AYÇA KARACA – FINANSGUNDEM.COM
 
AB Rusya Federasyonu Delegasyonu tarafından hazırlanan özel raporda Rusya’nın ABD ve Avrupa ile yaşadığı gerginlik “Soğuk Savaş II” olarak tanımlanıyor.
 
AB Raporu’nda Gazeta editorü Grigory Bovt tarafından yapılan analize yer verilerek Rusya ile AB ülkeleri ve ABD arasındaki uzlaşmazlığın yeni bir formda ortaya çıktığı belirtiliyor. Yazar, mevcut ilişkileri “Soğuk Savaş II” olarak tanımlarken yeni “Soğuk Savaş”ın koşulları ve karakterinin Rusya ile Batı arasındaki önceki savaştan farklı olduğunu ifade ediyor.
 
Öncelikle  Bovt Rusya’nın uluslararası organizasyonlardaki katılımının etkisiz hale getirildiği iddiasını ele alarak bu durumun daha çok hem Batı hem de Rusya tarafından “tartışmalı” kurumların yaratılmasıyla ilişkili olduğunu kaydediyor. Gaz arzı konusunda ise Batı’nın Rus petrol ve gazına alternatif aramasının yanısıra (daha pahalı olan ABD kaynaklarını bile kullanmayı göze alarak) enerji tasarrufunu amaçlayan yeni tekniklerin kullanımına da başvurduğunu vurguluyor. Bunun yanısıra bilgi kaynakları ve propaganda savaşlarının daha fazla yandaş toplama açısından önemli olduğu kaydediliyor ve diğer “bilgi kaynakları savaşları”na göre mevcut çatışmanın ideolojik olmaktan çok propangada savaşı olduğu belirtiliyor.
 
YA YENİLGİ YA ÇATIŞMA
 
Rusya için en büyük tehlikelerden birinin ülkenin teknolojik ve bilimsel olarak Batı’ya bağlılığının olacağı ifade ediliyor. Rusya’nın önümüzdeki 10-15 yıl süresince Batı’ya bağlı olmaya devam ettiği takdirde Bovt ülkenin önünde iki seçeneğin bulunduğunu belirtiyor. Rusya’nın ya yenilgiyi kabul edeceği ya da askeri çatışma aşamasına geçeceğini öngörüyor. İkinci senaryonun sadece Rusya’da değil Batı’da da kaosa yol açacağını ileri sürüyor. Tüm bu verilerin ışığında en önemli problemin de Batılı politikacıların bir sonraki seçim dönemi sonrasını görememeleri olduğunu da vurguluyor.
 
RUSYA PAZARINDAN KAÇIŞ
 
Raporda yazar Aleksey Polukhin’in yaptırımların Rusya’ya olan etkisi hakkındaki görüşleri de aktarılıyor. Polukhin’e gore yaptırımların asıl tehlikesi Rusya’nın ülke olarak  “olası iş faaliyetleri geleceği”ne ilişkin algılarda global bir değişiklik yaratmasında bulunuyor. General Motors’un da aralarında bulunduğu bir çok şirketin Rusya pazarında ciddi yatıırmlardan kaçınılması gerektiği sonucuna vardığını,   çünkü ülkenin uzun dönemli net bir perspektif sunmadığını düşündüğünü ifade ediyor. Yazar ayrıca Rusya’da yatırımları sona erdirmenin kolay ve hızlı bir iş olmadığını ve ciddi finansal kayıplara razı olmayı gerektirdiğini de vurguluyor (General Motors için çıkışın maliyeti 600 milyon dolar olarak öngörülüyor) Eğer uluslararası önde gelen şirketler  Rusya ile iş yapmayı keserlerse ülkenin orta alt tabakaya gerileyeceği de belirtiliyor.
 
Raporda, bu çerçevede Rusya Maliye Bakanı Siluanov’un bu yıl ülkeden net sermaye çıkışlarının 70-80 milyar doları bulabileceği öngörüsüne de yer veriliyor. Ekonomi  Bakan Yardımcısı Aleksey Vedev’in de bu rakamları teyit ettiği ancak gerçekleşmenin dış borç servisine bağlı olacağını vurguladığı da kaydediliyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Yudayeva’nın ise sermaye affı düzenlemesinin sermaye kaçışlarını azaltacağını tahmin ettiği  de ifade ediliyor.