızı görmem üzerine yaptığım bir hareketti. Ama şimdi olsa yapmadan önce bir kez daha düşünürüm.
"Fatih hoca kadar olmasa da havamız var"
- ÜLKEMİZDE benim özelimde değil, her alanda değerlerimize sahip çıkmadığımızı kabul edelim. İtalya’da sokaklarda hala çok teveccüh gösteriyorlar bana. Havamız var oralarda. Fatih hoca kadar olamazsa da bizim de var havamız.
"F.Bahçe’de bazen mutlu son da yetmez"
- NANİ’yi tanıyorum ama Fenerbahçe’yi daha iyi tanıyorum. Fenerbahçe’de bazen şampiyonluk yetmez, bazen iyi oynamak da yetmez. Fenerbahçe başka bir yer. Çok ciddi transferler yapıldı, yeni bir takım kuruldu. Bu takıma sabredilmeli. S.Donetsk karşısında tur şansları yüksek.
- NANİ ve Van Persie ile aynı takımda değil ama Fenerbahçe’de forma giymek daha özel, güzel olurdu benim içim. Fenerbahçe’de kaptanlık yapmak mükemmel bir duygu.
"Medyaya geçen abiler şimdi bize sallıyor"
- ESKİ futbolcu abilerimiz var.. Onlar otobüsün arkasında devamlı gazetecilere sallardı. Şimdi bakıyorum bize sallıyorlar. Bir doğru, bir yanlış olması lazım. Birçok arkadaşım, “Benim sırtımdan para kazanıyor” diyordu gazetecilere. Şimdi o mesleği yapıyorlar. Hem de eleştirdiği şekilde.
"Bir gerçek var Fenerbahçeliyim"
- FENERBAHÇELİ Emre Belözoğlu olarak kendimi hissediyorum. Ama, Galatasaray’ın bana kattıklarını da elimin tersiyle itmiş algısı olmasın. Vefa duygusunu iyi bilirim. Galatasaray formasıyla da Fenerbahpçe’ye karşı elimden geleni yaptım. Türk futbol tarihinin en başarılı dönemleri içinde yer aldım.
"Duruşumdan asla ve asla taviz vermem"
- BİLİC ile yaşadığım olay net. Türkiye’de özellikle Fenerbahçe üzerinden, benim ve Volkan üzerinden bir algı oluşturuldu. Özellikle yayıncı kuruluş yapmaya çalıştı bunu ve başardı. Bunun sıkıntısı çektik. Ama ben duruşumdan asla taviz vermedim, vermem.
"İyi bir teknik adam olabilirim"
- TEKNİK Direktör lisansım var, hocalık yapabilirim aslında. Yöneteceğim takımı saha içindeki duygularımla izlerim. Yedek kulübesinde daha doğru yönetebileceğimi düşünüyorum. İyi bir eğitim alırsam, iyi bir teknik direktör olabilirim. İtalyan, İngilizcem iyi. Futbolu bırakınca bu dilleri çok daha iyi hale getireceğim.
Emre’den itiraflar ve uyarılar
- BÜTÜN oynadığım takımlardan kendi isteğimle ayrıldım. Fenerbahçe hariç.
- ŞU anki düşüncelerle doğru yaşasaydım, Avrupa’da daha uzun kalabilirdim.
- BAŞAKŞEHİR’in bana verdiği değeri gördüm. Ben de karşılıksız bırakmak istemiyorum.
- ROMA’ya giden Salih’e oynamasını tavsiye ediyorum. Onu sahada görelim.
- 2003 yılında Barcelona’dan teklif geldi ama İnter’de kalmayı tercih ettim.
- BAŞAKŞEHİR’e ortak olduğum söyleniyor. Vallahi o kadar param yok.
- Arda Turan, dünyanın her takımında oynayabilecek yetenekte ve kalitede.
- FUTBOLDA değişim olmak zorunda. Fenerbahçe de değişmek zorunda bu yönde.
- GEÇMİŞTE çok hatalar yaptım. Bunların sıkıntılarını da çok yaşadım.
