Geçen yıl sessiz sedasız uygulamaya giren yönetmelikle, kamudaki inşaat ihalelerinin aşırı düşük tekliflere sorgulama yapılmadan verilmesinin yolu açılmıştı. Ancak Avukat Melih Akkurt, bu yönetmeliğin hem yasalara hem de kamu yararına aykırı olduğu ididasıyla yargıya başvurdu.

Hacer Boyacıoğlu'nun Hürriyet'teki haberine göre Akkurt’un başvurusunu inceleyen Danıştay 13. Dairesi de, başvuruyu haklı buldu ve ilgili maddelerin yürütmesini durdurma kararı aldı.  Müeahhitlerin ihalelerdeki en temel sorun olarak gördüğü, aşırı düşük teklifle ilgili olarak tartışma yaratan uygulama bir yıldır yürürlükte. Önce 2014 yılı Şubat ayında çıkarılan torba yasaya bir madde eklendi ve Kamu İhale Kurumu’na  belli koşullarda aşırı düşük teklifle ilgili sorgulama yapmadan ihale sonuçlandırma yetkisi verildi. Kamu İhale Kurumu da yasadaki değişiklikleri dikkate alarak aynı Haziran ayında bir yönetmelik değişikliği yaptı. Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle getirilen en önemli hüküm ise Kamu İhale Kurumu’nun kendisine yasayla verilen yetkiyi ihale yapan idarelere devretmesi oldu. Buna göre işi yapan idare, ihale ilanında aşırı düşük teklifle ilgili açıklanma istenmeyeceğine dair bir hüküm koyarsa; ihaleyi aşırı düşük teklifi veren firma da kazanabilecekti.

KAMU YARARI YOK

Ankaralı Avukat Melih Akkurt, söz konusu düzenleme için hukuk mücadelesi başlattı ve Danıştay’a başvurdu. Danıştay 13. Dairesi’nde görülen davaya geçtiğimiz haftalarda Kamu İhale Kurumu da savunma gönderdi.
Kurum, “Aşırı düşük teklif sorgulaması yapmama yetkisinin bizim değil idareler tarafından kullanılması daha doğru” tezini dile getirdi. Ancak Danıştay konuyla ilgili verdiği ilk kararda Kamu İhale Kurumu’nun savunmasını yeterli görmedi ve uygulamayı hukuka aykırı buldu. Düzenlemenin yürürlükte kalması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğabileceğini belirten Danıştay, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinin yürütmesini durdurdu. Akkurt, Hürriyet’e, “En düşük teklife verilen ihaleler, işin tamamlanmamasına ve daha yüksek bedellerle tekrar tekrar ihale edilmesine neden oluyor. Yürütmenin durdurulmasıyla ihaleler, en düşük teklife değil makul ve mantıklı tekliflere verilecek. Bu da başlı başına kamunun kaynaklarının korunması anlamına geliyor. İhaleye teklif verenler de kahvede okey oynar gibi değil, işin niteliğine göre teklif verecek ve bunun için çalışacak” dedi.