Koç: Bank Asya kararı siyasidir
Tarih: 04 Şubat 2015 - 19:18
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç, "Bank Asya kararı ne hukuki ne de ekonomik bir karardır, tamamen siyasi bir karardır" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Türkiye'nin içeride ve dışarıda, tek bir kişinin ipoteği altında, her alanda tarihinin en tartışmalı, en sıkıntılı, en belirsiz, en riskli ve en güvenliksiz dönemini yaşadığını savunan Koç, "Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti kavramlarının her biri, kağıt üzerinde mevcut Anayasa'da var, ancak uygulamada yok" dedi.
Bir tek kişinin, "ben her şeyim, ben Cumhurbaşkanıyım, ben Başbakanım, ben yasama organıyım, Meclisim, yargıyım, Merkez Bankası başkanıyım..." dediğini ileri süren Koç, şöyle devam etti:
"(Ben yaptıklarım için eleştirilmem, sorgulanmam, yargılanmam, hesap mesap da vermem. Sistem böyle olacak Ben de başkan olacağım… Buna karşı çıkan herkes benim hasmımdır, düşmanımdır. Bunun için yeni çıkacak paketle, sürekli bir sıkıyönetim hali de getirmeliyim ki hak, hukuk, adalet, özgürlük, eşitlik diye ortaya çıkanları bir şekilde derdest edebilmeliyim.) İşte Türkiye bu arızalı siyaset anlayışının elinde, başta söylediğim gibi en karışık dönemini yaşıyor. Ortada, sureti haktan görünen bir Başbakan var. Yasal çerçevede tüm sorumluluk onun üzerinde, yani davul onun boynunda, tokmak ise 'ben her şeyim, her şeyde benim' diyen muktedirde. Ahmet Bey; sadece davulu taşıyor, tokmağı ise hiçbir yasal sorumluluğu olmayan kişi çaldıkça çalıyor. Başbakan onuruna düzenlenen müsamere tarzında toplantılar var. Bunlar partilerinin kongreleri de olsa müsamere tarzında. Ne diyecek, önümüzdeki seçimler için başbakan sıfatlar için, 'Bana oy verin, ben tüm yetkilerimi yukarıdaki ağabeyime devredeyim mi diyecek? 'Ben sizi yönetmemek için oy istiyorum mu diyecek? Ne diyecek? Ne diyebilecek?"
"Merkez Bankası-Cumhurbaşkanlığı savaşları"
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "gizli koruma gayretlerine" rağmen "Merkez Bankası-Cumhurbaşkanlığı savaşları"nın, ciddi bir boyut aldığını iddia eden Koç, "Merkez Bankasının bağımsızlığı, Cumhurbaşkanı'nın eliyle bugün boşa çıkarılmaktadır. Anayasal çerçevede sorumsuz bir Cumhurbaşkanı, talimatla faiz düşürmeye çalışıyor" görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "sorumsuzluk" kavramını "sorumsuz davranmak" olarak anladığını öne süren Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün bu ülkede reel sektörün döviz açık pozisyonu rakam net, 176 milyar dolar. Dolar kurundaki 10 kuruşluk artış, şirketlerin döviz kurundan 18 milyar lira zarar görmesine neden oluyor. Şimdi bunun hesabını kim verecek, bu savaşların sonunda? Ben söyleyeyim; ilk hesabı vermesi gereken, faizi talimatla düşürmeye çalışan sorumsuz Cumhurbaşkanı'dır. Bütün tarafsız gözlemcilerin üzerinde durduğu nokta bu. İkincisi, sorumluluk omzunda olduğu halde yetkilerini Cumhurbaşkanı'nın eline veren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan sıfatlı kişisi. Üçüncü sorumlu, sanki Ocak enflasyon rakamını biliyormuş gibi, faiz indirme sinyalini, uğradığı baskılar neticesinde piyasaya veren ve ortalığı karıştıran Merkez Bankası Başkanı Sayın Erdem Başçı. Hiç kimsenin sorumluluk bakımından bir birinden farkı yok, bu üçünün de sorumluluğu var."
Bank Asya yönetiminin TMSF'ye devri
Bank Asya yönetiminin TMSF'ye devrine de değinen Koç, "Bank Asya kararı ne hukuki bir karardır, ne de ekonomik bir karardır. Bu tamamen siyasi bir karardır" değerlendirmesinde bulundu.
Alınan kararın altyapısının, en tepelerden gelen talimatla hazırlandığını ve dün gece itibariyle uygulamaya konulduğunu iddia eden Haluk Koç, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan, 18 Eylül 2014'de, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'nda bu bankanın batık bir banka olduğunu dünya aleme ilan ediyor, o tarihte. Şimdi Cumhurbaşkanı alenen manipülasyon yapmıştır bu konuda. Cumhurbaşkanı ile beraber oradan işaret alan malum danışman ve yandaş koro da bu tezvirata daha sonrasında katkıda bulunmuştur. Bu açıklama ve bu tevzirata katılan herkes, alenen suç işlemiştir. Bu kurumlar hakkında manipülasyon yapmak, piyasa dolandırıcılığı olarak nitelendirilir ve 2 yıldan 5 yıla kadar cezası vardır. İlgili madde de Sermaye Piyasası Kanunu Madde 107. Bunu görüyorlar, biliyorlar bir torba yasa ile bu cezadan kurtulmanın altyapısını hazırlıyorlar. Yani minareyi çalan kılıfını da hazırlamış oluyor. Ama açıkça ifade ediyorum; bunun sorumluluğundan hiçbir şekilde kurtulamazlar. Bugün anlaşılıyor ki çıkarılan onca dedikoduya, yapılan onca manipülasyona rağmen, bankanın sermaye yapısı sağlam, hatta sermaye yeterliliği kanunun emrettiği sınırların da üzerindedir."
Bank Asya'nın sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 18,4, buna karşın BDDK'nın bankalarda aradığı rakamın ise yüzde 8 olduğunu değerlendiren Koç, "Bankanın mali yapısı sağlam olunca fabrikasyon bir gerekçe üretilmiş. 'Bankada nitelikli paya sahip ortakların kurucularda aranan şartları sağlayıp sağlamadığına dönük bilgi ve belge sunulmadığı için' TMSF yönetime el koyuyor. Bürokratlar kendilerini korumak için olsa gerek, nitelikli pay sahiplerine ilişkin bilgi ve belgeler kendilerine sunulduğu vakit, Bank Asya’nın tekrar sahiplerine devredileceğinin kapısını da açık bırakmışlar" diye konuştu.
Geçmiş uygulamalardan bunun mümkün olmayacağının görüldüğünü savunan Koç, "Nasıl ki Turkcell gibi bir şirket bir gecede AKP'nin arka bahçesi haline getirildiyse şimdi aynı şey Bank Asya'da olacak" açıklamasını yaptı.
Koç, alınan kararda Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı Babacan, BDDK Başkanı ve bunların altında imzası olan diğer tüm bürokratların da sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/koc-bank-asya-karari-siyasidir/435132