- Fenerbahçe’ye olan sevgim nedeniyle bu yaklaşımı gözümde hiç büyütmedim. Çünkü benim o camiaya gerçekten çok büyük saygım ve sevgim var. Fenerbahçe’ye zarar verecek hiçbir davranışta bulunmak istemem. Nasıl olduğundan ziyade, ayrıldığıma üzüldüm ama çok fazla üzerine gitmedim.
EMRE BELÖZOĞLU Hürriyet'ten Ahmet Ercanlar'a konuştu...
“GÖNDERİLME SEBEBİMLE İLGİLENMİYORUM”
- BEN hayatım boyunca hiçbir hocanın işine karışmadım. Kaptandım. Kucağımda, çocukla oynarken sportif direktörün açıklamasını duydum. Beklemiyordum. Menajerim başkanla görüşmüştü. Bir araya gelecektik, haber bekliyordum. Fenerbahçe ile ne sene, ne rakam görüştük. Başkan, Emre’yi ayrı tutuyoruz diyordu.
- Fenerbahçe kaptanı olarak başka bir kulüp ile görüşemezdim. Fenerbahçe adına alınan her karara saygı duyarım. Gönderiliş sebebimin ne olduğuyla ilgilenmiyorum. Çünkü, o kulüp bana maddi, manevi ne verdiyse ben de karşılığını verdim. Huzur içinde ayrıldım.
- Şöhretle yaşayan bir insan değilim, şöhretin benden neler götürdüğünü çok küçük yaşlarda anladım. Sabah kalktığımda yanımda eşim, ailem, çocuklarım ve dostlarım olsun yeterli. Türkiye’de de futbolun en üst noktası Fenerbahçe camiasının içinde uyanıp, o camianın içinde yaşamak tabii ki daha güzel olurdu, o ayrı.
“HER ŞEYE RAĞMEN ONUN ELİNİ SIKTIM”
- FUTBOL hayatım daha erken bitebilirdi. Geçen sene Galatasaray derbisinde Melo’nun oyununa geldiğim için o gün çok sinirlendim. Maç içinde kırmızı kart gördüğüm pozisyondan iki dakika önce sırtıma tükürmüştü. O an futbol oynamak için kendimi tuttum. Kafamdan geçenleri saha içinde yapsaydım futbolu o gün bırakmam gerekirdi.
- Değmezdi yani. Futbol oynamaya karar verdiğim için o an farklı bir şekilde davranmadım. Onunla aynı oyuncu tipi değiliz belki. Bu tip şeylerden beslenmeyi seviyor. Melo’ya özellikle ayrı bir antipati duymuyorum. Ben her zaman sahanın içinde olanın, sahanın içinde kalması gerektiğine inanıyorum. Bana, “Onun elini sıkma” dediler ama ben yine sıktım.
- Başakşehir’deyim artık. Bana burada ciddi görevler düşüyor. Bu şekilde motive ediyorum kendimi. Özetle, sabah kalktığımda bankadaki param değil, beni motive eden ailem yanımda olsun bu saatten sonra o bana yeter.
"YILDIRIM’DAN BAŞKA BİR GÜÇ HOCA GÖNDEREMEZ"
“Başkan camiaya hizmet etmiş herkesi ve futbolcularını sever, korur. İyidir ama çok da zor insandır. Ersun Yanal ise benimle özelinde ne yaşadığını çıkıp kendi anlatsın.”
- AZİZ Yıldırım, iyi bir insandır. Ancak aynı zamanda da zor bir insan. Futbolcularını ve camiaya hizmet etmiş herkesi sever, korur. En çok ben üzüldüm şampiyonluğun kaçmasına, takım içinde kim varsa onlar da üzüldü.
- Ersun Yanal’ın soyunma odasındaki ses kaydının sızdırılmasıyla ilgili “Arka 5’linin ismi geçiyor” denildi. Arkada 4 kişi oturuyor zaten, ben arkanın iki önünde otururdum. Arka 5’lide değildim yani. Büyük camiada böyle dedikodular olur.
