Bankacılık sektöründe daha tedbirli gidilmeli
Tarih: 20 Nisan 2015 - 11:35
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince bankacılık sektörüne dair önemli yorumlarda bulundu
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, kurun finansçı ve yatırımcı için riskli olduğunu vurguladı. Özince, sorunun mali sektörün derinliğinin artması ile aşılacağına işaret etti ve "Ama sektör son derece sığ." dedi.
Vodafone Türkiye’nin ana sponsorluğunda Capital ve Ekonomist dergileri tarafından tertip edilen CEO Club’a katılan Özince, gazetecilerin ekonomiye dair sorularını cevapladı. "Kur endişeniz var mı?" sorusuna Özince, şu karşılığı verdi:
"Var tabii, sizin ne kadar varsa benim de o kadar var. Tabii uluslararası dalgalanmalara en fazla maruz kalan bir ülke olmak hele finans, yatırım alanında iş yapanlar için çok çok daha riskli. Ama bunun çaresi de mali sektörümüzün derinleştirilmesi. Tabii hepimizin istikrara inanması, sürekli istikrar için istikrara omuz vermesi gerekir. 'Sandalı sallamak' olarak ifade etmişimdir öteden beri.
Sandalı sallamanın kimseye faydası olmadığını yaşayıp görüyoruz. Ama sallama veya sallamama bir tarafa sandalın dengeliliği önemlidir. O da mali sektörün derinliğidir, mali sektör son derece sığ. Bu, dövizin yanında borsada da kendini gösteriyor."
Bankaların ve kredilerin durumu ilgili soruların ardından da Özince, "Şu an sermayedarda bir yavaşlama var. Yavaşlamanın ana nedeni Türkiye’nin istikrarsızlıkları, belirsizlikler. Ama şu seçimi bir geçelim, yeni parlamenter aritmetiği, ekonomi yönetimini görelim. Ondan sonra tahmin ediyorum, doğru değerlendirmeler yapmak mümkün olacak." ifadelerini kullandı.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, bankacılığın halen yatırımcı için cazip bir sektör olduğunu dile getirdi.
Sonrasında kredi ve kredi kartı ile ilgili sınırlamalara değinen Ersin Özince, "Prensip olarak kısıtlamaların sonuç verdiği kanaatinde değilim. Finansman ihtiyacı varsa bankadan değil de satıcıdan karşılanmaya çalışılır. İlla banka kredisi almak şart değil. Ama gördük ki üretmeden tüketen bir toplum olmanın sürdürülebilirliği yok ve yavaş yavaş hız kaybediyoruz." dedi.
İlaveten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Ekonomide geçici kriz Allah’ın izniyle aşılacaktır." ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in "Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda oldu." sözleri ile ilgili yorumları sorulan Özince, şunları kaydetti:
"Ben, siyasetçilerin düşüncelerini değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bu konuda daha önce yaptığım beyanlar doğru yansımadı veya doğru anlaşılmadı. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız’ın değerlendirmesine atfen veya cevaben değil de ülkede bir kriz ortamı olduğunu zannetmiyorum, öyle bir şey hissetmiyoruz herhalde. Ama ‘kriz olmaz’ diye çalışacak, iş yapacak lüksümüz yok. Ciddi olarak borca dayalı büyüme ihtiyacı içindeyiz. Onun için 'istikrar' diyorum. Tabii 'istikrar gerek' diyince istikrarsızlık kriz nedenidir deme amacıyla söylüyorum. Öte yandan bankacılık sektörüne vurmak… Sektörün hataları olmuştur ama piyasa ekonomisinin uygulandığı bir ülkede, bir sektöre çok vurursanız iktisadi nedenlerin yanında siyasi nedenler de aranır. Türkiye’nin ‘dünyada moda oldu, dünyada sıkıntı oldu’ anlayışı yerine bankacılık sektörünün sathi değil temel yönlerini değerlendirmesi gerekiyor. Yani keşke masraf yerine bankacılığın ulusal ekonominin ne kadar yararına olduğunu tartışsak. Konular artık daha sofistike, onun için konuları daha fikir yürütülecek hale getirip tartışmak gerek, toplumu da çok küçümsememek gerek."
Özince, CEO Club çerçevesinde yapılan Dijital Bankacılık Zirvesi’nde ise bankacılığın önemli ve karlı bir alan olduğuna temas etti. Özince, şu görüşleri paylaştı:
"Bankalarda problem yok. Bankalar başının çaresine bakar. Bankacılık Türkiye’de halen geniş marjlarla yapılıyor. Hala ciddi faiz kazancı var. ABD ve Avrupa’da o kazançlar gittiği için komisyon kazancı bu kadar öne çıktı. Ayrıca bankacılık kolay iş. Cam fabrikası diyince kaldırıp götüremez, fırını kapatamazsınız. Ama bankacılıkta teraziyi dengelerseniz her şey kolaydır. Alacağını, vereceğini dengelerseniz kolaydır. Sermaye kaybetmezsen dilediğin an başka sektöre girebilirsin, para duruyorsa soft ware şirketi de olabilirsin."
Ersin Özince, bankacılıkta bilişimin öneminin arttığını ancak şube maliyetlerinin de abartılacak ölçüde olmadığını belirtti.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankacilik-sektorunde-daha-tedbirli-gidilmeli/441317