AB Rusya Federasyonu Delegasyonu tarafından hazırlanan özel raporda Rusya’nın Kırım belgeselinin yarattığı tartışmalara yer veriliyor.
 
Raporda bir cok Rus gazetesinin Kırım’ın Rusya’ya katılışının 1. yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz Pazar akşamı yayınlanan  belgesele ilişkin eleştirilerde bulunduğuna dikkat çekiliyor. Vedomosty gazetesindeki yorumda; Putin’in  “Batı’ya Elveda” mesajı verdiği ve Avrupa ve ABD ile ilişkilerin normalleşmesi umutlarının bittiği vurgulanıyor. Rus liderin de ABD ve Avrupa’nın görüşlerine artık önem vermediği ve bu yüzden Kırım’ın ilhakı operasyonu  hakkında bu derece açık konuştuğu ifade ediliyor.
 
Nezavisimaya Gazeta gazetesi ise Putin’in itiraflarından sonra Batı’nın Rusya’nın Doğu Ukrayna’da askeri müdahelede bulunmayacağına dair teminatlarına güvenemeyeceğini ileri sürüyor. Putin daha once Kırım’da Rus birliğinin bulunmadığını ileri sürmesine karşın belgeselde Kıırm’a askeri müdahele emrini kendisinin verdiğini itiraf etmişti. 
 
RBK Daily News gazetesi ise  belgeselde olayların geçen sene sunulduğundan farklı yorumlandığını belirtiyor. Bu farklı yorumlanan olaylar  Yanukoviç’in Rusya’ya kaçışı, ilhak operasyonunn başlayışı, Sergey Aksenov’un Kırım Parlamentosu’nun sözcüsü olarak seçilişi, Rus özel askeri kuvvetlerinin dahil oluşu ve nükleer silahların kullanımına ilişkin tartışmalar olarak sıralanıyor. Bazı gözlemciler Putin’in nükleer silahları kullanmaya hazır olduklarını açıklamasının askeriden ziyade tamamen politik amaçlı olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar soğuk savaş mantığı Karşılıklı Garantili Yok Etme  (MAD) anlayışının yeniden devrede olduğunu ve bunu tekrar gündeme getirmenin gerekli olmadığını belirtiyorlar. 
 
Resmi  Rossiskaya Gazeta, ise “ideolojik düşmanların” resmi gösteriminden önce belgeseli tartışmaya başladığını belirtiyor. Baltık ülkeleri liderlerinin Putin’in Kırım’ı ilhakını itiraf etmesinden mutlu oldukları da ifade ediliyor.
 
Analist Mikhail Zigar ise “Kırım Anavatana Dönüş” belgeselinin ana mesajının Başkan’ın düşüncesini içeren  tek sözcüğe indirilebileceğini vurguluyor “Hepsini kendim yaptım”.  Putin’in,  bir Devlet Başkanı bu tarz olaylarla kişisel olarak ilgilendiği zaman bu tür operasyonları yürütmenin daha kolay olduğunu vurgulamak istediği de belirtiliyor.
 
Yazar Andrey Ilaryonov ise Başkan Putin’in neden şu anda Kırım hakkında böyle bir belgesel yapma gereksinimi duyduğunu sorguluyor. İlk olarak Kırım’daki olaylar hakkında insanların algısını yeniden oluşturmak için bunun yapılmasının gerekli olduğunun düşünüldüğünü belirtiyor. Bu belgesel ile algının kökten bir şekilde değiştirilmeye çalışıldığını vurguluyor. Ayrıca Putin’in Kırım operasyonunda kendi güçlü kişisel müdahelesini de gündeme getirmek ve halkı kendi gücüne bir alternatif olmadığına ikna etmek istediğini de ifade ediyor.  Belgeselin diğer bir nedeni olarak ise Batı’ya kendi gücü ve nükleer silahların olası kullanımı hakkında şantaj yapmak istemesini gösteriyor.