- Ben hayatım boyunca kulüp içinde yaşadığım birçok şeyi eşime bile söylemedim. Kulübe sıkıntı yaratacak hiçbir şeyi paylaşmam. Yanal’ı, Volkan ve Emre gönderdi algısı yaratanlar oldu.
“GERÇEKLERİ KONUŞSUN”
- Ersun Yanal benimle özelinde ne yaşadığını kendi söylesin. Yanal ile birebir yaşadıklarımı paylaşmak istemem. Fenerbahçe’de yönetimin dışında hiçbir güç teknik direktörü gönderemez. Hele Aziz Yıldırım’ın olduğu yerde bu mümkün değildir.
- Oyuncu grubu olarak Ersun Yanal ile ilgili yaşanmışlıklar olabilir. Bu iyi ya da kötüdür. Ersun Yanal için neler yaptığımı biliyorum. Kendisi aramızda yaşanan gerçekleri anlatsın. Ersun Yanal bu konuyla ilgili konuşmuyor ve belki de kendisi adına doğru politika izliyor. Kendi bileceği bir şey bu.
"Bana küfür edenler cami çıkışında helallik istiyor"
“Futbolun dışında olan bir tartışmayı saha içinde yaşamadım. Her yerde küfür var, sahada, tribünde. Ama hep ben gösteriliyorum. Bana karşı art niyet var, bu da zaten yeterli bir gurur.”
- KENDİMİ 3-4 senedir kontrol ediyorum. Tribünler ve yöneticilerle diyaloğa girmedim. Saha içinde tepki vermiş olabilirim. Futbolcuya, teknik adama. “Futbolun içinde bu olmaz” denilen bir diyalog kimseyle yaşamadım.
- Küfürün savunmasını yapmam, küfür hatadır yanlıştır ve kabul ederim. Sahanın içinde sanki küfür yok, tribünlerde hiç küfür yok, ben sanki karşımda efendice oturan bir kişiye kötü söz söylüyorum. Bana küfür ederken, camiye gittiğimde çıkışta benden helallik istiyor.
- Adam (Zokora’yı kastediyor) bana küfür ettiğinde, ben ‘Hadi git oradan’ dediğimde bu bir ay konuşuluyorsa orada başka art niyet var. Bana karşı bu var. Bu da benim için zaten yeterli bir gurur.
“BENİM DE YERİM DOLAR”
- Her ayrıldığın yere eğer iyi hizmet ettiysen, herkes aranır. Ama futbolda oyuncunun da yöneticinin de teknik adamın da yeri dolar. Aslolan camiadır, Fenerbahçe’dir. Benim de yerim rahat dolar.
- Fenerbahçelilerin beni sevmesi çok güzel bir duygu ama bunu yaparken takıma zarar vermemeleri gerek. Alex de bunu istemezdi, ben de istemem. Geçmişten pişmanlık duymuyorum. Fenerbahçe için ne yaptıysam, yine yaparım.
"İdareci olarak Fenerbahpçe’ye dönmek istiyorum"
- FENERBAHÇE’den ayrılığımı öğrendikten sonra, Genel Sekreter Mahmut Uslu ile görüştüm. Futbol takımıyla ilgili bir görev verme düşünceleri olduğunu söyledi. Ben de teşekkür ettim. Futbol oynamak istediğimi söyledim.
- İleride idarecilik işi yapmak istiyorum, futbola çok şey vermek istiyorum ama oraya geldiğimde sadece futbolcu Emre olarak değil, belli eğitimlerini almış donanımlı, kendimi her alanda geliştirerek o göreve gelmek istiyorum.
- O anlamda eksik olduğumu düşünüyorum. Bugün değil ama Fenerbahçe yönetimi ileride bu konuma yine beni layık görürse donanımlı bir şekilde o koltukta olmak arzusu içindeyim.
"Bugün Rabia işareti için düşünürüm!"
- SAHANIN içinde o Rabia işaretini siyasi olarak yapmadım. Akşam haberlerde öldürülen küçük kızı görmem üzerine yaptığım bir hareketti. Ama şimdi olsa yapmadan önce bir kez daha düşünürüm.
