Orhan Ökmen, ilk çeyrek büyüme verilerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türk Lirası'nın zayıflamasının ekonomik büyümeyi sınırladığını ifade etti.

Ekonominin ilk çeyrekte, cari fiyatlarla yüzde 7,76, sabit fiyatlarla ise yüzde 2,3 artış göstermesine rağmen dolar bazında yüzde 2,9 küçüldüğünü aktaran Ökmen, bu düşük oranlarla yıllık yüzde 4 hedefine ulaşabilme olasılığının zayıf gözüktüğünü kaydetti.

İktisadi faaliyet kolları bakımından büyümenin tamamına yakın kısmının hizmetler sektöründen kaynaklanmış olmasının büyümenin sürdürülebilirliğini ve büyüme kalitesini sorgulamaya açık hale getirdiğini dile getiren Ökmen, şöyle devam etti:

"Finans ve sigorta faaliyetlerinin büyümeye katkısı bulunmamaktadır. Hizmetler sektöründe ise ilk sırayı finans ve sigorta faaliyetleri almış gibi gözükmekle birlikte, dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetlerinin yüksek azaltıcı etkisi esasen finans ve sigorta faaliyetlerinin büyümeye katkısının hemen hemen sıfırlamıştır. Talep açısından makro ihtiyati tedbirlerin sınırlayıcılığının bu kapsamda aşırıya kaçtığı iyice ortaya çıkmıştır."

Hizmetler grubu içerisinde büyümeye en fazla katkı yapan faaliyet kollarından ilk iki sırayı mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler ile bilgi ve iletişim faaliyetlerinin almasının hukuksal altyapı kurma, pazar şeffaflığı sağlama ve teknolojik alanlara yatırım ilgisinin canlı olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Ökmen, büyüme açısından hizmetler sektöründe ilk sırayı hukuk müşavirliği, bilirkişi faaliyetleri (hukuki konularda), noterlik faaliyetleri, mali müşavirlik hizmetleri gibi alanları kapsayan mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetlerin, ikinci sırayı ise bilgi ve iletişim faaliyet kolunun aldığını kaydetti.

Ökmen, bu faaliyet kollarının canlılığının, üretim öncesi yatırım, araştırma, geliştirme, hukuksal altyapı kurgulama gibi ön hazırlıklarının başladığını ve hala devam ettiğini gösterdiğini belirterek, harcama yönünden ise büyümenin kaynağını sadece hane halkı harcamalarının oluşturduğunu, özel sektör, kamu harcamaları ve dış talebin büyümeyi desteklemediğini dile getirdi.

Dış talebin gelecek dönemlerde de büyümeye yeterli katkı vermesini beklemediğini vurgulayan Ökmen, büyüme temposundaki düşüşün kalıcı olmaması için, siyasi belirsizliğin bir an önce sonlandırılması ve yapısal reformların uygulamaya geçirilmesi gerektiğini aktardı.