Yılın ilk çeyreğinde FED’in haziranda faiz artıracağına dair beklentinin fiyatlanmasının yanı sıra Türkiye’de artan tansiyon nedeniyle risk priminin tırmanışa geçmesi, yabancıların çıkış yapmasında etkili olmuştu. Ancak son iki haftada bir toparlanma yaşanıyor. Yılın ikinci çeyreğine girdiğimiz bu günlerde ise gündemde 7 Haziran seçimleri ve yeni ekonomi yönetimine ilişkin kaygılar öne çıkıyor. Buna rağmen yabancıların alımları dikkat çekmekte.
 
Bir süredir ağırlıklı olarak satış yapan yabancılar son iki haftadır hisse senedi topluyor. 20 Mart haftasında 103 milyon dolarlık hisse senedi alan yabancılar, 27 Mart haftasında da 203 milyon dolarlık hisse aldı. Devlet iç borçlanma senetlerinde ise 27 Mart haftasında 1 milyar 52 milyon dolarlık alım gerçekleştirdiler.
 
Dışarıda neler oluyor?
Yurtdışı gelişmelere baktığımızda ise FED’in ne zaman faiz artıracağı merak ediliyor. Son FED toplantısı ve açıklamalar takip edildiğinde yıl sonunda kademeli faiz artışı yaşanacağı öngörülmekte.
Öte yandan cuma günü açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisinin beklentinin altında kalması piyasalarda rahatlama yarattı. Ayrıca Avrupa’da toparlanma işaretlerinin artması Türkiye açısından da pozitif bir durum oluşturuyor. Bir de bunlara İran ve P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ülkeleri arasında İran’ın nükleer programına ilişkin yapılan müzakerelerin olumlu sonuçlanması eklenince beklentiler arttı.
Gelişmelere rağmen ekonomideki veriler nedeniyle karamsarlığın arttığı, beklentilerin kırıldığı bir dönemde, düşük fiyatlardan kademeli hisse alımında bulunanlar orta vadede bunun sonuçlarını alabilecek.
 
Kurda gevşeme sürebilir
Bu hafta kritik gündemi Moody’s oluşturacak. 10 Nisan’da Moody’s, Türkiye’ye ilişkin kredi notuyla ilgili değerlendirmesini açıklayacak. Kurumun Türkiye’nin kredi notunda bir değişikliğe gitmesi beklenmezken risklere vurgu yapması bekleniyor.
ABD’de FED’in tutanakları açıklanacak. Düşük gelen ABD istihdam verisi sonrası artan risk iştahı ve dolardaki zayıf seyrin sürmesi öngörülüyor. Dolar/TL kurunda destekler 2.56-2.54 ve 2.52’de bulunuyor.
 
‘Borsa İstanbul’ Dinç kalacak mı?
Borsa İstanbul’da Tuncay Dinç dönemi başladı. BIST’in Genel Müdür koltuğuna 3 Nisan günü atanan Tuncay Dinç’i zor bir dönem bekliyor. Zira kurumun gündemindeki en önemli konu özelleştirilmesi. Diğer taraftan yatırımcı sayısı hala yeterli düzeyde değil. Son yıllardaki halka arzlardan dolayı yatırımcıların zarar etmesi ise yaşanan bir diğer sıkıntı.
Dinç’in mevcut sorunları ne oranda çözeceği ise merak konusu. Başarısız halka arzlar nedeniyle yatırımcıların sürekli uzaklaştığı, küçülen hisse senetleri piyasasına ne oranda yeni bir soluk getireceği önemli.
Gelen bilgiler Dinç’in ilk yapacağı çalışmanın borsadaki süreçlerle ilgili bir plan üzerine yoğunlaşarak işe başlayacağı yönünde.
 
Büyüme ikinci yarı toparlanabilir mi?
2014 yılı büyüme verileri açıklandı. Türkiye ekonomisi 2014 yılında yüzde 2.9 büyüdü. 2.9’luk büyüme Türkiye ekonomisi açısından hiç de istenen bir durum değil. Uzmanlar da iç açıcı konuşmamakla birlikte umut ışığını hepten söndürmüyorlar.
“Uzun vadede büyümenin yüzde 3 gibi oldukça düşük bir trende girdiğini düşünüyoruz” diyor Garanti Yatırım Baş Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç.
Altınsaç, büyümede volatilitenin 2008’den bu yana artmış olmasını büyümenin sürdürülebilir olmadığının göstergesi olarak değerlendiriyor ve yıl sonu beklentilerini yüzde 4’den yüzde 3.5’a indirdiklerini ifade ediyor.
 
Forex piyasası atağı sürdürüyor
Bir dönem sıklıkla rastladığımız bono ya da hisse senedi piyasalarına yönelik reklamlar şimdilerde yerini ağırlıklı olarak Forex reklamlarına bırakmış durumda. Düşük miktarlarla yüksek kazanç olasılığı tüm risklerine rağmen yatırımcıları cezbediyor. ALB Forex Genel Müdürü Tuncay Karahan, “372 milyar TL’ye varan müşteri işlem hacmiyle pazardan yüzde 8.5 pay aldıklarını 36 forex kurumu arasında ilk üçe girdiklerini” söyledi.
Geçen yıl Türkiye forex piyasası 4 trilyon 360 milyar TL’lik hacme ulaştı. Karahan, bu yıl forex müşteri işlem hacmini büyüterek 480 milyar TL’ye  yükseltmeyi, faaliyet kârını ise yüzde 50 artırarak 30 milyon TL’ye çıkarmayı hedeflediklerini, belirtti. Önlerine büyüme hedefini koyan Şirket, ismini ALB Forex olarak değiştirirken gerekçe olarak “Türkiye’nin forex şirketi” olma hedefine işaret ediyor.