"Fatih hoca kadar olmasa da havamız var"
- ÜLKEMİZDE benim özelimde değil, her alanda değerlerimize sahip çıkmadığımızı kabul edelim. İtalya’da sokaklarda hala çok teveccüh gösteriyorlar bana. Havamız var oralarda. Fatih hoca kadar olamazsa da bizim de var havamız.
"F.Bahçe’de bazen mutlu son da yetmez"
- NANİ’yi tanıyorum ama Fenerbahçe’yi daha iyi tanıyorum. Fenerbahçe’de bazen şampiyonluk yetmez, bazen iyi oynamak da yetmez. Fenerbahçe başka bir yer. Çok ciddi transferler yapıldı, yeni bir takım kuruldu. Bu takıma sabredilmeli. S.Donetsk karşısında tur şansları yüksek.
- NANİ ve Van Persie ile aynı takımda değil ama Fenerbahçe’de forma giymek daha özel, güzel olurdu benim içim. Fenerbahçe’de kaptanlık yapmak mükemmel bir duygu.
"Medyaya geçen abiler şimdi bize sallıyor"
- ESKİ futbolcu abilerimiz var.. Onlar otobüsün arkasında devamlı gazetecilere sallardı. Şimdi bakıyorum bize sallıyorlar. Bir doğru, bir yanlış olması lazım. Birçok arkadaşım, “Benim sırtımdan para kazanıyor” diyordu gazetecilere. Şimdi o mesleği yapıyorlar. Hem de eleştirdiği şekilde.
"Bir gerçek var Fenerbahçeliyim"
- FENERBAHÇELİ Emre Belözoğlu olarak kendimi hissediyorum. Ama, Galatasaray’ın bana kattıklarını da elimin tersiyle itmiş algısı olmasın. Vefa duygusunu iyi bilirim. Galatasaray formasıyla da Fenerbahpçe’ye karşı elimden geleni yaptım. Türk futbol tarihinin en başarılı dönemleri içinde yer aldım.
"Duruşumdan asla ve asla taviz vermem"
- BİLİC ile yaşadığım olay net. Türkiye’de özellikle Fenerbahçe üzerinden, benim ve Volkan üzerinden bir algı oluşturuldu. Özellikle yayıncı kuruluş yapmaya çalıştı bunu ve başardı. Bunun sıkıntısı çektik. Ama ben duruşumdan asla taviz vermedim, vermem.
"İyi bir teknik adam olabilirim"
- TEKNİK Direktör lisansım var, hocalık yapabilirim aslında. Yöneteceğim takımı saha içindeki duygularımla izlerim. Yedek kulübesinde daha doğru yönetebileceğimi düşünüyorum. İyi bir eğitim alırsam, iyi bir teknik direktör olabilirim. İtalyan, İngilizcem iyi. Futbolu bırakınca bu dilleri çok daha iyi hale getireceğim.
Emre’den itiraflar ve uyarılar
- BÜTÜN oynadığım takımlardan kendi isteğimle ayrıldım. Fenerbahçe hariç.
- ŞU anki düşüncelerle doğru yaşasaydım, Avrupa’da daha uzun kalabilirdim.
- BAŞAKŞEHİR’in bana verdiği değeri gördüm. Ben de karşılıksız bırakmak istemiyorum.
- ROMA’ya giden Salih’e oynamasını tavsiye ediyorum. Onu sahada görelim.
- 2003 yılında Barcelona’dan teklif geldi ama İnter’de kalmayı tercih ettim.
- BAŞAKŞEHİR’e ortak olduğum söyleniyor. Vallahi o kadar param yok.
- Arda Turan, dünyanın her takımında oynayabilecek yetenekte ve kalitede.
- FUTBOLDA değişim olmak zorunda. Fenerbahçe de değişmek zorunda bu yönde.
- GEÇMİŞTE çok hatalar yaptım. Bunların sıkıntılarını da çok yaşadım.