Uluslararası piyasalarda yatırımcısını üzen altın, içeride ise Türk yatırımcısına oldukça bonkör davrandı. Yılbaşından bu yana altının onsu global piyasalarda sadece yüzde 0.6 oranında değer kazanırken doların TL karşısında hızlı yükselişine bağlı olarak Türkiye'de gram altın yüzde 15.50 oranında değer kazandı. Tabi TL bazında...
En son 1 Ağustos 2011 tarihinde 102.34 TL'ye yükselen gram altın, o tarihten bu yana kalıcı olarak 100 TL'nin üzerine çıkamadı. İçinde bulunduğumuz günlerde ise gram altının fiyatı yeniden 100 TL civarında dolaşıyor. Dolayısıyla yatırımcıların ilgisi yeniden altına yönelmiş durumda. Bugünlerde herkes "acaba altındaki yükseliş sürecek mi?", "Hangi seviyeden alalım, hangi seviyeden satalım?" sorularını sormaya başladı.
 
ÖNCE DÜŞÜŞ SONRA YÜKSELİŞ

Esin Çetinel’in Para dergisindeki haberine göre global piyasalarda altın için önce geri çekilme, yani düşüş, ardından yükseliş bekleniyor. Karamsarlar altının 1.143 kritik desteğini kuvvetli biçimde kırması halinde bin dolarlara kadar geri çekileceği görüşünde. Bu cuma kapanışı olan 1206 dolara göre ise bu yüzde 17'lik bir kan kaybını ifade ediyor.
İşte bu geri çekilmeden sonra büyük olasılıkla yılın ikinci yarısında altında yeni bir yükseliş dalgası yaşanacağı düşünülüyor. Ancak tüm bu tahminler Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımına ne zaman başlayacağı sorusu ile çok ilintili.
 
TÜRK YATIRIMCI ETKİLENMEYECEK

Peki, Türkiye'de durum ne olacak? Öncelikle şunu söyleyelim. FED'in faiz artırımı dolara yarayacağı için altının ons fiyatı düşse bile doların TL karşısında güçlenmesi nedeniyle Türk yatırımcılar bu düşüşten çok fazla etkilenmeyecek. Ancak uzmanların ortak görüşünün, yılın ilk yarısında altının çok da prim yapmayacağı yönünde olduğunu belirtelim. Hatta beklenen düşüşler yeni alım için uygun ortam yaratacak. Buna karşın yılın ikinci yarısında altında yükseliş beklentisi daha kuvvetli.
Kısacası analistlere göre, altın bugünlerde pusuda. Hemen herkes "yeni alım için erken", "bugünkü yüksek fiyatlar kar realizasyonu için fırsat" olabilir görüşünde...
 
"YÜKSELİŞLER SATIŞ FIRSATI"

Deniz Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Örnek, altın almayı düşünenlerin acele etmemesini ve yılın ikinci yarısından sonra kademeli alım yapmalarını öneriyor. FED'in geçen hafta açıkladığı son tutanaklarla birlikte faiz artırımını Haziran ayında da yapabileceğini düşünenlerin sayısında artış yaşandığını hatırlatan Örnek, "Geçen hafta açıklanan FED tutanaklarında görüldü ki üyeler arasında bir görüş ayrılığı var ve faiz artırımında haziran ayı hala masada duruyor. Tabii bu da ons üzerinde satış baskısı olarak yansıyor. Bu nedenle ons üzerinde yükselişlerin sınırlı kalmaya devam edeceği ve yükselişlerin satış fırsatı oluşturacağı sürecin devam ettiğini düşünüyoruz" diyor. Cumhur Örnek'e göre, altının ons fiyatında 1.225 seviyesinde direnç görünüyor. 1.232 seviyesi ise güçlü direnç bölgesi. Örnek, FED'in geçen hafta açıklanan son tutanaklarından sonra ons'ta 50 günlük ortalaması olan 1.204 seviyesinin aşağı yönlü kırılması halindeyse 1.178 ve 1.142 dolar seviyelerinin önemli destek noktaları olacağını söylüyor.
 
