Şubat ayı BofA Merrill Lynch Fon Yöneticisi Araştırması’na göre, Avrupa Merkez Bankası’nın, bölge ekonomisini canlandırması umulan parasal genişleme programını duyurmasının ardından küresel yatırımcıların Avrupa’ya dair beklentileri büyük ölçüde artmış durumda.

Araştırmaya katılan şirketlere göre, Avrupa’da kârlılık 2009 yılından beri görülen en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Bölge uzmanlarının net yüzde 81’lik kısmı, önümüzdeki yıl ekonominin güçleneceğini öngörüyor. Bu gelişmeler ışığında, önümüzdeki yıl içerisinde hisse senetleri yönünden birinci tercihin Avrupa olduğunu belirten yatırımcıların oranı Ocak ayındaki net yüzde 18 seviyesinden net yüzde 51 gibi rekor bir seviyeye çıktı. Net yüzde 55’lik kesim ise şimdiden portföylerinde bölge hisse senetlerine ağırlık veriyor.
Bu değişimden en büyük zararı ise ABD gördü. ABD hisse senetlerine ağırlık veren yatırımcıların oranı geçen aydan bu yana 18 puan gerileyerek net yüzde 6’ya düştü.
Genele bakıldığında, varlık yöneticilerin portföylerinde hem hisse senetlerine (geçtiğimiz aydan bu yana 6 puan artışla net yüzde 57 gösterge üstü) hem nakde (beş puan artışla net yüzde 22 gösterge üstü) ağırlık verdikleri görülüyor. Öte yandan tahviller, yatırımcıların net yüzde 79’u tarafından değerinin üzerinde işlem görüyor şeklinde yorumlanmanın yanı sıra, bu yıl dalgalanmalar karşısında en zayıf varlık sınıfı olarak değerlendiriliyor.
Avrupa’ya dair tüm bu olumlu beklentilere rağmen, küresel ekonominin görünümünde pek bir değişme yok. Bu durumda, Çin’e dair beklentilerdeki zayıflamanın da payı var. Araştırmaya katılan şirketlerden net yüzde 58’i, Çin ekonomisinin önümüzdeki yıl zayıflayacağına inanıyor. Bu, yaklaşık son iki senedir bu yönde alınan en yüksek sonuç.
BofA Merrill Lynch Araştırma Yatırım Baş Stratejisti Michael Hartnett, bu ayki araştırmaya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu: “Avrupa Merkez Bankası küresel deflasyon endişelerini başarıyla ortadan kaldırarak, reflasyonun ilk adımlarını attı.” Avrupa Hisse Senedi ve Kantitatif Stratejisti Manish Kabra ise, “Avrupa hisse senetlerine yönelik iyimserlik, temel beklentilerin ötesine geçti. Şu an neredeyse karamsarlık tamamen ortadan kalkmış gibi görünüyor. Piyasadaki ‘boğaların’ bu mutluluklarının bozulmaması için ekonominin en kısa zaman güçlü düzelme sinyalleri vermesi gerekli,” değerlendirmesinde bulundu.

Odak Euro Bölgesi'nde

Yatırımcıların Avrupa’ya dair bu yeni iyimserliğinin odak noktasında büyük ölçüde Euro bölgesi yatıyor. Euro bölgesinin bir parçası olmayan ülkeler ise gözden düşmüş durumda. Geçtiğimiz ay en olumsuz görünüme sahip ülkeler Fransa ve İtalya’yken, bu ay bölgesel fon yöneticilerinin portföylerinde gösterge altına inmek istedikleri ülkelerin başında İngiltere ve İsviçre yer alıyor. İsveç de bu olumsuz görünümden payını almaya başlamış durumda.
Avrupa’da faaliyet gösteren bölgesel yatırımcıların gözde sektörü ise otomotiv ve geçtiğimiz aydan bu yana 12 puan artışla bu ay yatırımcıların net yüzde 26’sı portföylerde bu sektöre ağırlık vermiş durumda. Seyahat ve eğlence sektöründe de benzer şekilde 10 puanlık bir artış yaşandı.

Öte yandan, banka ve sigorta sektörlerinin görünümünde ciddi bir düşüş görüldü. Aylık bazda yüzde 32 ve yüzde 20 seviyesinde gerçekleşen bu düşüşle her iki sektör de gösterge altına inerken, bölgenin en az tercih edilen sektörü ise altyapı oldu.

Enflasyon beklentileri artıyor

Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme açıklaması Euro bölgesinde deflasyon endişelerini azaltırken, enflasyon beklentileri ise artıyor. Önümüzdeki yıl küresel çekirdek TÜFE’nin artmasını bekleyen fon yöneticilerinin oranı, geçtiğimiz ayki net yüzde 14 seviyesinden bu ay net yüzde 29’a yükseldi.

Araştırmaya katılanlar için başlıca kuyruk riskinin olası bir jeopolitik kriz olduğu görünüyor. Katılımcıların üçte biri, bunu en büyük endişe kaynakları olarak tanımlıyor.

Altın yeniden parlıyor

Çin’in görünümünün zayıflaması Küresel Yükselen Piyasalar hisse senetlerini etkiliyor olsa da, bu bölgelerin hisse senetlerinde gösterge altına inen yatırımcıların oranı Ocak ayından beri 12 puan gerileyerek net yüzde 1’e indi.

Altın da benzer bir iyimserliğin etkisi altında. Araştırmaya katılanların yüzde 40’ı, önümüzdeki yıl içerisinde altın fiyatlarının artacağı görüşünde. Geçtiğimiz ay ise altın fiyatlarında düşüş bekleyenlerin oranı, artış bekleyenlerin oranından fazlaydı.
Altının değerinin üzerinde işlem gördüğünü düşünenlerin oranı ise yalnızca yüzde 3. Aralık ayında ise bu oran yüzde 20 seviyesindeydi.

Petrol de pek çok yatırımcı nezdinde popülerliğini koruyor. Ham petrolün değerinin altında işlem gördüğünü düşünen yatırımcıların oranı, Ocak ayından bu yana ufak bir gerilemeyle bu ay net yüzde 39 seviyesinde.