Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı" açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Koalisyon sürecinde muhalefetin tavrına karşılık AK Parti'nin nasıl bir tutum sergileyeceğinin sorusuna Arınç, "Koalisyon kurma çalışmalarında genel başkanlar, milletvekilleri de bir şeyler söyleyebilir. En doğrusunu en samimi olanı dürüst olanı Sayın Başbakanımız seçimden sonraki tüm konuşmalarında dile getiriyor. Başbakanımızın ifadesi şudur, ortaya çıkan tablo hükümet kurma konusunda birden fazla partilerin bir araya gelmesini ön görüyor" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirildiklerinde bütün partilerle görüşme yapacaklarını, temel prensipler çerçevesinde de hükümet kurmaya gayret edeceklerini aktaran Arınç, "Hükümetin kurulamaması halinde de anayasamızda hüküm bellidir. Bir seçime gidilecektir ama öncelikle hükümet kurma görevinin yerine getirilmesi lazım. Olumlu veya olumsuz anlamda. Yani çalışırsınız ama diğer siyasi partilerden herhangi bir olumlu yaklaşım bulamazsanız hükümet kurulmamış olur. Bunun sorumlusu da hükümet kurma konusunda isteksiz olan, bahaneler üreten, milletimize vadettikleri konular üzerinde bir şey yapma fırsatını eliyle ters iten insanlar veya partiler karşılamış olur" diye konuştu. 

"Biz Türkiye'yi düşünüyoruz"
Bazı genel başkanlar ve parti sözcülerinin hükümetin kurulamamasında kabahati AK Parti ve Meclis Başkanının üzerine atmaya başladıklarını söyleyen Arınç, şöyle devam etti:

"Yani biz hükümet kurma konusunda elbette istekliyiz. Biz Türkiye'yi düşünüyoruz, biz çocuğun annesiyiz, bu ülkeyi hükümetsiz bırakmak istemeyiz dolayısıyla diğer partilere de sorumlu ararlarken önce bir anayasayı okumalarında, sonra da bundan AK Parti hükümetinin payına düşen ne varsa bunu görmelerinde fayda var. Bugün zannediyorum ki başkanlık divanındaki üye sayısı belirlenecektir, yarın herhalde partiler başkanlık divanı üyelerini bildirecektir daha sonraki süreçte de Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Ahmet Davutoğlu'nu yeni hükümet kurmakla görevlendirecek."

Arınç, dün parlamentoda çok çirkin bir şey yaşandığını, Başkanlık Divanı oluşmadığı için Meclis Başkanının aç-kapa yaptığını belirtti.

Arınç, şunları söyledi:

"Bu arada bir CHP'li milletvekili 'Allah belanızı versin' şeklinde telaffuz etmekten bile utandığım hakaretamiz ifadeler kullandı. Sorumlu hiçbir zaman AK Parti hükümeti veya Meclis Başkanı değildir, süreç böyle ilerliyor. O yüzden yeni bir anayasa yaparken belki bunları ortadan kaldıracak bir şey düşünülmüş olabilir. Kaldı ki 13 senedir ilk defa bir koalisyon hükümeti kurulacak. Bugüne kadar işler rahattı seçimden sonra tek başımıza iktidar oluyor hükümetimizi devam ettiriyorduk. Ama milletin takdiri bu kez hiçbir partiyi tek başına iktidara getirmedi 'siz koalisyon hükümeti kurun' dedi." 

Arınç, 2007 Mayıs'ta 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi anayasa gereğince bittiğini ama 28 Ağustos'a kadar 4,5 ay daha cumhurbaşkanlığı yaptığını bildirdi. Arınç, "Bunları da hatırlasın bazı siyasi liderlerimiz. 'Ne kadar uzadı, bir ay oldu, niye bu hükümet kurulmuyor, vay bu Sayın Başbakan niye hala görev başında' diyenler varsa hafızalarını bir yoklasınlar. İnşallah herhalde bir iki gün sonra Sayın Cumhurbaşkanımız görevlendirme yapacaktır. Bizim kırmızı çizgilerimiz, şunlarımız, bunlarımız yok. bizim prensiplerimiz var. Bu prensiplerle hangi partide bir örtüşme meydana gelirse milletimizin daha huzurlu, daha rahat, daha müreffeh bir hayat yaşaması için hangi projeler üzerinde mutabık kalabilirsek o hükümeti kuracağız. Biz kuramazsak başkası kurmak için çalışsın onlar da kuramazsa 'ver elini seçim' der, buna da büyük bir memnuniyetle gideriz" değerlendirmesinde bulundu.

