Trabzonspor yönetiminin önemli isimlerinden Murat Türköz, başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’na mektup yazarak istifa etti. Türköz, Hacıosmanoğlu’na, "Keşke bir abim arkadaşım olarak kalsaydın ve keşke Trabzonspor’u yönetmek gibi büyük bir projenin içinde hazırlıksız, projesiz olmasaydık’ diye seslendi. 

Murat Türköz’ün  istifa dilekçesinde, "Yönetici olmak demek yönetmek anlamına gelmiyor" ifadelerini kullandı. 

Türköz, ayrıca noterden istifa dilekçesini de yarın kulübe göndereceğini sözlerine ekledi. İşte Türköz’ün başkan Hacıosmanoğlu’na yazdığı istifa mektubu:

"Trabzonspor Taraftarı ve Kamuoyuna;

Bu mektup pişmanlık ya da basit bir istifa dilekçesi değildir. Yola beraber çıktığımız sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’na seslenişimdir.

Büyük Trabzonspor taraftarının ve camiasının umut, değişim, devrim diye seçtiği bir hareketin içinde oldum. 

Bu yönetim için teklif aldığımda tek bir gerekçem vardı; Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. 

Bugüne kadar olan kazanımlarımı, maddi-manevi Trabzonspor lehine kullanacaktım. Başkanımızın kongre akşamı gecenin yarısında kürsüden söylediği gibi; birleştirici olacaktık, ayrıştırıcı değil.

Seçildikten sonra beni endişelendiren ise; güveni boşa çıkarmaktı.

"TRABZONSPOR'UN İTİBARINI YÖNETECEKTİK"

Sonra, Trabzonspor’un maddi manevi değerlerine zarar verenlerden hesap soracaktık. 

Sporda ulusal ve evrensel değerlerle Trabzonspor’a ufuk çizecektik. Kısaca Trabzonspor’un itibarını yönetecektik.

Trabzon’u Trabzonspor yapan özkaynak düzeniyle ithal eden, devşiren değil, kendi değerlerini kendi üreten o modeli geri getirecektik. 

Hayallerimiz büyüktü.

Kulübü idari ve mali açıdan yenileyecek, menajerlere milyon Euro'lar döken anlayışı kapı dışarı edecektik. 

Pahalı ve sorunlu yabancılara Trabzon’un kapısını kapatacaktık. 

"HER KURUŞUN HESABINI SORACAKTIK"

Halkın takımı halkın parası anlayışıyla bir tek kuruşun hesabını soracaktık.

Hiçkimse ve hiçbir kurum Trabzonspor’u kariyer planlamasına koyamayacaktı. Derin ve geri kalmış ne kadar kafa varsa onların döneminin bittiğini ilan edecektik.

Trabzonspor camiasının haklı mücadelesi ve bizim seçilmemizdeki en büyük etken şike mücadelemizi vaat olarak sunduk. Sayın başkanımız 3 ay dedi. Bize bunun için oy verenler oldu. 3 ay içinde kupa gelecek vaadiyle bize güvenen, destek veren delegelerimizden şahsım adına özür dilerim. Olmadı, yapamadık, umarım bu haklı mücadelemiz istediğimiz gibi neticelenir.

En önemlisi aynı amaçlar uğruna seçilen bir yönetim olmamıza rağmen, hiçbir zaman bir tek fikir etrafında birleşemedik. 

"HER ŞEYE BİR TEK KİŞİ KARAR VERDİ"

Bir tek kişi her şeye karar verdi. O da sayın başkanımız Hacıosmanoğlu’ydu. O tek başına bir yönetimdi. Keyfi davrandı. Seçilen yöneticileriyle değil, yetkisiz etkisiz isimlerle Trabzonspor’u yöneteceğini sandı.

Bizden önceki yönetimi  nereden eleştirdiysek aynı hataları biz yaptık. Futbolcu transferlerinden, kulübün mali ve idari işleyişine kadar.

Güvenimi boşa çıkaracak işler olmadıkça kimseye kuşkuyla yaklaşmadım. Ancak yanıldım, yanıltıldım ve incindim. 

Ve şunu anladım, yönetici olmak demek yönetmek anlamına gelmiyordu. 

Hiçbiri beni yıldırmadı, ümitsizliğe de düşürmedi. Gördüm ki bizi ayakta tutan, bu şehir. Trabzonspor Kulübü hala yalnız, sahipsiz ve korumasız. 

"TUTARSIZLIKLAR VE PRENSİPSİZLİKLER..."

Yönetici olarak irademizin sıfır olduğu bu yapıda daha fazla kalmayı doğru bulmuyorum. Gördüğüm lüzum üzerine değil, bu tutarsızlıklar ve prensipsizlikler üzerine istifa ediyorum.

Bize devrim, değişim umuduyla oy veren, zaman içinde desteklerini esirgemeyen çok değerli Trabzonspor taraftarına ve delegelerine teşekkür ediyorum. 

Bugün ikinci yıldayım, gitmek mi zor kalmak mı zor diye çok düşündüm. Beraber yola çıktığımız başkanımızı ve yöneticilerimizi yarı yolda bırakmamak için çok çaba sarfettim. Keyfi idareye rağmen kalmak için direndim. 

Olmadı. 

Bugün itibariyle gitmem gerektiğini anladım. Kendim ve şahsım için değil, sözler verip yerine getirmediğimiz büyük Trabzonspor taraftarına olan sorumluluğumdan dolayı; artık içerde olup herhangi bir katkı veremeyeceğim kulüp yönetimimden ayrıldığımı duyuyor, başkanımıza son olarak şunu söylemek istiyorum;

"KEŞKE HEP BİR ABİM OLARAK KALSAYDIN..."

Keşke hep bir arkadaşım, abim olarak kalsaydın, keşke Trabzonspor’u yönetme gibi büyük bir projeye ekipsiz, projesiz girmeseydik ve keşke o sözleri hiç vermeseydik.

Saygılarımla..."