Geçen yıl yapılan toplu sözleşme nedeniyle enflasyon farkı alamayan memurlar, bu yıl ise yüzde 3 artı 3 zammın üstüne yüzde 1.76’lık enflasyon farkıyla yetinecek. Türkiye Kamu-Sen’in hesaplamalarına göre geçen yıl verilmeyen enflasyon farkı ortalamada sadece 1 yıl için 900 TL zarara yol açtı, zarar maaş yükseldikçe arttı.

Yaklaşık 2.5 milyon memuru ilgilendiren yeni toplu sözleşme görüşmeleri yasa gereği, ağustos ayında başlayacak. Hükümet ve toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, masaya oturacak ve pazarlık yapacak. İki tarafın da masada anlaşamaması durumunda ise devreye Kamu Görevlileri Hakem Kurulu girecek. Toplam 11 üyeden oluşan ve çoğunluğu Bakanlar Kurulu’nun belirlediği isimlerden oluşan kurulun alacağı karar da bağlayıcı olacak. Memur-Sen toplu sözleşme süreci resmen başlamadan yeni dönem için “ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, 4/C ve 4/B’li personel ile tüm sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, disiplin cezalarının affının yanı sıra refah payı da talep edeceklerini” açıklarken, halen yürürlükte olan toplu sözleşmenin artı ve eksileri tartışılmaya devam ediyor.

ENFLASYON FARKI VERİLMEDİ

Yine Memur-Sen ve hükümet tarafından imzalanan ve iki yıldır yürürlükte olan toplu sözleşme çerçevesinde, 2014 yılında memurlara sadece seyyanen zam yapıldı. Buna göre, 2014 yılı ocak ayında memurlara seyyanen 123 TL zam yapıldı. Bunun dışında önceki yıllarda geçerli olan temmuz zammı ve enflasyon farkı ödenmesi uygulamasından vazgeçildi. Ancak geçen yıl enflasyonun hedeflerin üstüne çıkması, memurlar için sıkıntılı bir durumu ortaya çıkardı. Türkiye Kamu-Sen Araştırma Merkezi’nin hesaplamalarına göre, uygulama nedeniyle memurlar ortalama aylık 75 TL’lik kayıp oldu. Sadece geçen yılın kaybı ortalama 900 TL’ye çıkarken, bu yılki zamların da yüzdesel olduğu dikkate alındığında memurların enflasyon kaynaklı maaş kaybı katlanarak devam etti. Araştırma Merkezi’ne göre 2014 yılı için özel bir düzenleme yapılmazsa bundan sonraki süreçte de zamlar yüzdesel olarak belirleneceği için kayıp kalıcı hale gelecek ve her yıl artacak. (Hürriyet / Hacer Boyacıoğlu)