"Nasıl ağzından kaçırabilir"
Arınç, bir gazetecinin, "MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Meclis başkanlığı seçimi için, 'Eğer Deniz Baykal'ı desteklemiş olsaydık, AK Parti'nin tabiriyle (Dinsiz imansız bir partinin adayını seçtirdiniz) diye bize yüklenirlerdi' dedi. Bu konudaki görüşünüzü öğrenebilir miyiz" şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:

"İyi ki sordun, derdimi açtın, çünkü sadece dün ağzından galiz kelimelerle hakaret eden Sayın Mahmut Tanal isimli milletvekilini hatırlamış olmakla kalmayayım, bir başka garabet de Yusuf Halaçoğlu isminde ve üstelik profesörlük etiketi taşıyan ve üstelik Tarih Kurumu Başkanlığı da yapmış bir sayın milletvekilinin bir televizyon programında 'eğer MHP, CHP'yi desteklemiş olsaymış, dinsiz bir partinin adayını Meclis başkanı yapmış olurduk' gibi bir söz. Allah aklımıza zarar vermesin. Yani böyle bir cümleyi Halaçoğlu nasıl ağzından kaçırabilir. Kendisinin bir kabahati var da onu örtmek için böylesine uçuk kaçık laflar mı ediyor bilemem ama şunu bilsin ki cümlesinde geçen AK Parti'nin tabiriyle hiçbir AK Parti'li, 9,5 milyon üyesiyle, 258 milletvekiliyle 26 bakanıyla, ne diyeyim size, hiçbirisinin aklından ne CHP için ne CHP'nin adayı için böyle saçma sapan bir cümle geçmez. Öyle cümleler herhalde Halaçoğlu ve Halaçoğlu gibilerin kafasında yer alıyor. Cumhuriyet Halk Partisi'ne dinsiz bir parti, onun adayına da yani tekrarlamaktan hicap duyuyorum, böylesine saçma bir ifadeyle çatmak Sayın Halaçoğlu'nun aklına nereden geldi bilemem. Herhalde gereğini Sayın Bahçeli yapar." 

"Partilere düşen kontenjanları Meclis Başkanımız belirleyecek"
RTÜK'ün üye seçimlerinin nasıl olacağına ilişkin soru üzerine Arınç, şu yanıtı verdi:

"Şaşıracaksınız belki ama bu bir hesap kitap işidir bir ihtimal olarak söylüyorum çünkü bizim 258 milletvekilimiz var CHP'nin bunun yarısı kadar var diğerlerinden de 3 misli fazlayız. İki tane sistem uygulanıyor, partilere düşen kontenjanları meclis başkanı belirliyor. Meclis başkanı da bürokratlarıyla bugüne kadar ki değerlendirmelerinde bir çoğunlukçu D'hont sistemi var, bir de bundan farklı bir sistem var. Partilere düşen kontenjanları Meclis Başkanımız belirleyecek. Değişen üye sayısı da buna göre değişmiş olacak."

Arınç, 14 Temmuz'da AK Parti'den 2, MHP'den 1 üyenin süresinin dolduğunu belirterek, "Eğer üye sayısı 4 olacak olursa, belki bir tanesinin yenilenmesi gündeme gelecek. MHP'ye üye sayısı düştüğü için o üye tekrarlanmış olacak. Ama ben RTÜK Başkanı'nın TBMM Başkanının seçilmesini beklediğini ve seçimden sonra da kendisine yazı yazarak yeni kontenjan üyeliklerinin belirlenmesini isteyeceğini biliyorum. Ama genel kabul gören, sizin de üzerinde durduğunuz 4 üye AK Parti'ye, 3 üye CHP'ye, 2'şer de galiba diğer partilere düşüyor" diye konuştu.

TBMM Başkanlık Divanı üyelikleri konusunda bir tartışma olduğuna dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:

"Bu başkanlık divanı üyelikleri noktasında da zannediyorum ki MHP, 'Bizim HDP ile milletvekili sayımız birdir ama oy oranımız daha fazladır' diyerek Divan Katipliğinde daha fazla üyelik istiyor. Bu yaşıma girdim, oy oranıyla kontenjan üyeliğinin sayısının arttığını ilk defa duyuyorum"