Bu sözler, bize değil, bir bankacıya ait... Doğal olarak adı yazılmamak kaydıyla bizimle paylaştı. Ocak ayından itibaren Merkez Bankası'nın üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çevresi tarafından kurulan "faiz indir" baskısının, piyasalar tarafından nasıl karşılık bulduğunun göstergeleri belli. Perşembe akşamı itibariyle dolar kuru 2,67 TL, Euro kuru ise 3 TL düzeyindeydi. En çok işlem gören devlet tahvilinin faiz oranı ise yüzde 10 civarındaydı.

Yeni yıla girdiğimiz ilk işlem günü olan 2 Ocak'ta gösterge faiz yüzde 8,47 idi. Dolar 2,33 TL'den. Euro ise 2,83 TL'den işlem görüyordu. Yılbaşından beri oransal olarak gösterge faizi yüzde 18,1, dolar kum yüzde 14,6 ve Euro kuru da yüzde 6 oranında artış gösterdi.
Ocak ayından itibaren 'faiz indirimi' üzerine oyun planı geliştiren, borçlanmasını, yatırım finansmanını ayarlamaya çalışan şirket patron ve yöneticileri, bugünkü koşulları bekliyor muydu?

Bir bankacı, "Bir bölümü bekliyordu, o yüzden finansmanı ona göre ayarladı. Ama bir bölümü faiz düşüşüne oynadı. Faizler düşmediği gibi aksine artış gösterdi. Yani tam anlamıyla ters köşe olduğunu söyleyebiliriz" değerlendirmesini yapıyor.

Faizlerin yönü açısından önemli bir gösterge de mevduat faizleri. Özellikle 1 milyon liranın üzerindeki mevduat faizlerine piyasa koşullarının üzerinde oranlar uygulandığı biliniyor. Perşembe günü itibariyle bu oranın yüzde 12'lere ulaştığı bilgisi aktarıldı. Aslında bu oran yeni değil, yaklaşık üç haftadan beri bu seviyelerde işlemler yapıldığına dikkat çekiliyor. Çok şubeli bir bankanın genel müdür yardımcısı, "Büyükler yüzde 11'i aşmamaya çalışıyor. Ancak bu faizler bile banka bilançolarını bozacak. Çünkü maliyetler artıyor ve gelirlerimiz sürekli olarak kırpılıyor" diyor. (Ekonomist Dergisi)