Yazdır

Sorarlarsa Maçahel’deyim dersin!

Tarih: 27 Temmuz 2015 - 08:38

Finansgundem.com yollarda… Bir zamanların yasaklı vadisine yolculuk… Aslı Atasoy yazıyor…

Ağustos’ta Yeşilin Gizemli Başkentine Yolculuk…
Bir zamanların yasaklı vadisi Maçahel binbir rengi ve lezzeti ile sizleri bekliyor. Oksijene doymak, yaylalarda yürümek, sırt üstü uzanıp dağların doruklarında rüyalara dalmak ve bol bol fotoğraf çekmek için Maçahel doğru adres…
Kış geldi geçti. Plazalar, bitmeyen yollar, mesailer derken yorgun bedenlerimizi yazın sıcak kollarına teslim ettik.
En değerli hazinelerimiz olan ruhumuzu ve bedenimizi bu kez yeşile bırakmaya ne dersiniz?
Yeşilin şifa rengi olduğunu bilirsiniz. Deniz kadar huzur veren, rahatlatan yeşili yaşamak için bu kez rotayı Karadeniz’e çevirmenin tam zamanı.
Karadeniz’in en güzel mevsimi olan Ağustos ayında 19-23 Ağustos tarihlerinde Artvin’in en değerli yerlerinden olan Maçahel Vadisi’nde yaylalarda doyasıya gezmek, enfes yemekler yemek için beş günlük bir kaçamak yeterli. Zayende Tur’un hazırladığı bu gezi, usta fotoğraf sanatçısı ve eğitmeni olan Yelda Baler ile gerçekleşiyor. 


 
Maçahel: Daha düne kadar girilmesi yasaktı
Maçahel’in ismi Gürcüce’den geliyor. Zaten Maçahel Vadisi Artvin’den başlayıp Kafkaslar’a uzanıyor. Vadinin Türkiye kısmında Camili, Maral, Efeler, Kayalar, Düzenli köyleriyle Lekoban veya Fındık Yaylaları yer alıyor.
Çok kısa bir zaman öncesine dek bu bölge koruma altında idi ve girişler yasaktı. Bu nedenle efsaneye dönüşen Maçahel şimdilerde Karadeniz’in gözbebeği konumunda. Özellikle doğa sporlarını seven doğal yaşam tutkunları için çekim merkezi.
 
Gelelim bu turda neler yaşayacağınıza
19 Ağustos Çarşamba günü öğleden sonra İstanbul’dan Hopa’ya uçakla gidiliyor. Hopa’dan Maçahel’in Camili Köyü’ndeki Bumbulay Pansiyon’a özel araçlar ile varılıyor. Camili Köyü, öyle sıradan bir köy değil. UNESCO tarafından bölge ‘biyosfer rezervi’ projesi kapsamında koruma altına alınmış. Yani bölge, Avrupa ve Asya'nın en eski doğal yaşlı ve ılıman kuşak yağmur ormanlarını barındırıyor. Ayrıca insan etkisinden olabildiğince uzak kalmış zengin bir flora ve fauna çeşitliliğine sahip. O yüzden gezi boyunca doğayı korumak ve az iz bırakmak boynumuzun borcu.
 

 
İkinci gün başka biri olacaksınız

20 Ağustos Perşembe sabahı ise bambaşka birisi olarak uyanıp güne başlamanın keyfi var. Temiz havanın ve bol oksijenin vücudumuzda ve ruhumuzda yarattığı canlılık ile Karçal Dağları’nın eteklerinde kurulu Maçahel köyleri sizleri bekliyor. Camili, Efeler, Uğurlu köylerini gezmenin, fotoğraflamanın enfes keyfi var. Bu köylerde ahşap camileri, tahta köprüleri, köy evlerini, insanlarını tanımak ve fotoğraflamak çok güzel. Karadeniz insanının samimi sohbetlerine karışıp, evlere konuk olmanın, evlerde iç mekan çekimlerini gerçekleştirmenin neşesiyle gün bitiyor. 
Nasıl geçtiğini anlamadığınız bu günün yorgunluğunu yine Bumbulay Pansiyon’da ev ortamında giderip ertesi gün için hazırlık yapılıyor.
 


Fındıklı Yaylası, Anıt Ağaçlar sizi bekler!
Cuma günü havanın durumu uygun olursa Fındık Yaylası’na yürüyüş gerçekleşiyor. Parkur boyunca yürünen yerler ve etraftaki orman Efeler Tabiatı Koruma Alanı olarak geçiyor. İnsanı etkileyen yüzlerce yıllık anıt ağaçların sayısı burada çok fazla.  Boyları 50 - 60 metre olan kayınlara, ladinlere dokunmak, orman kokusunu solumak kesinlikle hayatınızın unutulmazları arasına girecek. Bastığınız toprağa yakından bakmanızı ayrıca öneririm. Bu toprak size binlerce yılın bereketini ve hikâyelerini sunuyor. Ormanın sesini dinlerken duyacaklarınız kimbilir içsel yolculuğunuzda nelere ilham verecek.
Rotanın devamında hafif bir tırmanışla 1200 rakımdan 2100 rakıma Fındık Yaylası’na çıkılıyor.  Bol bol fotoğraf çekmek için eşsiz sular, bitkiler ve ağaçlar var. Maçahel’in etkileyici florası, yaptığınız makro çekimler sizleri burada olduğunuz için bir kez daha mutlu edecek.
Tırmanmak, çıkmak kelimeleri sizleri rahatsız etmesin. Dilerseniz bazı yerlerde kalıp dinlenmeniz mümkün. Bu gezide herkes dilediğini yapmakta serbest.
 

 
Son gün Maçahel’in köylerine devam
Maçahel’deki son günde köylerin dışında Maral Şelalesi ve Maral Camii mutlaka görülecek yerler arasında. Maral Şelalesi, suların gökyüzünden dökülüyormuş hissiyle karşılıyor ziyaretçileri. Şelalenin yanına inilerek harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Özgürce akan suyun dansı ile yapılacak fotoğraf çalışmalarından sonra ise buz gibi suda ıslanmanın keyfini kaçırmamalısınız.  
Sonrasında, köydeki Maral Camii’nin içinde yine iç mekân ışığı eşliğinde fotoğraf çekimleri mümkün. Ve dileyen ibadetini de bu samimi camii ortamında yapabilir. 
 
Bumbulay: Pansiyon değil ev
Bu günü de dolu dolu tamamlayıp Bumbulay Pansiyon’da eşsiz bir yemekle geceye bağladığınızda bavulunuzda en güzel anlar için yer açmanın zamanı gelmiş demektir. Nasıl geçtiğini fark etmediğiniz bu yolculuk Karadeniz’in özel bir yer olduğunu bir kez daha sizlere gösterecek. Ardınızda oksijene doymuş bir vücut, eşsiz fotoğraflar ve damak hafızanıza kazınmış unutulmaz lezzetler bırakmanın keyfi ile son geceyi geçireceksiniz. Karadeniz insanının samimi sohbetleri de şehir hayatında unuttuğunuz değerleri anımsatması bakımından ayrıca önemli…
 
Ayrıntılı bilgi için : www.zayende.com Tel: 00 90 216 348 90 87
 



  
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sorarlarsa-macaheldeyim-dersin/449044