Bankacılıkta satış bitti!
Tarih: 28 Ocak 2015 - 06:35
Şekerbank Genel Müdürü Halit Yıldız, bundan birkaç yıl önce yatırım bankalarının ‘terzi usulü’ bankacılık anlayışını bugün bıraktığını belirtti
Şekerbank Genel Müdürü Halit Yıldız, hem bireysel bankacılıkta hem de şirketler tarafında artık müşteri- banka ilişkisinin farklı bir kulvara doğru ilerlediğini belirterek “Artık bankacılık müşterisi ‘işlem’ bankacılığı değil, ‘ilişki’ bankacılığı istiyor” dedi. Yıldız, bu yolun da kendilerini şirketler tarafında segmentasyonu daha da bölmeye, bireysel tarafta ise farklılaşmaya yönelttiğini söyledi.
Dünya'nın haberine göre, önümüzdeki dönemde bankacılıkla hiç tanışmamış kesimlere daha çok ulaşmak için çalışacaklarını anlatan Şekerbank Genel Müdürü Halit Yıldız ile bankacılılıkta önümüzdeki dönemde ‘nasıl fark yaratılacağını’ konuştuk. Yıldız, “Müşteriniz sizden samimiyet bekliyor. İşlem bankacılığı değil, ilişki bankacılığı istiyor. İleride problem çıktığında yol arkadaşı olduğunuzu görmek istiyor. Önemli olan o an para kazanmak değil, süreklilik. Kazan-kazan formülünü çalıştırmak. Sadece tek tarafın kazandığı formül bir yere varmıyor. Bir banka süreklilik istiyorsa, her iki tarafında kazandığı formüle uymak zorunda. Yoksa iş anlık oluyor. O anda para kazansanız da, ilişki sağlıklı yürümüyor” değerlendirmesini yaptı. Yıldız, farklılaşmayı anlatırken önümüzdeki günlerde çıkartacakları bir ürünlerini de ilk kez Dünya ile paylaştı.
Kitlesel bankacılıkta iş artık kişiselleştirilebilen ürünlerde
Halit Yıldız, bireysel bankacılıkta artık sadece ürün satmanın yeterli olmadığını, insanların gelirlerini doğru yönetmelerine de imkan vermek gerektiğini düşünüyor. Yıldız, “Bankaların artık bireysel tarafta müşterilerinin finansal tablolarını, bütçelerini nasıl yönetecekleri noktasında da aktif olması gerekiyor. Şimdiye kadar çıkarttığımız kitlesel ürünleri artık kişilerin özel olarak dizayn edebilecekleri, ‘kişiye özel’ hale getirmemiz lazım” diyerek “Yani artık iş bireysel bankacılıkta kitleleri özel ihtiyaçlarına göre yönetmekten geçiyor. Bana göre bankacılıkta satış bitti, pazarlama dönemi başladı. Bugüne kadar bireysel bankacılıkta ürünler hız üzerine kuruldu. Müşteriye en hızlı, en pratik ulaşabileceği ürünleri sunduk. Bundan sonra insanların bütçelerini kolay yönetmelerini sağlayabilecek ürünlerle iş yapmak zorunda olduğumuz bir noktaya doğru gidiyoruz” öngörüsünde bulundu.
Kartta limiti gelire değil, aylık ödeme tutarına endeksleyecek
Şekerbank’ta toplam kredi hacminin yüzde 89’u ticari kesime açılan kredilerden oluşuyor. Tüketici kredileri işin sadece yüzde 11’lik kısmını oluşturmasına karşın Yıldız, şimdiye kadar ‘Her Ayın 15’i Esnafın Günü’ ve ‘Aile Çiftçiliği’ diyerek esnaf ve tarım bankacılığında yarattıkları farklılaşmanın bir benzerini de bireysel tarafta oluşturmak istediklerini anlattı.
Bireysel tarafta en çok şikayet edilen ya da sorun yaşanan kredi kartı tarafında müşterilerle konuştukça ‘limit’e farklı bir yerden bakmak gerektiğini düşündüklerini aktaran Yıldız, yeni ürünlerini şöyle anlattı: “Kartta problemin kaynağı kişilerin hesabının ucunu kaçırmasından çıkıyor. Limiti, biz hep kişinin geliri üzerinden hesaplıyoruz. Gelirinin 3 katı, 4 katı limit tahsis ediyoruz. Ama biliyoruz ki bireysel tarafta müşteri kredi alırken de aylık ne kadar ödeyeceğine bakıyor. Kartınızın aylık tüm borç bakiyesini ödeseniz de yaptırdığınız taksitlerle bir sonraki ay nasıl bir ekstre ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Bu da insanların bütçesini yönetmesini zorlaştırıyor. Onun için ‘Hesabını Bilen Kredi Kartı’ çıkartalım dedik. Limitiniz gelirinizle orantılı değil, her ay kartınıza ödemek istediğiniz tutarla sınırlı olacak. Örneğin kredi kartı ödemenize her ay 1.000 TL’den fazla para ayırmak istemiyorsunuz. Limite geldiğinde duracak. Harcamalarınızdan sonra kalan bakiye konusunda uyaracak. Siz bileceksiniz ki ne yaparsanız yapın,1.000 TL’den fazla ödemeyeceksiniz.”
