MURAT ALİ ORAL
 
Caz müziği dünya genelinde en çok dinlenen müzik türlerinden biri değildir. Karmaşık yapısı insan yeteneklerinin sınırlarını zorlayan doğası ve alışılmadık iniş çıkışları, ancak eğitilmiş
kulaklara hitap ediyor olabilir. 
 
Ancak caz bir tür halk müziğidir, beyaz baskıya karşı zencilerin yükselen sesidir ve sokaklardan çıkmış klasik batı müziği kalitesine yükselebilmiş yegane müzik türüdür. 
 
Türkiye bu konuda son yıllarda ciddi atılımlar yapmış bir durumda, dünya genelinde yapılan pek çok yarışmada Türk cazcıları dereceler alıyor, Amerika, İtalya, Almanya ve daha pek çok ülkede Türk cazcıları belki ülkemizde gördüğünden daha fazla rağbet görüyor.
 
Sibel Köse, Ece Göksu, Ülkü Aybala Sunat, Boğaziçi Acapella ilk akla gelen isimlerden. Boğaziçi Acapella'nın eski solisti Seren Akyoldaş artık çalışmalarını kendi grubu ile sürdürüyor ve görmezden gelinmesi mümkün olmayacak kadar güçlü bir sesi ve ses rengi olan nadir sopranolarımızdan biri.
 
Seren'i Boğaziçi Acapella günlerinden tanırım, gruptan ayrıldığında üzülmüştüm doğrusu. Ama Beylikdüzü Belediyesi'nin değerli katkıları sayesinde onu kendi grubu ile dinleme ve kendi tarzını yansıtır halde bulma şansı yakaladık. Beylikdüzü Belediyesi'nin Kültür Merkezi'nde 8 Şubat Cumartesi günü verdiği konser gerçekten nefes kesiciydi. İnsan sesinin sınırlarını zorlayan ve kulaklarımızın hayretle karışık bir hayranlık içinde kaldığı konserin ardından üzüntü veren dakikalar yaşadık. 
 
Üzüntü veren dakikalarımızın mimarı Beylikdüzü Belediyesi yetkilisi beyefendi oldu.
 
Seren Hanıma çiçek sunmak için sahneye çıkan beyefendi öyle bir konuşma yaptı ki onun yerine ben yerin dibine geçtim. Ve daha sonra iletişime geçerek Seren Hanımdan kendisi adına bir Beylikdüzü yaşayanı olarak özür dilemek zorunda hissettim kendimi. 
 
Beyefendi konuşmasına başlarken, Seren Hanımın sesinin güzelliğinden ve kalitesinden söz etse de daha sonra "Afişte önemli bir isim olmasa da sizin gibi azınlık bir kesim mutlaka iyi bir şeyler vardır deyip bu salona geliyor. Böylesi bir değere sahip çıkan yok, sizler de onu tanımıyorsunuzdur. İşte biz onu sizlerle tanıştırdık. Beylikdüzü kaliteli müziğin yeri olacaktır."
gibi sözler sarfettiğinde yüzüm kızardı. Sahneye fırlamamak için kendimi zor tuttum. 
 
Beylikdüzü Belediyesi Kültür Merkezi'nde pek çok konser düzenlendi ve  hiç birine katılmadım. 8 Şubat Cumartesi günü hariç...
Bu konsere katılmamı sağlayan ise konserin afişindeki önemli isim oldu. Beyefendinin arz ettiği gibi cehaletimizden değil sevgimizden o salonda bulunduk. Bir kez daha CHP'nin elitist yaklaşımı ile halktan kopukluğu ile yüzleşeceğimizden haberimiz yoktu tabi. 
Evet beyefendi A.Seren Akyoldaş önemli bir isimdir. Onun bulunduğu afiş önemli bir afiştir. Sizin gibilerin bu elitist tavırları olmasaydı 400 kişilik salonda 150 kişi yerine 500 kişi o konseri dinleyebilirdi. 
Bu sarf ettiğiniz sözcükler öncelikle getirdiğiniz sanatçıya sonrasında onu dinleyen insanlara hakarettir. Etmiş olduğunuz hakaret ise ücretsiz olarak dinlediğimiz bu muhteşem konserin hayrını geride bırakmak boyutuna yaklaşmıştır. 
 
Seren Hanımdan sizin adınıza bir kez daha özür diliyorum.