1.220 DOLAR KRİTİK SEVİYE

ALB Menkul Kapalıçarşı Şube Yatırım Uzmanı Volkan Kuğucuk, altında kısa vadeli olarak 1.220-1.175 bandı arasında bir hareket yaşanacağı görüşünde. Altının ons fiyatının 1.300 dolar seviyesine yükselebilmesi için teknik açıdan 1.220 üzerinde bir hareket yaşanması gerektiğini ifade eden Kuğucuk. "Ancak bu da tek başına yeterli değil. Altının yükselişe geçebilmesi için ABD 10 yıllık faizlerin yüzde 2.00 seviyesinin altında kalması gerekiyor diyor.
 
"YÜKSELİŞ KALICI OLMAZ"

ABank ekonomisti Serdar Şenol'a göre, altın fiyatlarındaki yükseliş kalıcı değil. Başka bir deyişle daha güçlenmesi beklenmemeli. Bunun temel nedeni ise ABD ekonomisi. Altının ABD'deki gelişmelere bağlı hareket edeceğini söyleyen Şenol, altına ilişkin beklentilerini şöyle özetliyor:
"Yılın ilk çeyrek verilerinde bir miktar zayıflama olsa da, ABD ekonomisinin gücünü korumaya devam edeceği, bu yüzden ABD Doları'nda değer kaybının kalıcı olmayacağı düşünülüyor. Bu nedenle, altın fiyatlarında yükseliş eğiliminin kalıcı olması ve daha da güçlenmesi beklentileri zayıf."
 
"1.200 DOLAR ÜSTÜ ZOR"

Noor Capital Market Menkul Değerler Pazarlama Müdürü Ahmet Uluhan'a göre, altın 1.200 ons üzerindeki toparlanmada zorlanıyor. Önümüzdeki dönem altında doların güçlenmesi karşısında daha sert dönüşler yaşanacağını söyleyen Uluhan, şu değerlendirmede bulunuyor:
"Bu nedenle altının hafta başında dolar yönlü hastalanmasının muhtemel olacağını düşünüyorum. Aşağı yönlü baskılanmalarda 1.180-1.170 kritik destek. 1.200 ons üzeri ataklarda ise 1.210 ve 1.220 piyasayı baskılamaya devam edecek. Ancak altın yatırımcısı yukarı rallilerde 1.230 ve 1.250 ons kademelerini dikkatle izlemeli. Bu seviyeler sert aşılırsa 1.300'e gidebilir. Ancak mevcut koşullarda bu ihtimal henüz çok zayıf."
Uluhan, tasa vadede altının daha çok aşağıda 1.180-1.170, yukarıda ise 1.220-1.230 ila 1.250 ons kademelerini destek ve direnç yaptığını ve bu kademeler arasında hareketlerini sürdürdüğünü hatırlatıyor.
 
"1.175-1.200 ARASINDA KALACAK"

Gedik Yatırım Kaldıraçlı İşlemler Müdürü Murat Eri'ye göre, ABD'den gelen verilerin 1-2 ay daha beklentilerin altında gelmesi durumunda altın 1.281 doları deneyecek. FED'in faiz artırım beklentisinin şu anda altının yükselişinin önündeki en büyük engel olduğunu kaydeden Eri'nin altının onsuna ilişkin beklentisi şöyle: "Altın kısa vadede 1.175-1.200 dolardaki hareketine devam edebilir. Altın yatırımcısı için 1.175-1.165 bandı, alım yönünde pozisyon oluşturmak için makul seviyeler. 1.152 doların aşağı yönlü kırılması ise bu stratejiyi geçersiz kılar. Altın 1.200 dolar üzerinde kaldıkça 1.229 ve 1.281dolar izleyeceğimiz direnç seviyeleri olacak. Cuma kapanışı itibariyle 1.194 dolar olan altında takip ettiğimiz kritik destekler 1.183 ve 1.157 iken kritik dirençler 1.200,1.229 ve 1.281 dolarda."
 
