Yazdır
Garanti Bankası’nın ‘Evliya Çelebisi’, KOBİ Bankacılığı’nın yılmaz mücadelecisi, Garanti Anadolu Sohbetleri’nin vazgeçilmez evsahibi, kadın girişimcilerin büyük destekçisi, ünlü bankacı Nafiz Karadere’nin bilinmeyen yüzü…
Evet, işkolik ama onun yanında tam bir hayat adamı. En başta da bedeniyle, kalbiyle bir sportmen.
Günün her saati beyni ekonomi, kredi, faiz çalışsa da, yüreğindeki Fenerbahçe sevgisi görülmeye değer. Kongre üyesi. Forma aşkını makamında sergileyecek kadar sıkı bir taraftar. Ötesi de var; iki oğlu da sarı lacivert, ikisi de kulübün lisanslı sporcusu. Hatta büyük olanı milli…
Enerji dolu; yazın kendini denizin kollarına, kışın Alp’lerin doruklarına bırakıyor. Üşenmek kitabında yazmıyor. Zevklerinden asla taviz vermeyen inatçı bir ruhun sahibi Nafiz Karadere’nin bir sırrı da çocukluğunda başlayan ve hiç terk etmediği pul koleksiyonu heyecanı. “Genç Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hepsi tamdır bende... Yıllarca bunları biriktirmek için ciddi bir emek verdim. Ama bunu kimse bilmez” sözleri, bu tutkusunun kanıtı…
Şiir okumaya çok meraklı, iki büyük şairin hayranı Bankacı Karadere ısrarla, “Ben gurme değilim” dese de dostları öyle söylemiyor. Herkes bu ‘gezgin’in seçimlerine, tavsiyelerine kulak kesiliyor.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere’yle makamında yaptığımız bu ‘sırlar sohbeti’nin en özel anı ise kızını evlendirmiş bir babanın duygusallığı…
HENÜZ EVLENMESİNE ALIŞAMADIM
Finansgundem.com: Yakın zamanda kızınız evlendirdiniz… Neler hissediyorsunuz?
Nafiz Karadere: Elbette çok mutluyum ama kız babası olmak kolay değil… Henüz evlenmesine alışamadım…
SIKI BİR ALEX HAYRANIYIM
-Futbolla aranız nasıl? Hangi takımın taraftarısınız?
Nafiz Karadere: İyi bir Fenerbahçeliyim. Öyle sadece taraftar değilim; mümkün mertebe basketbol ve futbol maçlarına gidiyorum. Kongre üyesiyim ve oy kullanıyorum. Çocuklarımda Fenerbahçeli ve yelken sporuyla uğraşıyorlar. Bir kızım ve biri 17 diğeri 14 yaşında iki oğlum var. İki oğlum da Fenerbahçe’nin lisanslı sporcusu. Hatta büyük olan milli yelkenci…
Bunların dışında sıkı bir Alex hayranıyım. Benim gönlümden geçen günün birinde Alex’in Fenerbahçe’ye teknik direktör olması. Çünkü karakter olarak, futbolcu olarak çok beğendiğim bir insan. Özel yaşamına ne kadar özen gösterdiğini, ne kadar iyi bir aile babası olduğunu siz de biliyorsunuz.
Fenerbahçe’de benim teknik direktör olarak görmek istediğim Alex De Souza dışında bir de Fenerbahçe’ye gelmiş en iyi futbolculardan biri olan Hollandalı Van Hooijdonk’tur. Yani bu ikisinin de günün birinde ve zamanı geldiğinde Fenerbahçe’de teknik direktör olmalarını arzu ederim. Ama bunu yöneticiler tayin edecektir tabi ki...
-Fenerbahçe yönetimine girmek gibi bir düşünceniz var mı?
Nafiz Karadere: Ben bankacıyım ve bankacılık yapmaya devam edeceğim. Haddimi aşmıyorum. Ama bir destek isterlerse elimden geleni, bankam izin verdiği sürece yaparım.
KIŞIN KAYAK, YAZIN DENİZ SPORLARI
-Sizin deniz ve kayak tutkunuzu biliyoruz, biraz bunlardan bahseder misiniz?
Nafiz Karadere: Evet, ben denize tutkunum ve yazın fırsat buldukça denize çıkıyorum. Kışın da kayağa gidiyorum. Kendime ayırabildiğim zamanlarda yapmaya çalıştığım aktiviteler bunlar. Kışın kayak, yazın da deniz sporları diyebilirim. Bunların dışında düzenli olarak haftada 3 gün spor yapıyorum.
-Başka hobileriniz var mı?
Nafiz Karadere: Şiir okumaya da çok meraklıyım. Nazım Hikmet ve Can Yücel hayranıyım…
Bir de çocukluğumdan bu yana iyi bir pul koleksiyoncusuyum. Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı damgasız ve şarniyersiz olarak tamamdır bende. Genç Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hepsi... Yıllarca bunları biriktirmek için ciddi bir emek verdim. Ama bunu kimse bilmez. Eskisi kadar ilgilenemiyorum şimdilerde ancak yıllık bakımlarını yapıyorum.
-Ekstrem sporlara ilginiz var mı? Paraşütle atlamak, parasailing gibi…
Nafiz Karadere: İşim icabı o kadar çok uçuyorum ki gerek kalmıyor diyebilirim. Paraşütle atlamak gibi heyecanlarım yok ama parasailing yaptım. Bankacı çok fazla risk almaz aslında. Hatta kayak bile riskli bir spor. Bir bankacının daha kontrollü risk alması lazım ve ben de ona dikkat etmeye çalışıyorum kendi hayatımla ilgili.
-Hem iş hem özel olarak çok seyahat ettiğinizi biliyoruz. Hatta dostlarınız sizin için ‘gurme-gezgin’ diyorlar. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Nafiz Karadere: Gurme olmak çok önemli bir yetenek ve konusuyla ilgili bilgi, deneyim ister. Benim öyle bir yönüm yok… Ama bütün okul ve çalışma hayatım boyunca çok seyahat ettim ve seyahatlerimde beğendiğim, sevdiğim, sevmediğim noktaları not ettim. Benim seçimlerime güvenenler, sağ olsunlar, bu konuda fikrimi alıyorlar... (FOTOĞRAFLAR: SİNAN ÖZEL)
