Türk Lirası yeni haftaya değer kaybederek başlangıç yaptı. Kur ve faizlerde yükseliş etkili.

Gelişmekte olan ülke para birimlerinde Rusya'nın notunun indirilmesi ve euro bölgesine ilişkin belirsizlikle yaşanan çıkışlara paralel kur ve faiz yükselirken, bankacılar İş Bankası hisselerindeki kaybın ve yarınki faiz kararı öncesi endişelerin de yükselişi tetiklediğini belirttiler.

Yunanistan'ın borçlarının dört ay süreyle uzatılmasına rağmen euro bölgesi üzerindeki belirsizliğin halen devam etmesi gelişmekte olan ülke piyasalarının satış baskısı altında kalmasının ana nedeni oldu. Bankacılar, TL'deki değer kaybının nedeninin büyük bölümünün Yunanistan'a dair endişeler ve Rusya'nın not indirimi başta olmak üzere küresel gelişmeler olduğunu söylediler.

Rusya'nın beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in ülkenin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmesinin ardından yükseldi.

Diğer bir taraftan ise Merkez Bankası'nın (TCMB) yarınki faiz kararı ve İş Bankası hisselerinde yüzde 3'e ulaşan gerileme de TL'deki değer kaybını artıran diğer
nedenler oldu.

TL yüzde 1 civarında değer kaybetti

TL bugün TSİ 14:00'da dolar karşısında yüzde 1 civarında değer kaybederken, rublede değer kaybı yüzde 3.5, diğer gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 0.4-0.7 arasında yer aldı.

Güne 2.46'lı seviyelerden başlayan dolar/TL günün en yüksek seviyesi olan 2.4850'ye kadar yükseldi. Kur TSİ 140:00'de 2.4791/2.4795 seviyesinde işlem gördü, sepet bazında TL aynı saatte 2.6386/2.6403'e yükseldi.

Merkez'in kararı belirleyici olacak

TCMB yarın sonuçlarını açıklayacağı Para Politikası Kurulu (PPK) kararının haftanın en önemli iç gündem maddesi olacağını belirten bankacılar ölçülü olarak kabul edilen 25 ile 75 baz puan arasında bir indirimin fiyatlara yansımış olduğunu belirttiler. Ancak bankacılar beklentilerin ötesinde bir indirimin ise piyasada sert satış baskısı yaratabileceği öngörülüyor.

Uzmanlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve siyasetçilerin tek seferde yüksek oranlı faiz indirim isteği nedeniyle TCMB'nin enflasyonun izin verdiğinden daha yüksek bir faiz indirimine gitme ihtimalinden endişe ediyorlar. Siyasilerin söylemleri her ne kadar son dönemde azalsa da piyasadaki endişe kısmen de olsa devam ediyor.

Ekonomistler enflasyondaki düşüşün politika faizinde ölçülü indirimleri meşrulaştırdığını belirtirken, hükümetten gelen açıklamaların Merkez Bankası'nın kredibilitesine zarar verdiğini, TCMB'nin kararları ekonomik nedenlerle alınmış olsa bile dışarıdan böyle görünmediğini belirtiyorlar.

Ocak verilerinin enflasyonda TCMB'nin öngördüğü kadar hızlı bir gerileme göstermemesi, petrol fiyatlarının tekrar yükselişe geçmesi ve TL'deki değer kaybının etkisiyle faiz indirimlerinin sınırlı kalacağı fiyatlanıyor. Özellikle piyasalardaki oynaklıklara karşı bir sigorta olarak görülen faiz koridorunun üst bandında olası değişiklikler piyasada yakından takip edilecek.

Faizler de yükselişte

Tahvil/bono piyasasında ise, iki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvil, Cuma günü spot kapanışta yüzde 8.07 seviyesinden tamamladı valörde son işlem yüzde 8.22 oldu. Bugün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 8.34 oldu. Öte yandan 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilde Cuma spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 7.77 seviyesinden gerçekleşirken, valörde son işlem yüzde 7.88 oldu. Bugün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 7.98 oldu.