KOBİ’yi 3 odaya böldük, şimdi oda sayılarını artırmak lazım
Yıldız, bugün bankacılık sisteminde kredi verirken, bireyler ve ticari işletmeler dışında kalan çok küçük işletmeler için yapılan derecelendirme sistemlerinde halen gidilecek mesafe olduğuna da inanıyor. Bu nedenle KOBİ bankacılığı tarafında esnaf ve tarımla başlayan kırılımın daha da artması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Şimdiye kadar KOBİ bankacılığı, büyük, orta ve küçük olmak üzere biz evi 3 odaya ayırdık. Ardından bu kırılımı esnaf, tarım ve mikro diye 3 odaya daha böldük. Ama bakkala da KOBİ diyoruz, ihracat yapan ve 249 kişi çalıştıran işletmeye de. Halbuki ikisi arasında çok büyük ihtiyaç farkları var. İşletmelerin ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmek lazım. Onun için gelinen noktada KOBİ tarafını daha fazla segmente etmek gerektiğine inanıyoruz. Şimdi odaları da kendi içinde ayırmamız farklı değerlendirme ve analizlerle devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Halit Yıldız, bir süreden beri odaklandıkları bir alanında bankacılıkla hiç tanışmamış kişilere ulaşmak olduğunu aktardı. Yıldız, “Yapılan araştırmalar 15 milyon kişinin bankacılıkla bugüne kadar hiç tanışmadığını gösteriyor. Bunun bir kısmı bireysel, bir kısmı da üretimde çalışıyor. Sektör olarak bu kitlelere ulaşma ve aynı dili konuşma sorunumuz var” değerlendirmesini yaptı.
Yıldız, özellikle Anadolu’da gelirini net belgeleyemeyen esnaf ve tarım üreticilerine yönelik olarak nakit akışına dayalı kredilendirmede yol almak için bu alanda hizmet veren uluslararası bir kuruluş olan IPC ile bir işbirliği yaptıklarını da aktardı. Bu işbirliğini bir örnekle anlatan Yıldız, şu ifadeleri kullandı: “Mesela İşini hep nakit döndürmeye çalışan, krediye ihtiyacı olduğunda eşine dostuna giden Anadolu’daki pazarcı esnafına, tarım üreticisine kredilendirme yaptık. Banka tarafından ret edileceğini düşünüyor. Sistemde hiç kayıtları yok ve gelirini de belgeleyemiyor. IPC ile kişinin hanesine giren gelirleri de dahil olmak üzere tüm kazancına bakarak, kredilendirme yapmaya başladık. Bu yolla kırsal kesimde yaşayan 24 bin müşteriyi kazandık.”
Yıldız, bazı Balkan ülkelerinde ve Çin’de de bu sistemin uygulandığını ve operasyonel yükü ağır olan bu kredilendirme yönteminde bir anlamda ‘iğne ile kuyu kazdıklarını’ söylerken, süreci biraz daha hızlandırarak 2-3 yıl içerisinde 100 bin müşteriye ulaşmayı hedefl ediklerini de açıkladı.
EKOkredi 61 bini aştı, bu yıl 10 bin kişiye daha ulaşacak
Türkiye’nin enerjisinin yüzde 72’sini ithal ettiğini de hatırlatan Yıldız, “Bugün her platformda dile getirilen cari açığın büyük kısmı enerji ithalatından oluşuyor. Bu gerçekten yola çıkarak geliştirdiğimiz EKOkredi ile uygun koşullarda enerji verimliliği yatırımlarını destekleyerek bugüne kadar 61 bini aşkın kişiyi enerji tasarrufu ile tanıştırdık ve 82 bine yakın konut yalıtımını finanse ettik. Böylece hem doğayı koruduk, hem de faturalarda yüzde 50’ye varan tasarruf sağlanmasıyla boşa harcanan emeği koruduk. Amacımız, 2015 yılında da apartman yönetimlerinden çiftçilerimize, esnafımızdan bireysel müşterilere 10 bin yeni kişiyi daha enerji verimliliği ile tanıştırmak” diye konuştu.
BDDK'nun kredi ve kart düzenlemeleri bozulmayı birkaç sene önceye alarak hafifletti
Bankacılık sektöründe bu yıl özellikle bireysel kredi ve kredi kartı tarafında tahsili gecikmiş alacaklarda hafif bir artış beklendiğini hatırlattığımızda ise Halit Yıldız, “Geçen yılın başında BDDK tarafından yapılan regülasyonlarda kredide vade 60 aydan 36 aya indi. Üzerine de kredi kartında asgari ödenecek tutar yüzde 30’a çıktı. Dolayısıyla ödenmesi gereken tutarlar arttı. Ama bu regülasyonlar olmasaydı da aynı resmi, hatta daha fazlasını biz yine görürdük. Regülasyonlar sadece birkaç yıl önceye alarak hafifletti" değerlendirmesinde bulundu.
