Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından yayımlanan "Spor Turizmi Raporu"na göre; dünyada spor turizminin büyüklüğü 180 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Küresel turizmin yıllık büyüme oranı yüzde 4-5 seviyelerinde seyrederken, bu rakamın spor turizminde yüzde 14 olduğu hesaplanıyor. Uluslararası hesaplamalarda çıkan ortalamalara göre spor turisti normal turistin yaklaşık iki katı kadar harcama yapıyor. Buradan hareket edildiğinde; Türkiye'ye spor amaçlı gelenlerin ortalama harcaması 1.648 doları buluyor. Türkiye'de spor yapan yabancı turistlerin sayısı geçen yıl 550 bini aşarken, bu turistlerin yaptığı toplam harcamalar da 900 milyon doların üzerine çıktı. Türkiye, düzenlenen ve düzenlenecek uluslararası spor etkinlikleri baz alınarak hesaplanan Küresel Spor Endeksi'nde ise 14'üncü sırada yer aldı. Türkiye'de spor turizminin toplamdan aldığı pay yüzde 1,5 düzeyinde bulunurken, söz konusu payın en büyük kısmını ise golf ve futbol oluşturuyor. Futbol turizminde yaklaşık bin 200 takım Türkiye'de kamp yaparken, futbol kampı yapanların yarattığı direkt hacim ise 100 milyon doları aştı. Antalya'da geçen yıl kamp yapan futbol takımlarının yüzde 90'ını yabancılar oluştururken, golf için gelenlerin sayısı ise 160 binin üzerine çıktı. Türkiye'de bulunan toplam 28 golf sahasının 21'i Antalya bölgesinde bulunuyor. Söz konusu dönemde Belek'te 17 golf sahasında 513 bin 216 oyun oynandı. Belek'teki oyunların yüzde 30'luk kısmını Almanlar oynarken, bunları İngiliz, İsveç ve Fransızlar takip etti. Türkiye'de futbol, spor tercihleri arasında açık ara önde giderken, futbol hariç spor dalları arasında satranç ise ilk sırada yer alıyor. Satrançta lisanslı sporcu sayısı 434 bine ulaşırken, bunu taekwon-do, basketbol, voleybol ve atletizm izliyor. 

SPOR TURİZMİ TÜRKİYE'DE HENÜZ DÜŞÜK 

Türkiye'nin spor turizminde atması gereken adımlara yönelik önerilere de yer verilen raporda, spor turizmi hacminin dünyada çok hızlı büyümesine rağmen, Türkiye'de henüz düşük seviyelerde bulunduğu kaydedildi. Spor turizminin gelişmesi için Türkiye turizminden yüzde 70'ler düzeyinde pay alan Antalya ve İstanbul dışında da spor tesisleri oluşturulması gerektiğine işaret edilen raporda, özel spor turizmi destinasyonlarının belirlenmesi ve bunların pazarlanması önerildi. Raporda, Türkiye'nın tanıtımlarda spor ve sağlıklı yaşam ülkesi olarak konumlanması gerektiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:"Spor destinasyonu olarak belirlenecek şehirlere de yurt dışından direk uçak seferlerinin yapılması sağlanmalı. Türkiye'ye gelen spor turisti ağırlıklı bireysel olarak geliyor, spor turistlerinin de taleplerine cevap veren cazip paket turlar hazırlanmalı. Bazı ülkelerde spor turizmi toplam turizm gelirlerinin yüzde 25’ine kadar varan kısmını oluşturabiliyor. Türkiye'nin de spor turizminden elde ettiği geliri artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Bu yönde uluslararası çapta düzenlenen etkinliklerin sayısı artırılmalı. Buna ek olarak sadece etkinliklerle değil, bireysel olarak seyahat eden sporseverlere yönelik de ürünler geliştirilmeli." 

YENİ TESİS YATIRIMI GEREKİYOR 

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye'nin spor turizminden aldığı payı artırması gerektiğini belirterek, "Kimi ülkelerde spor turizminin toplamdan aldığı pay yüzde 25'lere kadar çıkıyor. Bizim de bu payı artırmak için çalışmamız lazım" ifadelerini kullandı. Ulusoy, spor turizminin son dönemde Türkiye'deki turizmin 12 aya yayılması stratejisini destekleyici nitelikte olduğuna işaret ederek, özellikle yeni tesis yatırımlarıyla spor turizminin desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Bu yatırımların Türkiye'nin turizm potansiyeliyle birleşip gelecek dönemde golf ve futbolun dışında başka spor dallarında da ülkeyi üst seviyelere taşıyacağını aktararak, "Bunun yanı sıra Türkiye'de çeşitli spor dallarında düzenlenecek etkinlikler ve turnuvalar spor turizmini geliştirecektir. Aynı zamanda da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'Turkey: Home' tanıtım çalışmalarına da destek olacaktır. Mesela, 'Turkey: Home of Sports' olmaması için bir neden yok. Bu yönde turizmciler olarak da ürünlerimizi çeşitlendirmeliyiz" değerlendirmelerini yaptı.