Dünyada aynı anda yaşanan gelişmeler Doların ateşinin çıkmasına sebep oldu. Toparlanan ABD ekonomisi, Euro bölgesindeki parasal genişleme beklentisi ve sonucunda zayıflayan Euro, diğer para birimlerine baskı yapan Japonya Merkez Bankası derken Dolar bir anda gündemin başköşesine yerleşti. Doların güçlenmesiyle birlikte petrol fiyatlarının da aniden düşmesi piyasalara şok dalgaları gönderdi.

ABD Doları’ndaki ciddi yükseliş analistlerin bütün tahminlerini alt üst etti. Bu trendin ne zaman yavaşlamaya başlayabileceği ihtimaline odaklanan analistler senenin başında agresif pozisyon almış ve Euro/ABD Dolarının yıl sonunda 1.1000’i vuracağını öngörmüşlerdi. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Şu anda ABD Doları’nın seyrinden farklı yükselişi aynı analistlerin parite pozisyonlarını yeniden değerlendirmelerine ve hatta bu sene için 0.9500’ı telaffuz etmelerine yol açıyor.

Piyasalardaki volatilitenin yatırım için zorlayıcı olabileceğini, ama aynı zamanda piyasanın nabzını yakından tutanlar için fırsatlar da yaratabileceğini belirten Saxo Capital Markets’ın ABD Doları’nın fırladığı zamanlarda piyasalara ilişkin 5 önemli analizi şöyle:

1. Trendin ilerisinde olmak
ABD Doları çiftlerini yakinen izleyen ve yukarı yönelimin daha en başındayken dolar satın alarak yola çıkan yatırımcılar doların güçlendiği bu dönemde gayet başarılı olmuş olacaklar. Ancak dikkatli olmak gerekiyor çünkü durdurulamaz gibi görünen bu yükseliş trendi bir noktada sona erecek. Saxo Bank Forex Strateji Müdürü John Hardy, “ABD Dolarının toparlanma zamanlamasını tahmin etmek çok güç, o yüzden tek seferde bir gün ve bir işlem riskinden fazlasını almamalıyız” dedi.

2. Portföyleri Fark Sözleşmeleri (CFD) ile çeşitlendirmek
Son zamanlarda emtia (petrol dâhil), hisse senedi, endeks ve işlemlerinde kullanılan bir türev ürünü olan CFD’lere ilgi ciddi ölçüde arttı. Bunun en önemli sebebi CFD’ler sayesinde hem aşağı yönlü (kısa pozisyon) hem de yukarı yönlü seyreden piyasalardan (uzun pozisyon) faydalanabilmenin mümkün olması. Bu şekilde, yakın zamanda petrolde olduğu gibi, yatırımcılar piyasada aşağı yönlü bir trendden de faydalanabiliyorlar. CFD’ler aynı zamanda çok varlıklı portföylerde diğer yatırımları hedge etmek ve riskten korunmak için de faydalı görünüyor.

3. Yatırımları performanslarına göre uyarlamak
ABD ekonomisinin tutarlı büyüme göstermesiyle, yabancı yatırım ABD’ye dönüyor, bu da ABD hisselerinin performansını olumlu etkiliyor. Hem Euro bölgesi hem Japon hisseleri kendilerini ABD hisselerine göre daha az çekici kılan parasal teşvik politikalarının etkilerinden dolayı değer kaybediyor. Benzer şekilde, diğer büyük ekonomilere nazaran ABD’de faiz oranlarının artması ABD bonolarını yabancı yatırımcılar için daha cazip kılıyor.

4. Emtialarda kısa dönemli pozisyonlar
Piyasanın dalgalandığı dönemlerde yatırımcılar güvenli yatırımlara yönelir, özellikle altın bu dönemlerde önde gelen araçlardandır. Altının ABD Doları ile ters ilişki içinde olma eğilimine rağmen - yani dolar yükselince altın zayıflar- bu ilişki dolar ve petrol arasındaki ilişki kadar güçlü değil. Bu bağlamda, ABD Dolarının genel olarak inatçı yükselişine rağmen altının yatırımcılar için fırsat teşkil edebilecek küçük çıkışlarının görülebilmesi de ihtimal dahilinde.

5. Piyasadaki dalgalanmanın üzerinde sörf yapmak
ABD para politikası AB ve Japonya’dan kayda değer şekilde ayrışmaya devam ederken, tüm işaretler 2015’in döviz piyasaları için son derece oynak bir sene olacağını gösteriyor. Bu politika ayrışması döviz piyasalarında finansal kazanç olarak istifade edilebilecek keskin dönüşler ve patlaklara sebebiyet veriyor. Tıpkı sörfte olduğu gibi yatırımcıların döviz piyasasına giriş zamanlarını çok iyi ayarlamaları lazım ki sörf tahtalarına atlayıp kumsala kadar dalgayı yakalayabilsinler.