"DOLAR ENDEKSİNİ TAKİP EDİN"

Saxo Capital Markets Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy'a göre, kısa vadede altının yukarı yönlü tepki hareketlerini iki unsur destekleyebilir. Bunlardan ilk jeopolitik riskler diğeri ise FED'in faiz artırımını eylül ayı ve sonrasına ötelemesi. Altın yatırımcıları açısından dolar endeksinin önemli bir gösterge olduğunu da vurgulayan Cüneyt Paksoy, "Dolar endeksi 95-98 aralığı içinde kaldıkça tep-kiler sınırlı kalacak, hatta tekrar 100 ve üzerine çıkacak olursa bu altın tarafında ekstra satış baskısına neden olacak. Anlamlı bir tepkinin gelmesi içinse Dolar Endeksi'nin 90-95'e inmesi ya da jeopolitik riskler benzeri risklerin tetiklenmesi gerekiyor. Bunun dışında altın, teknik olarak 1.100-1.300 aralığı içinde gerçekleşecek işlemlerle teknik olarak sıkışmaya devam ederek, buraları tasa ve orta vadede destek yapabilme çalışmalarına devam edecek gibi duruyor" diyor.
Teknik açıdan bakıldığında altın fiyatlarında tehlikeli bir sıkışma yaşandığına dikkat çeken Paksoy, altındaki olası fiyat hareketlerini ise şöyle özetliyor: "Altın fiyatında orta bölgede 1.200-1.250 aralığının pivot göründüğü teknik bir sıkışma içine girilmiş durumda. Bu altın için kritik bir döneme girildiğini gösteriyor. Söz konusu sıkışma ne tarafa doğru kırılırsa o tarafa doğru sert bir hareket yaşanabilir."
 
ALTININ PORTFÖYLERDEKİ YERİ NE OLMALI?

Noor Capital Market Menkul Değerler: Altına yatırım her zaman önerilerimiz arasındadır. Portföylerde mutlaka bulundurulmalı. Ancak 2015'in ilk çeyreği ve devamındaki gelişmelere yönelik beklentilerimiz  doğrultusunda bu oran şimdilik daha sınırlı tutulmalı. Mevcut koşullarda portföyün en fazla yüzde 10-15'lik kısmı ile sürekli altın pozisyonu tutulabilir. Altın 1.150-1.130 dolara her çekildiğinde bu seviyelerden kısa vade pozisyon tercih edilerek 1.200 ve üzeri fırsatlar kollanabilir. Ancak 1.130 ons kritik dip seviyesi. Bu seviyede, altındaki düşüşlerin derinleşme riski olduğu unutulmamalı.
 
Saxo Capital Markets: Özellikle Avrupa merkezli bir yeni finansal kriz olasılığı ve mevcut jeopolitik risklere karşı altın portföylerde güvenli liman olmaya devam edecek. Bu açıdan geri çekilmelerde portföylerde yüzde 10-15 oranında altın bulundurmak ve daha aktif olabilen yatırımcılar için belirli aralıklarda al-sat yapmak rasyonel olmaya devam edecek gibi duruyor. Ancak altın üzerindeki en kritik baskının FED'in faiz artırım ihtimali olduğu da unutulmamalı.
 
ALB Menkul: Altın her dönemde portföylerde bir sigorta olarak kalabilir. Bunun için bir yüzde ya da rakamı yatırımcı adına vermek doğru olmayabilir. Çünkü bu yatırımcının kendi risk algısı ile orantılı bir durum. Ancak bir rakam vermek gerekirse altına portföylerin yüzde 10 ile 20 arasında bir kısmı ayırılabilir.
 
Deniz Yatırım: 2015'in geçen yıl gibi doların güçlü olmayı sürdüreceği bir yıl olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle altında değer kayıpları sürer. Bu nokta yatırımcılara portföylerinde altına yer vermek için biraz daha sabırlı olmalarını, yılın ikinci yarısından itibaren ise kademeli olarak portföylerine eklemelerini öneriyoruz. Riski yaymak adına portföylerin yüzde 10-15 kadarını altına ayırmaları iyi olacaktır.
 
Gedik Yatırım: Altın sabit getirisi olmayan ve taşıma maliyeti olan bir enstrüman. Portföyde altın bulundurmak potansiyel mevduat getirisinden vazgeçmek anlamına geliyor. Bu nedenle portföylerde uzun süre taşımaktansa momentumun arttığı sıralarda kısa süreli fiyat yükselişlerinden faydalanmak amacıyla portföylere dahil edilebilir. Bu oran yatırımcıdan yatırımcıya değişiklik göstermekle birlikte ortalama yüzde 20-30 arasında olabilir.