ECB'nin genişlemesi hamlesi maliyette bize avantaj yazar
Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçtiğimiz hafta beklenen genişleme adımını attı ve Eylül 2016'ya kadar ayda 60 milyar euroluk varlık alımı yapacağını açıkladı. ECB'nin toplam parasal gen işleme miktarı 1.1 tril euroyu bulacak. Halit Yıldız'a ECB'nin hamlesini hatırlattığımızda ise "Türk banka ve şirketlerinin borçlanma maliyeti anlamında bize avantaj yazar. Sektör yurtdışından alınan kredilerle aktiflerin % 14'ünü fonluyor. Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişleme sürecinin başında olması ve faizlerin halihazırda negatif olması, 2015'te bankalarımızın fonlama maliyetleri açıından daha rahat olacağı beklentimizi güçlendiriyor" açıklamasını yaptı.
Rekabetin yoğunlaştığı alanlarda yıllardır varız
BDDK’nın da yönlendirmesi ile bugün tüm bankaların oyun planını KOBİ’ler üzerine kurduğunu da ifade eden Halit Yıldız, bu yıl krediler tarafında rekabetin KOBİ ve tarımda daha da yoğunlaşmasını beklediklerini söyledi. Yıldız, " Bu sene rekabetin olduğu yerde, biz zaten yıllardan beri varız. Sektörüden hızlı ve iniş segmentlerde büyümek istiyoruz. Biz 61 yıldır ilşki bankacılığı yapıyoruz. Her kesimin nakit akışını çalıştık. Artık 'Şekerbank yarı yolda bırakmaz' imajını oturttuk" tespitinde bulundu.
Danışmanlık verdi, 399 şirket ilk ihracatını yaptı
Özellikle Anadolu’da bulunan ve daha önce ihracat yapmayan müşterilerinin uluslararası piyasalara açılmalarına destek olmak amacıyla ücretsiz dış ticaret danışmanlık hizmeti sundukları bilgisini de paylaşan Halit Yıldız,“Uluslararası ticarette önemli yer oluşturan, başta akreditif olmak üzere, vesaik mukabili ödeme, kabul kredili ödeme ve mal mukabili ödeme işlemlerinde uluslararası kurallara uygun vesaikin hazırlanması ve ibraz edilmesi, işlemlerin aksamadan zamanında sonuçlanması açısından ihracatçı firmalar için çok önemli. Onun için başta KOBİ’ler olmak üzere segment ayrımı yapmadan ihracat yapan tüm müşterilerimize dış ticaret belge hazırlama sürecinin her aşamasında hizmet veriyoruz. KOBİ niteliğinde, ağırlıklı olarak Anadolu şubelerimizin müşterisi olan 399 adet müşterimiz 2014 yılında ilk kez bankamızdan finansman sağlayarak ihracat işlemi gerçekleştirdi” dedi.
Şubelerin yüzde 62'si 3 büyük ilin dışında
Halit Yıldız, Şekerbank’ın 2014 yılını 312 şube ve 4.443 çalışan ile bitirdiğini, son 3 yılda açılan 40 şubenin ardından ise bu yıl yaklaşık 5-10 şube açmayı planladıklarını da açıkladı. Bugün Türkiye’nin 71 ilinde ve 101 merkez dışı ilçesinde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Yıldız, bankanın Anadolu’daki konumlanmasını anlatırken “Bizim 3 büyük il dışında mevduat pazar payımız, 3 büyük ildeki payımıza göre yüzde 61 daha fazladır. 3 büyük il dışında kredi pazar payımız ise3 büyük ildeki payımıza göre yüzde 35 daha fazla. Sektör genelinde ise tam tersine 3 büyük ilin toplam kredi hacmi Türkiye'nin kalan kısmını geçiyor." dedi.
Tarım kredilerinden geçen yıl sektörden 2 hat hızlı büyüdü
Halit Yıldız, küçük esnaf kredilerinde 2014 yılında yüzde 52 büyüdüklerini ve mikro-esnaf kredilerinin son bir yıllık pazar gelişiminin ise yüzde 26 olduğunu kaydetti. Yıldız, “İlk 9 ayda sektör tarım kredilerinde yüzde 15.3 büyüdü. Kamu bankalarında büyüme yüzde 15.4, özel bankalarda ise yüzde 15.1 oldu. Şekerbank olarak tarım kredilerinde yüzde 36.3 büyüdük. Sektörün iki katından daha hızlı büyüme kaydettil. Kamu bankaları hariç pazar payımız is yüzde 10'a yaklaştı. Halit Yıldız tarım bankacılığında entegre bağı kurmak istediklerini de aktarırken "Sektörün kredilerde yüzde 17, mevduatta yüzde 15 büyümesini bekliyoruz. Bz sektörden biraz daha hızlı büyümeyi hedefliyoruz. Yine büyümemizi tarım, küçük işletme, esnaf ve orta ölçekli şirketler olmak üzere ağırlıklı niş segmentlerimizden yapacağız" şeklinde konuştu.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankacilikta-satis-bitti/434467