Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Japonya’yı savaş sonrası pasifizmden çıkarmak istiyor.

IŞİD terör örgütü tarafından iki vatandaşının öldürülmesinin ardından Japonya’nın yaşadığı şok, üzüntü ve öfke, dikkatleri ülkenin vatandaşlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla askeri gücünü kullanmak ile ilgili kararsızlığına çekti. Japonya, 1947 anayasasına bağlı olarak askeri birliklerini sadece savunma amacıyla harekete geçirebiliyor. Ülkenin, kendi insanlarını korumak veya saldırı altındaki müttefiklerini desteklemek için yurtdışına silahlandırılmış birlik göndermesi için hukuki hakkı bulunmuyor.

Başbakan Shinzo Abe, ABD tarafından benimsetilen bu Soğuk Savaş anlaşmasını değiştirmeye kararlı görünüyor. Ülke bugün 70 yıl öncekine göre çok daha kompleks birtakım tehditler ile karşı karşıya geliyor. IŞİD, Japonya’nın IŞİD’e karşı mücadele veren ülkelere insanı yardımı 200 milyon dolara genişletme kararını cezalandırmak için daha fazla saldırının yapılacağı açıklamasında bulundu.

Japonya ayrıca Çin ile Doğu Çin Denizi’ndeki adalar ile ilgili sınırsal bir anlaşmazlık yaşadı. 7 Şubat’ta Kuzey Kore “çok duyarlı” bir gemi savar roketi Japonya’nın deniz kıyısına yakın bir yerde test ettiğini belirtti.

Tokyo’daki Nexial Research Başkanı Lance Gatling, “Dünya şu an oldukça komplike bir yer ve kendinizi makul bir şekilde korumak ve müttefiklerinizle işbirliği yapamamak büyü bir riski beraberinde getiriyor” dedi.